Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '13

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Kaldırım seviyesi ile Medeniyet ilişkisi

Kaldırım seviyesi ile Medeniyet ilişkisi
 

Bu sabah gözüme çarpan haber, bugünkü yazımın konusu oldu birden. Diyeceksiniz ki memlekette bir sürü önemli olay varken gene eften puften bir yazımı seçtin. Evet. Marmaray'ın ilk günden arızalanmasını, Türbanlı Meclise girme imkanına erişen ilk kadın milletvekillerini ve daha bir sürü kamuoyunu ilgilendiren önemli haberi yazma işini diğer yazar arkadaşlarıma bırakıyorum. Ben eften puften şeylerle uğraşacağım. Zira o eften puften olaylar şu anda yaşamımı çok etkiliyor.

Yıllardır ülkemde, özellikle büyük şehirlerde gittikçe yükselen kaldırımlar dikkatimi çekmişti. Abartısız yüksekliği 50 cm bulan kaldırımlar son senelerde dizlerimde ve belimde meydana gelen arızalar sebebiyle sokakta yürümemi iyice engeller olmuştu. Kendi ülkemdeki kaldırım yüksekliğinden şikayet ederken, yaşamımın 7 yılını geçirdiğim Paris'e ilk gittiğimde gördüklerim karşısında şaşırdım. Paris'te kaldırımlar yol ile neredeyse aynı seviyede idi. Bazı yerlerde yoldan sadece 5 cm yüksek olan kaldırım karşıya geçiş yerlerinde ise sıfırlanıyordu. Bu şehirde yaşamanın ne kadar kolay olduğunu, yaşlıların, tekerlekli sandalyedeki engellilerin  sokaklarda ne kadar kolay dolaştığını  orada farkettim.

Yıllar sonra ülkeme geri döndüğümde kaldırım seviyelerinin daha da yükseldiğini gördüm. Bu konuyu aksettirdiğim yetkililer otomobillerin park etmemesi için kaldrımları yüksek tuttuklarını söylediler. Kaldırım yüksek olunca otomobil park edemiyormuş. Bu arada düşündüm. Acaba Paris'te veye aynı olayı fark ettiğim başka Batı şehirlerinde otomobil yok muydu. O şehirlerde ya şehir içi park sorunu halledilmişti veya otomobil sürücüleri yaya kaldırımlarına park etmemek gerektiğini anlayacak kadar medeni idiler.

İstanbul'da önemli caddelerinden birine paralel bir sokata oturuyorum. Bazen bu kaldırımlara çıkışlar o kadar rahatsız edici bir duruma giriyor ki evimin kapısından çıkamıyorum. Kaç kere 'Kaldırımımı geri istiyorum .'diye sokak kapısına yazı asmak geldi içimden. Semtimizin bağlı olduğu Belediye, kaldırımları biz yayalara geri vermek, arabaların parkını önlemek için babalar dikti. Civardaki iş yeri sahipleri kaldırımlardaki babaları geceleri söküp kaldırımları gene park yeri haline getiriyorlar.

İşte bugün bir şehrin medeniyetinin kaldırımların seviyesi ile orantılı olduğu, kaldırımlar alçaldıkça medeniyetin arttığı haberini okuduğumda yıllardır çektiklerim aklıma geldi. Belki bizler ülkemizde kaldırımların yolla aynı seviyede olduğu günleri göremeyiz. Umarım bir gün çocuklarımız yolla aynı seviyede olan kaldrımlarda, park etmiş arabalar olmadan rahatça yürüyebilirler. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..