Kahramanlık ve aşk: " Koruyucu "

Büyük bir kazada ekibini kaybeden efsanevi kurtarma yüzücüsü Ben Randall, cankurtaran yetiştiren bir okula eğitmen olarak gönderilir. Ekibini kaybetmiş olmanın psikolojik baskısıyla kendini eğitime veren Randall, okulun eğitim anlayışına ters sayılabilecek metotlar kullanmaya başlar.

Her konuda destek olduğu en iyi öğrencisi Jake Fischer, mezuniyetinden sonra eğitmeninin peşinden Kodiak-Alaska'ya bir kurtarma operasyonuna gider ve ilk görevinde Randall'dan asıl kahramanlığın ne demek olduğunu öğrenir.

Kevin Costner "Su Dünyası" (Waterworld) filminden bu yana hiç bu kadar suda kalmamıştır sanırım.

Ancak büyük paralar kaybettiren Su Dünyası'na kıyasla seyirciyi daha dfazla memnun edecek bir iş çıkmış ortaya "Koruyucu" da (The Guardian).

Kariyerini "Kaçak", "Kusursuz Cinayet", "Collateral Damage" gibi suça odaklı bir aksiyon sineması üzerine kuran Andrew Davis, şimdi de kurtarma operasyonuna soyunmuş.

Açıkçası filmi de bir roman gibi üçe bölmüş.

Ben'in ( Costner ) kahramanlığı ve kurtarıcılığıyla açılan giriş bölümü, ardından istemeden de olsa okulda öğrencilere verdiği dersler, ilişkileri, çözülen evliliği ve bu arada Jake'le yaşadığı sürtüşme, Jake'in aşk sancılarının anlatıldığı gelişme, ve sonunda iki kişinin beraber bir kurtarma operasyonuna çıktığı sonuç...

‘Koruyucu / The Guardian’ başka hayatlar için kendilerini feda eden cesaret abidesi Sahil Güvenlik Kurtarma Yüzücüleri’nin daha önce gözler önüne serilmemiş dünyasını sürükleyici ve heyecan dolu bir biçimde seyirciye sunuyor. İlkeleri “En azından başkaları yaşasın!” olan Kurtarma Yüzücüleri, hayatlarını büyük fırtınalarda ve devasa dalgalarda riske eden kadın ve erkeklerden oluşan, özel olarak eğitim almış bir ekip. Birçok Amerikalı tarafından, sadece en son Katrina Kasırgası’nın ölümcül sellerinden binlerce kişiyi kurtardıklarında fark edilen, adı duyulmamış, gözü pek kahramanların, Kurtarma Yüzücüleri’nin hayatları ve takım çalışması, bu yürekleri donduran macerada öne çıkıyor.

Yönetmenliğini Andrew Davis’in yaptığı, senaryosu Ron L. Brinkerhoff’a ait olan filmin oyuncu kadrosunda Kevin Costner ve Ashton Kutcher’ın yanı sıra, Melissa Sagemiller (“Sleeper Cell”), Clancy Brown (“The Shawshank Redemption, ” “Carnivale, ” “Pathfinder”), Sela Ward (“The Day After Tomorrow, ” “The Fugitive”), Bonnie Bramlett (“The Doors”), Neal McDonough (“Boomtown, ” “Minority Report”), John Heard (“In the Line of Fire, ” “The Sopranos, ” “Pollock, ” “The Package”), Brian Geraghty (“Jarhead, ” “Conversations With Other Women”), Dulé Hill (“The West Wing, ” “Holes, ” “Edmond”) ve yeni bir yüz olan Shelby Fenner var.

Aslında dünyada "kahraman" dediğimiz zaman ilk akla gelenler askerler oluyor. Oysa itfaiyeciler, polisler ve doktorlar gibi hayat kurtarıcılar var. Aynı zamanda genellikle karanlıkta kalan ve imkansız şartlarda her şeylerini hiç tanımadıkları insanların hayatlarını kurtarmak için riske atan kişiler var.

