Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kaldırımda İki Kadın

Kaldırımda İki Kadın
 

Otobüs kalkıyor, hava soğuk… Bulunduğum koltukta vücudumu ısıtmaya çalışırken ayaklarımı hafiften havaya kaldırmış, yana doğru kıvrılmış pozisyonda oturmaya çalışıyorum. Aynı yatağımda ısınmaya çalışırken yaptığım hareket gibi...

Paralar toplanıyor, herkes parasını veriyor. Gitme telaşı hakim otobüsün içinde. Ellerde çantalar bir yerlere gitmenin verdiği burukluk var.

Son kontrollerin ardından kalkan otobüs köşeyi dönerken ana yoldan gelen araçlar trafiği olağandan fazla ağırlaştırmış. Mecburen tam dönerken durmak zorunda kalıyoruz.

Sıkıntıdan pencerelere yapışıyoruz, dışarıda ne var, ne oluyor, kimler geçiyor.

Lüks otelin duvarının dibinde, yaya kaldırımı ile ana caddenin kesiştiği yerin en köşesinde iki karartı. Biraz daha dikkatle bakıyorum iki kadın. Ateşli bir biçimde birbirlerine bir şeyler anlatıyorlar.

Farların ışığı ile yüzleri seçilir hale geliyor. Biri başörtülü, diğerinin yüzünde bir tutam makyaj. İkisi de beton zeminin üzerine bir tutam kartonla oturmuş. Başörtülü olan yaşça çok daha büyük, başörtüsünün boyundan bağlanacak kısımları açık. Fenalaşınca açılır ya boyun bölgesi onun gibi. Başörtülü kadına ait olduğu anlaşılan karton titizlikle paylaşılmış. Derinlemesine sohbet var. Hava 7-8 derece olmasına rağmen üşüyorlar mı bilmiyorum.

Makyajlı olan kadın ise yaşı genç olmasına rağmen yüzündeki derin izlerle oldukça korkunç bir görünüme kavuşmuş. Gelişigüzel yaptığı makyajı ile hayata öfkesini savuruyor sanki.

İki birbirinden zıt karakter benzer gerekçelerle paylaşıyorlar sanki o kartonu. Havadaki dondurucu soğuğa rağmen çok da seçenekleri yok.

Önlerinden geçen lüks araçlar, iyi giyimli insanlar…

Bir yandan bir otobüs dolusu havayolu yolcusu pencereden onları gözetliyor.

O anda makyajlı olanla göz göze geliyoruz. Kötü bir şey yapıyormuşçasına hemen kaçırıyorum gözlerimi.

Nerede olduğumu, ne halde olduğumu soruyorum kendi kendime… Bir yandan kendi sorunlarımı düşünüyorum, neler takıyorum kafama… Öteki yandan insanların nelerle uğraştığını düşünüyorum.

Herkesin sorunu kendine büyük görünüyor. Çok büyüttüğümüz şeylerin çok da anlamlı olmadığını anlayacak mıyız bilmiyorum ama bizden çok daha kötüleri var.

Bunun çoğu zaman farkına varmasak da hayat zaman zaman şükretmemizi istercesine çıkartıyor karşımıza…

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..