Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '13

 
Kategori
Şiir
 

Kalemimde kokun miras kaldı

Kalemimde kokun miras kaldı
 

"Öldürürken gülümseten tek ölümdü donmak" Mahrem/ Elif Şafak


Yoksun...

Boğazımda çöreklenmiş bir düğüm,

Beynimde bir hiçlik,

Kalemimde kokun miras…

 

Yazıyorum her daim;

Yazdığım satırlar hep sana dair,

Yazdıkça sen kokuyor sayfalar.

Sensizliği yazıyor;

Sensizliği kokluyorum...

 

Yokluğun bir karadelik, yutan tüm aydınlığımı.

Karanlıklar içinde sensizim ağlamaklı,

Kalabalıklar içinde yalnızım beklemekli,

Ahuzar eder gözlerim özlemekli.

 

Seni sevmek anahtarı yitik bir kelepçe;

Ben sana mahpus,

Kalbim sende tutuklu;

Yaşıyorum, ağır aksak,

Yazıyorum kelimelerim sana tutsak…

 

Karanlık...

Sensiz dünyam çok karanlık...

Kalemimde bakışların miras,

Bir çift güneş resmediyorum, gözlerin gibi ;

Güneşimdi o gözler,

Beni benden alan…

Her erken görünüp dünyamı aydınlatan.

 

Ve ben, izlerken hayalimdeki o resmi

Memnu hayallere gömülüyorum yine senli. 

Düşlüyorum hiç öpemediğim dudaklarının pembeliğini,

Koklayamadığım buğday tenini,

Güldü mü yakamozlar saçan deniz gözlerini.

Evet, Hayatıma renk veren gökkuşağımdın sen;

Yağmur olup, sensizliğe sağnak sağnak yağan gözyaşlarımla

Şems-i hayat gözlerinden saçılan ışığın var ettiği gökkuşağım…

 

Sensizliğin karası kalemime miras…

Bir gökkuşağı çizmek istiyorum sen renginde.

Ama, renklerim sende kaldı...

Olsun, yine de çiziyorum

Bahtım gibi simsiyah bir karakalemle,

Zindan karası bir gökkuşağı çiziyorum…

 

SENsizlik...

Farkında mısın ne çok şeysin SEN,

Hatta SENsizlik bile SEN’le başlıyor.

Anladım ki SEN;

Beynimin en ücra, en tenha, en soğuk köşesinden

Kopup gelen bir buzdağı,

Yokluğun ise sensizlik ALT TARAFI...

Ve anladım ki senden bile büyük sensizlik ,

Buzdağından bile soğuk…

Ve daha dondurucu…

Ama üzülme sevgili!

Bak, titremem geçti; 

Artık üşümüyorum,

Acımıyor parmak uçlarım,

Hatta içimi bir sıcak kaplıyor,

Uyumak istiyorum...

Gelirsin değil mi yine hayalime?

Yine gülümsersin değil mi sıcacık gözlerinle?

Kimbilir! Belki Titanik’in balo salonunda Jack Dawson karşılar beni;

Uzatır ellerini,

Ve o alaycı gülümsemesi ile söylenir;

 

“Şanssızsan hep şanssızsındır arkadaş!

Yanlış gemiye bindiğin yetmezmiş gibi

Bir de yanlış kıza âşık olursun?”

 

“Ama olsun”

diye ekler sonra;

 “Yaşanan her ana değmez miydi gözleri…”

 

Doğru!

Değerdi...

Yokluğun ile donarken bedenim,

Hayalin ile ısınır yüreğim...

Gülümserim gözlerini düşününce,

 

Ve ekler Jack;

 “Öldürürken gülümseten tek ölüm değil midir donmak…”

 
Toplam blog
: 5
: 749
Kayıt tarihi
: 02.03.12
 
 

Ben kim miyim? Kendimi nasıl ifade edebilirim ki...   Kimdir : Sanırım hiçkimse, belki bi..