Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '09

 
Kategori
Mizah
 

Kahvaltı geyiği...

Kahvaltı geyiği...
 

Resimde de dört kişi var ama, vallahi biz değiliz...Mesela için koydum. Kimse onlar, özür dilerim..



KAHVALTI MASASINDA GEYİK MUHABBETİ...

1. Abdurrahman abim diyor ki; "Eknomiyle uğraşmak, laikliği unutturmak içindir"...

Ağabeyim Abdurrahman ile oturmuş sabah kahvaltımızı yapıyorduk... Ağabeyimim boşalan çay bardağını doldururken;

- Bana bak aslanım (bana hep böyle der!) dedi ve devam etti;

- Bu hükümet bir dolap çeviriyor...

- Hayrola! dedim... Bunu da nerden çıkardın şimdi? Abdurrahman ağabeyim devam etti;

- Hükümet, ekonomiye önem verirken, yeni ekonomik paketler ortaya atarken, aslında insanlara "laikliği" unutturmak istiyor...

- Yapma be abi!... Senin gibi bir hukukçuya bunu hiç yakıştıramadım doğrusu...(ağabeyim hukukçudur; hem de iyi bir hukukçu, gelecekte Cumhuriyet Savcısı bile oluabilecek kadar)

- Öyle!... Öyle!... İlerde görürüsün, dedi.

- Yok be abi!... Öyle şey olur mu? Ekonomi ile laikliğin ne ilgisi olabilir ki, dedim ve devam ettim;

- Türkiye, ekonomik krizle uğraşıyor... İşsizlik artmış... İnsanlar bir ekmek ve biraz katık için haldır haldır iş peşinde koşuyor... Hükümet bunlara bir çare bulmak için yeni yeni ekonomik önlemler düşünüyor, planlar yapıyor... Şimdi sen bu insanlarımızdan birinin yanına yaklaş ve de ki!

- Bu durumu düzeltmek için hükümet bazı çareler düşünüyor ama, "laikliği" zedelemek ve onu ikinci plana atmaktan korktuğu için aldığı önlemleri uygulamaya geçiremiyor... Ne dersin?

- Alacağın yanıt şudur Abdurrahman abi ;

- Ne laikliği be! Aç karnına laiklik olur mu?

Abdurrahman ağabeyim, bu önerimi pek beğenmedi.

- Sen anlamazsın bu işlerden, diye kestirip attı.

Sonuç : Kesin olarak anladım ki, Abdurrahman ağabeyim ideal bir Cumhuriyet Savcısı olur...

2. Ferai ablam diyor ki; "Darbe, aile içi şiddetin devamıdır"...

Abdurrahman ağabeyim ile kahvaltımız ve sohpetimiz sürerken Ferai ablam yamımıza geldi... Ablam, çok satan günlük gazetelerin birinde çalışıyor... Onun sayesinde bedava gazete okuyoruz...

- Ne konuşuyorsunuz, bakalım! diye sordu ve masaya oturdu...

- Abla! Bir çay içer misin? diye sordum. Ablam;

- İçerim de, ama önce size bir tespitimi söylemek istiyorum, dedi.

Abdurrahman abimle birlikte;

- Anlat, bakalım! dedik. Ablam;

- Darbelerin nedenini buldum, deyiverdi... Ablam'ın da Abdurrahman ağabeyimden farkı yoktu. O da, zaman zaman uçuk ve sivri düşünceler atardı ortaya. Ben;

- Darbelerin nedeni neymiş abla? diye sordum. Ferai ablam;

- Darbelerin nedeni, "aile içi şiddettir" dedi.

"Yaşar, ne yaşar ne yaşamaz" adlı tiyatro oyunundaki gibi, gayri ihtiyarı bir;

- Haydaa! çektim.

Sonuç : İşte! diye geçirdim içimden; tam Abdurrahman ağabeyime yakışır bir kardeş...

3. Erdoğan ağabeyin de diyor ki; "Demokrasi, bir amaç değil, bir araçtır"...

Kahvaltımız bitmek üzere iken Erdoğan ağabeyim de geldi...