Bu kategoride Sahil Güvenlik’in en sıra dışı ancak en az bilinenleri, Kurtarma Yüzücüleri bulunuyor. Sıra dışı fiziksel ve ruhsal bir dayanıklılığa sahip olan bu üstün niteliklerdeki cesur kadın ve erkekler, bedeli ne olursa olsun, helikopterlerden azgın denizlere ya da fırtına taşkınlarına atlayarak, felaketin içindekilere yardım eli uzatırlar.

Her ne kadar başarıları nadiren göz önünde olsa da, Sahil Güvenlik yılda ortalama olarak 5, 000 kişinin hayatını ve 2, 5 Milyar Dolar değerinde mülk kurtarır. 2005 yılındaki kasırga mevsimi süresince, Katrina Kasırgası’nın harap ettiği Körfez Eyaletleri’nde yaklaşık olarak 33, 250 kişiyi kurtardılar ya da tahliye ettiler.

Katılanların %50’sinin başaramadığı Kurtarma Yüzücüleri eğitimi programı, tüm askeri eğitim programlarının en zoru olarak görülüyormuş.

Eğitimi başarıyla tamamlayarak takdiri hak edenleri ise en derin, en soğuk ve en azgın sularda birbirinden tehlikeli görevler bekliyor ve bu görevlerde zor durumda kalmış, paniklemiş ve tüm umudunu yitirmiş kişilere yardım etmeye çalışırlarken aynı zamanda yön kaybı, yorgunluk, hipotermi, oksijen yetersizliği gibi sıkıntılarla da savaşmak zorundalar.

Sahil Güvenlik Kurtarma Yüzücüsü Programı, henüz 20 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen, tüm askeriyedeki en saygı duyulan kollardan biri oldu.

Efsanevi bir Kurtarma Yüzücüsü’nün meşaleyi gelecek nesle aktarma hikayesini anlatan ‘Koruyucu’ filmi; Kurtarma Yüzücüleri’nin kalbindeki “yılmadan başkalarına yardım etme güdüsünü” göstererek, nasıl bu kadar etkileyici olabileceklerini açıklıyor.

Senarist Ron L. Brinkerhoff, “Polisler ve itfaiyeciler defalarca konu edilmişti ama Sahil Güvenlik Kurtarma Yüzücüleri beyazperdede henüz keşfedilmemişti. Beni buna zorlayan temel şey ise Sahil Güvenlik’in askeriyenin hayat kurtarmaya dayalı tek kolu olmasıydı... hayat almaya değil.” demiş.

Brinkerhoff araştırmasına başladıktan sonra, senaryoyu iki kişi üstüne odaklamaya karar vermiş. Bunlardan biri, saygıdeğer ve efsaneleşmiş kurtarma görevleriyle ünlenmiş, emekliliği yakın, deneyimli bir Kurtarma Yüzücüsü; diğeri ise eğitimine yeni başlayan cesur, küstah, aceleci ve kendinden emin bir genç.

Böylece bir yandan baba oğul figürü, bir yandan yüzleşme, bir yandan hayat kurtarma ve bir yandan da kendini kurtarmaya çalışma ortaya çıkmış.

Yönetmen Andrew Davis ise kendisini Koruyucu’ya çeken şeyi şöyle açıklamış:
“Bu hikayeyi eşsiz yapan şey sizi daha önce hiç görmediğiniz bir dünyaya götürüyor olması. Aslında hiç kimse daha önce Bering Denizi’nde, gece, insanları kurtarmadı. Dondurucu soğukta 20 metrelik dalgaların arasında, hayat kurtarmak, böyle bir şeyi denemek için eşsiz bir fırsat.”

Her ne kadar filmin duygusal sonunu ve bazı diyalogları çok önceden tahmin etseniz, biraz daha iç hesaplaşmalı bir film bekleseniz de, izleyebileceğiniz bir film Kouruyucu.

Üstelik filmin sonunda kimin kurtarıcı, kimin feda edici olduğunu düşünebilirsiniz...