Kahraman

Aziz Yıldırım’ın Türk spor camiasındaki görevi, "Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı" ve "Kulüpler Birliği Başkanlığı"dır. Şimdi Aziz Yıldırım’a sormakta fayda var. Öncelikle spor basınında bulunan kalemşörlerine istediğini yazdırıp bahsi konu olan başarısızlığına ve acizliğine kılıf için zemin hazırlatmanın gereği var mıydı? Beşiktaş gibi bir camiayı ebedi dostluktan düşmalığa sürüklemenin, ilişkileri zedelemenin ne alemi vardı ?

Yıllarca futbol takımına hizmet etmiş bir sporcunun (Rüştü Reçber) kuyusunu kazmak ve bunu yaparken de Sayın Mosturoğlu'na rağmen kanunsuzluk yaptığının farkına varamamak daha vahim değil midir? Şampiyonluk Fenerbahçe futbol takımına bu kadar yakınken, kaybetmişsin! Olabilir, ilk değil, son değil.. Sorumluluk almak bu kadar zor mu geliyor?

Pozitif bir yaklaşımla "Evet arkadaşlar, hoca ile kulüp, hoca ile Aykut arasında pürüzler oluştu. Bundan da en çok futbol takımımız etkilendi. Ben bu başlangıcı ve sonucu göremedim.Aslında bu başarısızlığın faturasının tamamen bana kesilmesi gerekiyordu" diyemez miydin? Büyük bir kulübün başkanı gibi davranamaz mıydın ? Örneği hala hayatta: Süleyman SEBA.

Fenerbahçe elbet 3 büyük kulübümüzden birisi.. Lakin yönetimler onların büyüklüğünü kendi menfaatleri için kullanamazlar. Ve sergiledikleri davranışlarla da küçük düşüremezler. Yazılı ve görsel basının spor severlere Aziz Yıldırım’ı olduğundan fazla büyük, güçlü, acımasız, çirkef, sevimsiz göstererek rant elde ediyor kanısı hakim olmuş durumda.Örnek olarak yayın ihalesinin yüksek geliri gösterilebilir. Yada Erman Toroğlu’nun programının sonlandırılması.. Şahsi kanaatim; bunlardan en son Aziz Yıldırım’ın haberi olmuştur.

Basın bir kahraman yaratma telaşında.. Ama bu yarattıkları ve misyon yükledikleri Sayın Yıldırım’a öyle acımasız görevler tayin ediyorlar ki; Yıldırım’ın bunların hepsinin üstesinden gelmesi mümkün olmadığı gibi saçmalamaları ile çarşaf çarşaf haber yapılması kaçınılmaz oluyor.

Şimdi düşünme zamanı.. Aziz Yıldırım kulüp menfaatleri için çok doğru bir zamanda basın açıklaması yapmıştır. Almış oldukları 2 maç saha kapatma cezasının ödül olarak algılanması gerekmektedir. Federasyon Başkanı ve Kurul Yöneticilerinin bir kanarya kadar yüreği olmadığı anlaşılmıştır.

Diğer kulüplerimize düşen görev verilmiş olan bu ödülün ne anlama geldiğini sorgulamak olacaktır. Biraz cesaret.!!! Saygılarımla