Kahırlar!

Kahkahaları, kariyerleri, kaderleri farklılar! Kadınlar!

Çektikleri ahlar ve oflar! Kendi kalelerine attıkları penaltılar!

Takımını kurtarmak uğruna yudumladıkları kızılcık şerbetleri!

Sesli sessiz geçirdikleri sevgisizlik nöbetleri!

Nereden gelmişler? Nerede doğmuşlar? Doğurmuşlar, doğurmaları yasaklanmışlar!

Yurt dışında: Hem kendi kadınının, hem de yurdum kadınının, peşinde koşan devletin ikinci kanalı: Yapımcılığı üslenip, ilginç belgeseller hazırlayıp sunmakta!

Dışardan birinin (ZDF/ 3Sat) Beni uzaktan; uzak akrabalarımla tanıştırması!

Bir hoş oluyor!

Bizi bize anlatmaları; gariban sırtımızı kaşımaları, elimizin ulaşmadığı yerleri gözümüze sokmaları düşündürüyor elbet! Kendimizi ya dev, ya da zarif incecik gösteren aynalarda seyretmeye meyilli olduğumuzdan.. Bizi olduğumuz gibi gösteren aynalara pek rağbet edemiyoruz!

Onların aynalarındaki görüntü essah mı? Bilmem ki, ben “Diyar-ı Bekir’i tanımam ki..” Onlar gösterir, anlatırlar!

Heike Kunze Prodüksiyon 2007/ Film çekimi Kadiriye Hanım üslenmiş!

Yer: Türkiye/ Diyarbakır ve çevresi, Silvan.

Konu Çepik oyunu değil!

Çepik oyununun özelliği: Savaş, kavga, çekişme! Karşı karşıya gelinerek eller birbirine vurularak oynanır!

Delilo oyunu: Üretim, birlik, dayanışma sevinç yansıtan bir oyundur!

Filmin kahramanı: Kızıl kahverengi saçlı, balıketinde, mimikleri oldukça sabit, 35 yaşında, takısız sade giyimli Suna Kepoğlu!

4 kız kardeşi, 25 köyü, sorumlu olduğu 25.000 nüfusu var!

Baba Mahmut Kepoğlu’ nun vefatı, ardından tek erkek kardeş Mehmet Adil’in elim bir trafik kazasında yaşamını yitirmesi; Suna Hanım’ı aşiret reisi konumuna getiriyor! Kayıtsız şartsız olmuyor bu göreve geliş!

Çocukları çok seven Suna Hanım; Hanım Ağa olabilmesi için evlenmekten feragat ediyor! Töre kanunları Hanım Ağa’nın evliliğini yasaklıyor çünkü!

Evlenmek demek; köyleri, mal varlığı ile birlikte başka bir aşirete ait olmak anlamına geldiğinden, bu şartı kabul ediyor!

Suna Hanım’ın çok daha önemli sıkıntıları var!

Pirinç darı ekmek meşakkatli fazla kazanç getirmiyor! Köylerinden batı illerine, hatırı sayılır göç var! Satın aldığı 13.000 Hektar alanda kimler çalışacak?

Çok büyük bahçe içinde, çok büyük bir mekân! Muazzam bir hazırlık var! Araçlar boş gidip, tıka basa geri dönüyor, köylerinden köylüleri toplayıp getiriyorlar! Seçim öncesi; Hanım Ağa aynı zamanda aktif bir politikacı.

Partisi ve kendisi için, oy vermenin önemi ve ehemmiyetini konuklarına; ziyafetten sonra anlatmaya çalışıyor!

Bu mekân farklı bir yer! Tüm hizmet edenler erkek! Yaptıkları ev işi sayılmıyor!

Onların bu evde karınları doyuyor, burası bir iş yeri!

ZDF Ekibinin tüm ısrarları bir sonuç getirmiyor; bu büyük ailenin aralarında zuhur eden anlaşmazlıkları ve çözüm şekillerinin kayda geçmesine izin verilmiyor!

Suna Kepoğlu yurt dışı gezilerini seviyor lâkin en büyük hedefi Başkentimiz Ankara! Partisi onu ya da o partisini bir gün yüce meclise taşımak için elinden geleni büyük bir ciddiyetle yerine getiriyor!

Her hayırlı evlat gibi, rahmetli babasının adına bir cami inşa ettirmiş! Bakımsızlığı onu üzüyor! Yine Silvan’da rahmetli erkek kardeşinin adını taşıyan bir okul yaptırarak devlete teslim etmiş!

Gözlerinin yaşına hâkim olarak ve utanarak; yabancılara gösterdiği okul, bakımsızlıktan bir harabe, inşa edildikten sonra bir daha bir çivi çakılmamış!

Mahmut Ağasının arabasına sarılıp ağlayabiliyor, hasretini dile getirirken şoför Hacı Ahmet!

Çelik gibi dimdik Hanım Ağa; gözyaşını sevincini, yorgunluğunu hiddetini, odasına kilitliyor! Kariyer cepken cebinde! Ya Kahkahalar?

28.4.2008 İzmir

Pazartesi