Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '08

 
Kategori
Dostluk
 

Kalbim Çınar gölgesinde kaldı !...

Kalbim Çınar gölgesinde kaldı !...
 

Düne özgü henüz bir resmim yok ama bir Çınar resmim var, çok şey anlatan...


Dün Pazar’dı. Hem de sıcak bir Pazar günü !.. Herkesin haberi olmuştur. Dün burada, İzmir’de adına toplantı denilmiş olan bir birliktelik yaşadık. İzmir’in tarihi Kemeraltı çarşısının tarihi yapılarının arasına sıkışmış bir pasajda, tam bakımlı olmasa da, iyi bir tımarla güzel bir görünüme kavuşabilecek bir alanda, hem de bir Çınar gölgesinde hoş bir gün geçirdik. Kafamı kaldırıp ta, Çınar ağacının kimi kurumuş, kimi yeşil yaprakları arasında sallanan kozalaklarını görünce hemen aklıma Nazım’a atfedilmiş o meşhur ‘Haziran’da ölmek zor şiiri’ geldi. Hasan Hüseyin’in çok güzel bir şiiridir. Ama her şeyden önce, nedense hep aklıma her Çınar ağacı gördüğümde, şair Nazım gelir.. Acaba başka arkadaşımın aklına gelmiş midir o ünlü Nazım’ın dizeleri :

<ı>

<ı>Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
<ı>Öyle gibi de görünüyor..
<ı>Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
<ı>ve de uyarına gelirse,
<ı>tepemde bir de çınar olursa
<ı>taş maş da istemez hani...

Evet, dün bir Çınar gölgesinde güzel insanlarla bol sohbetli, sazlı, sözlü, şiirli tam bir sekiz sat geçirdim ya, normal şartlar da kimse beni zorlayamazdı inanın. Evet hava sıcaktı.. Santigradını ölçmedim ama sanırım kırklar seviyesindeydi. En azından yakındı. Hava sıcaktı sıcak olmasına ya, insanlar daha sıcaktı. Belki bu yüzden Çınar gölgesi bile yetmedi sıcaklığımızı gidermeye.. Öyle ya da böyle kimse halinden şikâyetçi değildi.

Ben uzun zamandır yazıyor olmama rağmen, ilk kez böyle bir toplantıya katıldım. İyiki de katıldım. Yoksa nasıl tanırdım o kadar güzel insanı aynı zaman diliminde. Hele ki, o kadar güzel börek, çörek ve pastayı aynı anda tatma şansım olabilir miydi ki ? Aklım Çınar gölgesinde kaldı ya kalmasına, Nedime teyzemin kekiyle, sana böreğinin damağımda bıraktığı tadı kaybetmemek için akşam yemeğini bile yemedim doğrusu !..

Hazır adı geçmişken bir iki satırda bahsetmek isterim kendisinden. Ve de affına sığınarak, zira izinsiz bir bahistir bu !. Nedime teyze, aslında Nedime anne demek daha doğru olur zira bu daha sıcak, daha yakın, daha yakışan bir sıfat kendisine.. Ben ikinciyi tercih ediyorum yüksek müsaadelerinizle… Nedime anne ve çok sevgili sayın eşi Hilmi bey (Polat), dünkü grubumuzun en yaşlı üyeleriydi. Yani nüfus kağıdına göre. Ama dinamiklikleri, sosyallikleri, sıcak kanlılıkları ve enerjileri ile kaç tane yirmilik, otuzluk hatta kırklığa taş çıkartırlar. Hilmi bey, daha doğrusu Hilmi baba bize gür ve güzel sesiyle şiirler okudu, Nedime anne de yalnız keki ve börekleriyle değil, ara sıra söylediğimiz şarkı ve türkülere de eşlik etti. Gerçek yaşlarını boş verin söylemeyeyim. Ama yalnızca şunu söyleyeyim. Orada bulunanların bir çoğunun çocuğu hatta torunu yaşında olduğunu belirtmem yanlış olmaz herhalde. Ama onlarsız herhalde dünün pek tadı olmazdı..

Hani, Türkçemizdeki 'Kahve bahane" deyimi var ya, gerçekten öyleydi. O mısraları burada yazayım. Gerçekten yeridir.

<ı>"gönül ne çay ister, ne kahve
<ı>gönül sohbet ister, kahve bahane"

Kahve bahane ya, Şükrü bey'in kahvesini bahane etmek ayıp olur. Toplandığımız yer, kemeraltının Kızlarağası hanının içinde çay-kahve içebileceğiniz bir kıraathane havası olan yerlerden birine sahip olan sıcak, misafirperver ve ikram sever Sayın Şükrü bey’in dördüncü yeri. Bize kahveleri kendi eliyle pişirip ikram etti. O da ayrı bir renk ve hava kattı toplantımıza. Günlüklere ismini düşmek farzdır diye düşünüyorum.. Diğer isimlere gelince, teker teker bahsetmek elbette çok önemli ama kırk civarında isme hitaben bir şey karalamayı bir sonraki yazıma bırakmayı tercih ettim.

Dün çok özel ve güzel bir gündü. Uzun süre etkisinden kurtulamamanın sevinci içindeyim. O kadar güzel insanı tanımış olmaktan da ayrıca mutluyum.

Gün, saatin 20’yi gösterdiği anlarda biterken, teşekkür edilecek o kadar çok insan vardı ki !.. İsim atlarım diye çekiniyorum.. Onun için, yalnızca;

teşekkürler dostlar..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..