Kahraman Bakkal'ın Şavşat macerası...

Ferhan Şensoy’un  ‘Kahraman Bakkal Süpermarket’e Karşı’  adlı muhteşem oyununu hatırlıyorsunuz değil mi?

Hani büyük şehirlerde ki mahalle bakkalı ve küçük esnafın oldukça trajikomik yok oluş hikâyesini izlemiştik o oyunda. Küçük esnafın sonunu hazırlayan ve ilk önceleri metropollerde başlayan süpermarket furyası günümüzde daha da deccallaşarak kasabalara kadar yayıldı. İşte bende bugün tam bu süreci dile getiren bir haykırışı dillendireceğim.  Artvin’in Şavşat ilçesinde yaşayan Gazeteci Yazar Mümtaz Temiz bakın bu talihsiz gidişat için hemşerilerine nasıl sesleniyor;

“İlçemize birkaç tane grosmarket geldi, bir göbek atmadığımız kaldı. İşyeri sahipleri neredeyse evlerini de boşaltıp bu marketlere kiralayacaklar.

Hiç düşünüyor muyuz bu işin sonu nereye varacak diye?

Be kardeşim, çocuğunun düğününü köyünde yapmıyorsun. Yüzlerce davetiye bastırıp bu ilçedeki esnafa dağıtıyorsun. Düğününde bu ilçenin esnafı takı takmak için kuyruğa diziliyor.

Cenazen oluyor, etrafına bakıyorsun kim gelmiş kim gelmemiş diye.

Borcun oluyor esnaf arkadaşına koşuyorsun.

Hastan oluyor ziyaretine gelemeyenlere sitem etmekten geri durmuyorsun.

Ama güzel kardeşim, ah be güzel hemşerim, sana yakışıyor mu peki, ekmeğe varana kadar bu yabancı işyerlerinden alıp, üstelik oradan doldurduğun poşetleri kendi hemşerinin dükkânına bırakmak?

Nedir bu yabancı hayranlığı?

Nereye kadar gidecek bu aymazlık?


Hiç düşünüyor musun o işyerlerine bıraktığın paradan Şavşat'ta kaç kuruş kalıyor diye?”