Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '13

 
Kategori
Deneme
 

Kahvehaneler...

Kahvehaneler...
 

Bir Köy Kahvesinin Uzaktan Görünüşü...


Zaman zaman surlarda gedikler açılsada;"kahvehaneler" erkeklerin kalesidir...

Günümüz ve (yaklaşık) 40 yıl önesine kadar geçen zamana  dair gözlem, tanıklık ve yaşadıklarımı anlatmak isterim bu yazıda...

Yetmişli yılların başları;kahvehaneler babamın, "sofra" kurulduğunda,önemli birşey olduğunda "çağırmak"için girebildiğim bir yerdi önceleri...

Sonrasında bayramlarda gidilen köyler ve  köy kahvesinde daha uzun süreli kalabilmeler, çünkü terör yoktu köylerde...

Hatırladığım; batıda şark usulu etrafı dört tarafı sedir diye tabir edilebilecek bir oturma düzeninin olması...

Ve tadı hala damağımızda kalan "asitsiz" sade gazozlar...

Suyundan mı nedir, içtiğimiz çaylar bile bir başka güzel,bir başka lezzetliydi.

Adam yerine konmanın (ilk) gururunu yaşadığımız yaşlı -ak sakallı adamların "hoş geldin delikanlı"deyişlerinin yankılandığı köy kahveleri...

Ve sonrasında "merhabayın"ların tekrarlandığı...

Harçlık genelde anneden istenirdi ama bunun bir tek istisnası olurdu.

Sokakta karşılıklı duran kahve ve sinemadan "Kervan"sinemasına gidebilmek için "pasaj"daki kahvede bulunan babamdan harçlık almaktı bunun istisnası.

Kahvehaneler özenilecek birşeydi bizim için, büyümek, erkek olabilmek adına...

Büyükler için böyle değildi, mümkün olduğunca uzak tutmaya çalıştılılar çocuklarını,kahvehanelerin taranıp insanların yaralanıp öldürüldüğü dönemlerde...

12 Eylül olmuştu ve ben liseye başlamışım.

Surlardaki gedikllere ilk kez o yıllarda tanık olmuştum.

Kadınların azınlıktada olsalar  araba kullanmasına yeni  yeni alışmaya çalışırken, kızların kahvehanelere gitmeleride neyin nesiydi?

Laleli-Beyazıt gibi semtlerde orada bulunan öğrencilerden kız kısmısıda tıpkı erkekler gibi kahvehanelere gidebiliyorlardı...

Sonrasında:

İşsiz kalınan günlerde kahvehaneler adeta (mecburiyettende olsa evimiz) gibiydi.

Sabah 10-11'de gidilip akşam 8-9'da ancak terk edebildiğimiz.

Bekarlar işsizler neysede, işi gücü olup evli olanların hafta sonları vardiyalı çalışanların boş zamanlarını en az bizler kadar kahvehanelerde geçirmelerini bir türlü anlayabilmiş değildim.

Gün olur,bizim de işimiz-eşimiz olursa eğer aynı şeyleri biz yaşamayacak-yaşatmayacaktık...

İlk televizyonu Almancı'nın kahvesinde görüp-izlemiştik...

12 Eylül'e kadar kahvehanelerde "bira"satışı serbestti, zaman zaman parayı buldukça bizimde içtiğimiz.

Çok lüks kahveler ya da çok lüks bölümlerin olduğu kahveler söz konusuydu  buraya her müşterinin giremediği...

Kahvehaneler köyde olsun şehirde olsun erkenden "sabah namazı"ndan önce açılırdı...

Sabah namazını kılanında, kılmayanında ortak buluşma noktalarıydı kahvehaneler.

Son zamanlarda bu durum değişti artık...

Rahmetli kayınpederim köyden bize geldiği günlerde erkenden usulca kahvenin yolunu tutardı.

Son zamanlarda  gidipde geri dönmelerine tanık olmuştuk.

"İstanbul'da bu saatte kahve açılmaz mı,bizim köyde olsa..." serzenişleriyle birlikte...

O yok artık...

Ama köylerde onun yaşadığı, bıraktığı gibi değil...

Sabahın çok erken saatlerinde köyden İstanbul'a dönüşlerimiz oluyor zaman zaman.

O erken saatlerde önceleri açık olan köy kahveleri karanlık-ıssız -kapalı, geçilen birçok köyde gördüğümüz.

İstanbul kahvehanelerdede köyleri-köy kahvelerini kendine benzetmiş anlaşılan.

Sabahçı kahveleri var birde genelde otogar ve tren istasyonlarında konuşlanmış olan.

24 saat açık olup,uyumanın yasak, çayların yarım saatte bir adeta zorla içirildiği.

Kahvehanelerin sosyal hayattaki önemi-rolleri saymakla bitmez.

Siyasilerin  seçimlerden kısa bir süre önce vatandaşları-seçmenleri hatırlayıp konuşmalar yaptıkları yerlerdir kahvehaneler.

Bazen her kesimden kadınların erkekler girebildikleri yerlerdir kahvehaneler, kına geceleri-düğünlerde  olduğu gibi.

Kadınlar ve erkekler konumlarını belirledi artık:

Kahvehaneler erkeklerin...

Kafelerde (genelde damsız girilmeyen) kadın ve erkeklerin kullanım alanları olarak yerlerini aldılar.

Bir tek ortak kullanım alanları olarak sayılabilecek çay bahçeleri var.

Saat:(genelde)17-19'a kadar serbest sonrasında "aileye"terk edilmesi gereken bölümlerin olduğu...

 
Toplam blog
: 180
: 901
Kayıt tarihi
: 25.07.09
 
 

Önceleri Milliyet Gazetesi'nin "Okur Mektupları" vardı...Şimdi ise "İnternet", "Milliyet Blog" ve..