- Aleykümselam! Hayırlı günler, dedi ve o da masaya oturdu... (Erdoğan ağabeyim, bizden farklıdır biraz... Namazında niyazında derler ya, işte öyle!... Bizim o tarafla ilgimiz biraz az olduğu için, ara sıra şakadan da olsa bize "zındık" diye takılır. Biz de ona "molla" deriz ama, o bunu bilmez; çünkü yüzüne karşı söyleyemeyiz. Vallahi bir duyarsa soluğu Silivri'de çiçiftliğimizde alırız)

Hemen ona da bir bardak çay doldurdum... Baştan söylemeyi unuttum, ben dört kardeşin en küçüğüyüm; bu nedenle servisi ben yapıyorum...

Erdoğan abim, biraz düşünceli idi.

- Hayrola abi! Ne oldu? Seni biraz düşünceli gördüm, dedim.

- Yok bir şey, dedi, ama devam etti;

- Dün kulüpte, bir arkadaşla tartıştım. Ben, "demokrasi araçtır" diyorum; o da hayır "demokrasi bir amaçtır" diyor. (Aman, yanlış anlaşılmasın; kulüp dedimse "gece kulübü" falan değil; oralara gitmek abime yakışmaz. Erdoğan ağabeyim, eskiden futbol oynardı; şimdi aynı kulüpte yöneticilik yapıyor)

- Ooo! dedim, önemli bir konu...

- Siz ne dersiniz? "demokrasi araç mıdır, amaç mı"

Abdurrahman ağabeyim hemen atıldı;

- Demokrasi de neymiş? Tek amaç var, o da laikliktir, gerisi boş, dedi...(?!)

Ferai ablam, ne alaka ise..

- Ben araç, amaç bilmem. "Darbelerin nedeni aile içi çatışmalardır"(?!)

Ben de, Erdoğan ağabeyimin hoşuna gidecek bir yanıt verdim.

-Bak Erdoğan abiciğim! Dünyada ulaşılacak her şey bir amaçtır. Bu amaca ulaşılacak yollar ise birer araçtır. Kendimizden örnek verelim... Sen uzun zamandan beri bir ev almak istiyorsun, değil mi? Bu senim için amaçtır. Ama, bu amaca ulaşman için, sana para lazımdır ve işte bu para o amacına ulaşmak için bir araçtır...

Erdoğan ağabeyimi rahatlatmak için devam ettim...

- Bir komutanın amacı, üst komutanlık tarafından kendisine verilen hedefi ele geçirmektir. Komutanın bu hedefe ulaşmak için bulacağı çareler ve uygulayacağı taktikler ise birer araçtır...

Erdoğan ağabeyime, bir de ülke ve insanlarımız açısından bir değerlendirme yaptım ve dedim ki;

- Ülke yöneticilerinin ve ülkenin yönetimine talip olanların tek amaçları, eğer samimi iseler, ülkenin kalkındırılması ve insanımızı refah ve mutluluğudur... Bunu sağlamak için uygulayacakları siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel açılımlar ise yalnızca bir araçtır... Tek amaç, insanımızın mutluluk ve rafah içinde güvenle yaşamasıdır. Farklı siyasi partilerin varlığının nedeni de budur bence... Her siyasi parti, genel amaca, yani ülkeyi ve halkını refah ve mutluluğa ulaştırmak için farklı araçlar kullanır. Ülke halkının refah ve mutluluğu için farklı siyasi rejimler ve yapılanmalar olabilir. Özünde "demokrasi" olan Cumhuriyet de, bu araçlardan biridir; Ama, bence, insana en yakışanıdır.

Erdoğan ağabeyim, diğer kardeşlerime döndü ve;

- Ufaklığa bakın, neler söylüyor? dedi...

Kahvaltımız, çaydanlıktaki su ve demlikteki çay soğuyuncaya kadar sürdü... Biz sofradan kalkmak üzereyken Emine yengem gelidi ve benim kurduğum sofrayı kaldırmaya koyuldu...

cdenizkent

NOT : Blogtaki isimler, başkalarını çağırıştırıyorsa, bu tamamen bir rastlantıdır.

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..