Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Kahrolsun Bu Bilim (!)

Kahrolsun Bu Bilim (!)
 

Kahrolsun bu bilim (!)


"Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür." diye yaman bir deyiş vardır. Çok severim. Sık sık da kullanırım. Siz de bilirsiniz bu deyişi. Ama bu deyişin Sakallı Celal diye bilinen düşünür Celal Yalınız'a ait olduğunu bilmezsiniz.
 
Laf aramızda bu deyişin kime ait olduğunu ben de bilmezdim. Daha önce bir yazı için araştırınca öğrenmiştim. ;) Ancak bizim bu konudaki cehaletimiz, sözde bilim adına konuşanların cehaletine su bile dökemez. Gündemi takip edenler ya da sosyal medya kullananlar yazı konumu anladılar çoktan. Ama biz yine de biraz değinelim.
 
Efendim, yazımızın kahramanı Yavuz Örnek. İstanbul Üniversitesinde Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü hocasıdır kendileri. Hem de Yardımcı Doçent Doktordur. Evet, ne sandınız. Bilim adamı olmak, hele hele bilim adına konuşmak kolay mı? ;)
 
Bu bilim adamımız TRT'de katıldığı bir programda Nuh Tufanı esnasında Hz Nuh’un, kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonu ile görüştüğünü, Hz Nuh'un gemisini nükleer enerji kullanarak yaptığını, Hz Nuh’un oğlunun uçan bir cisim kullandığını, gemiye canlı hayvan alınmadığını, Hz. Nuh’un döllenmiş bir dişi bir erkek yumurta sipariş ettiğini ve siparişlerin o dönemde Amerika’dan, Fransa’dan Hz. Nuh’a yollandığını, Nuh Tufanı sonrasında da gemiden güvercin yollanmadığını, uçan bir insansız hava aracı, İHA, yollandığını söyledi. İnanılmaz şeyler söylemesi üzerine program sunucusu Pelin Çift ile Dinler Tarihi alanında uzman olan Prof. Dr. Ömer Faruk Harman araya girecek olduğunda ise “Ben bilim adamıyım, bilim adına konuşuyorum.” diyerek adeta onları azarladı. Evet, tüm bunlar gerçekten oldu.
 
Gerçi ben hala o programda bir sosyal deney yapıldığına, böyle saçma iddiaların devlet kanalında bilimsel veriymiş gibi aktarılarak toplumdaki etkilerinin araştırıldığına inanmak istiyorum. Fakat öyle bir şey yok tabi. TRT ciddi bir kanal sonuçta. ;) Yeri gelmişken TRT'yi de kutlamak lazım. Böyle acayip akademisyenleri bulup ekrana çıkarmak her kişinin harcı değil! ;)
 
Bu arada bu yazıyı yazmak için bilim adamımız hakkında bir iki araştırma yaptım. Ve hocamızın Kadın Haklarına ilişkin de acayip fikirleri olduğunu hayretle öğrendim. Bir önceki cümledeki "hayretle" zarfını çıkarmak lazım. Çünkü TRT'deki konuşmasının ardından masum Türk halkı gibi benim de hocamızla ilgili herhangi bir şeye hayret edecek halim kalmadı. ;)
 
Gelelim hocamızın Kadın Hakları konusundaki fikirlerine... Şöyle ki Kadın Haklarının Yahudilerde en üst düzeyde olduğunu belirterek bu yüzden yaygınlaştığını iddia ediyor. Yani yine bir İsrail Oyunu ile karşı karşıyayız. Gerçi paniğe gerek yok. Kadın Hakları bizde pek yaygınlaşmadı. Malum, erkekler olarak 2017 yılında 407 kadını katlettik.

Hocamızın Kadın Haklarının yaygınlaşması sonucu doğacak sorunların çözümü için de şahane bir önerisi var. Evet demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde yaşamasına ve bu devletten maaş almasına rağmen hocamızın bu İsrail Oyununu bozmak ve olası sonuçları bertaraf etmek için önerisi, şeri nikah! ;) Şaşıran? ;)
 
Hocanın kendi alanındaki çalışmaları nelerdir, başarıları var mıdır bilmiyorum. Yazı için araştırma yaparken karşıma çıkmadı. Açıkçası umurumda da değil. Çünkü bir kere hocanın kendisinin kendi alanına saygısı yok. Eğer olsaydı devletin kanalında konuşma fırsatı bulmuşken kendi uzmanlık alanı ile ilgili konuşur, uzmanlık alanı dışında akla hayale sığmaz fikirleri hem de konunun uzmanı yanındayken savunmazdı.
 
"Nadir bulunan şeyler değerlidir. Kör at da nadir bulunur. Kör at da değerlidir." mantığıyla bilimsel veri üretmek... Biri kibarca uyardığında da, ben olsam bu kadar zırva karşısında programı terk ederdim, "Ben bilim adamıyım, bilim adına konuşuyorum!" diye uyaranları azarlamak... Bunların hiçbirinin zerrisi dahi bilimle bağdaşmaz. Eğer bilim buysa... Daha doğrusu bilim adamı böyle olunuyorsa... En üst perdeden seslenmek lazım: Kahrolsun Bu Bilim! ;)
 
Sonuç olarak bilimin başımızın gözümüzün üstünde yeri vardır, olmalıdır. Gel gelelim her şeyi bilimle açıklamaya kalkmak? Bilemiyorum. Bilim henüz o kadar ilerlemedi bence. Bazı şeyler hala imanla ilgili. Özellikle dini konularda her şeyin bilimsel bir cevabı olmayabilir. Mucizedir. İnanırsınız, inanmazsınız. Ama saygı duyarsınız. Saygı duymayanın saygı duyması için desteksiz hatta tümüyle saçma temellendirmeler yapamazsınız. Yaparsanız millete eğlence çıkar. Gülerler adama, gülerler. Ve tabii savunduğunuz her şey zarar görür.
 
 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..