Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '07

 
Kategori
Kahve
 

Kahve ve biz

Kahve ve biz
 

Bir değişim yaşıyor gidiyoruz. Neler olmuyor ki hayatımızda? Bildiğimiz kahvehanelerin bile adı değişdi, “cafe’ye döndü. Neden kahve içeriz? Kahvede bulunan kafein merkezi sinir sistemimizde uyarıcı bir etkiye sahiptir. Bu uyarıcı etkinin bizi uyanık tuttuğunu biliriz. Bu etkiden yararlanmak için dolayı geç saatlere kadar ders çalışmak isteyen bir öğrenci, uzun süre yola gitmek isteyip, uykusunun gelmemesini isteyen sürücü, gece çalışan doktor ve hemşireler için en iyi arkadaş kahvedir herhalde.

Belki bilmezsiniz ama, kahve uyanık tutucu ve hareket katıcı etkisi sayesinde keşfedilmiştir. Belki de Kaldi'nin dans eden keçilerini okudunuz. Kaldi diye birisi, Etiyopya'da yaşayan bir keçi çobanı. Anlatılanlara göre keçilerinin kiraza benzer bir meyve yedikten sonra inanılmaz enerjik ve hareketli olduklarını fark eder. Kendi de bu meyveleri yiyerek dener ve bu şekilde kahve keşfedilmis olunur. Kahve severlerin Kaldi’ye şükretmeleri gerekir.

Toplum olarak kahve tüketmeye başladı. Bir zaman sonra yapılan çalışmalarda kafeinin metabolizmayi artırdığı, yağ yıkımınız hızlandırarak, kilo kaybına neden olduğu söylense de, bu teorik bilgi pratik hayatta her zaman görülmez. Etrafımıza baktığımız zaman, çok kahve içine dostlarımızın filinta gibi ince zayıf olmasını görmemiz gerekir, bunu pek göremeyiz, hatta aksini gördüğümüz bile olabilir.

Bazı bilim adamları da, kafeinin mutluluk hormonu olarak da bilinen dopamin salınımını arttırdığı ileri sürerler. Belki de bu nedenle deriz “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” diye. O kadar mutlu oluruz kırk yıl unutamayız, fincanın tadını.

Çocukken yaşlılar hep kahve içerken, çocuk merakı ile bakarız. Bu insanlar ne içerler deriz. Devir 80 öncesi, kuyruklar, yokluklar devri. 100 gram kahve alınması için 1-2 saat kuyrukda beklenmesi gerekiyor. Yurt dışından ithali için de döviz gerekiyor, döviz kıtlığı da var memlekette, ithal edilince de o zamanlar, ufak kahve tanelerini toz haline getiren kahve makinesi olan satıcılara az miktarda verilebiliyordu. O zamanlar yaşadığım Akdeniz ilçesinde, hemen duyurulurdu satıcıya kahve geldiği, yavaş yavaş uzardı kuyruk dükkanın önünde. Alabilenler şanslı idi.

Akşamları zor bela alınabilin kahveyi, yaşlılar içerken, biz çocuklar da masum bakışlarla bakardık “ne içiliyor” diye. Az olduğu için olsa gerek, kahvenin kıymetini bilen yaşlılar, “sen içme, yoksa kara olursun, bunu çocuklar içmez” diye kandırırdı bizleri. Bizlerde kara olmaktansa, kahveyi içmemeye razı olurduk.

Aşırı kahve tüketiminin zararı da vardır elbette. Uyku, mide ve yüksek kan basıncı, kalp de çarpıntı problemleri yapabilir. Aşırı miktardaki kahve tüketiminin uyku kalitesini bozduğu söylenir. Gerçi bu durum herkes de görülmese de derin uykuya geçilemeyebilinir, O zaman da vücut tam olarak dinlenmeyebilir.

Her şeyin çoğu zarardır. Kahve tüketiminde de bu geçerlidir.

 
Toplam blog
: 30
: 1090
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

İstanbul Marmara Üniversitesi'nde sahne sanatları üzerine eğitim alıyorum. Dünyanın en güzel şehrind..