Kalemimdeki nasır

Hayatımı okumakla geçiren garip bir canlıyım. Belki özel bir yeteneğim yok ama bana ve dünyaya yetecek kadar becerim var. Dışarıda bakılınca kapalı bir kutu gibi görünüp, sonradan beni tanıyanlara açılan bir dünyayım. Daima maceraları sevip sadece macera için yaşarım. Çünkü benim için; dünya sürüngendir. Ama benim dünyam imkansız sularda yüzmek ve farklılığı derin sularda hissetmektir. Dünyama girmek zordur. Çaba ister ve birazda sıra dışlık ister. Tabi bunları yapmak yeterli değildir. (BENİM AÇIMDAN) Kaybedilenler değil kazanılanlar önemlidir bu dünyada. Bir de felsefi bir kural vardır. O da; kazananlar, kaybedenlerin efendisidir ilkesi. Bu ilkeyi benimsersen ancak yaşarsın benim dünyamda. Zihnim çorak bir arazi değildir, dallanmış budaklanmış ağaçlarla doludur. Tabiri caizse bir ormandır. Bazı aralıklarda zihnimde bir takım yerli yabancı misafirler vardır. Bunlar ise; bilgilerimdir. Bu misafirler halden anlayan cinsten misafirlerdir. Ama selam sabahı kesersek bir daha uğraşmayacaklardır. Bir de zihnimde bir hayal perisi vardır ki orada mucizeler görülür. Oraya girenler, bir daha gerçek ile hayali ayırt edemez olur. Çünkü burada hayal üstü gerçekler, gerçek üstü hayaller vardır. Tıpkı dünyanın varsayımları gibidir burası. Yaşanılır ama yaşanılanlar fark edilmeden uzaklık bilinir. Hem de ölçümü yapılmadan… İşte beni içleştiren dünya burasıdır. Sonlu bir dünyanın kum tanecikleri arasında saklanması gibi… Aslında sonlu birçok hayatlarla dolu kapalı bir kutuyum. Açılması zor, aşılması imkansız.
 Akıllı insan gibi görünen geri zekalı bilmişlere gülün.