KALENİN ÇOCUKLARI

Kaledeki tarihi atmosfer bir tek onları ilgilendirmez, ve hiç te etkilenmezler. Alacakları bahşiştedir akılları. Sokak aralarındaki Romalılardan kalma sütunlar onların oyun araçlarıdır. Üstünde oturur, etrafında hoplayıp, zıplarlar. Saklambaç oynarken sığınaktır onlar için o harabeler. Bilmezler patlamış toplarını yıkadıkları caminin kaç yıllık olduğunu.

Ahh o çocuklar, burunları sümüklü, saçları dağınık, yüzleri gülen, şirin mi şirin çocuklar...

Gördükleri her yabancı kaçırılmaması gereken bir avdır onlar için. Dar ve eğri büğrü sokaklarda başlarlar takibe, taaaki bahşişlerini alana kadar.

Hele o elleri minicik, yürekleri kocaman bilgiç edalı kız çocukları, büyüklerinin yaptıkları el işlerini kale ziyaretçilerine satma yarışı içindedirler adeta.

Ne yöne baksanız, hangi kapıyı aralasanız ayrı bir yaşam hikayesi çıkar karşınıza, yüreğiniz burkulur.

Minik bedenleri olsa da, kocaman yürekleriyle hayatla dalga geçmeye başlamışlardır bile çoktan...

Diz boyu yükselen sefalete ve fakirliğe rağmen gülebilen, ağız dolusu kahkahalar atabilen, henüz hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiş güzel çocuklar; umarım heba olmazsınız, hepiniz başarılarla dolu pırıl pırıl bir hayat yaşarsınız.

Fotoğrafçılık eğitimi alanlar için de biçilmiş kaftandır kale ve kalenin çocukları.

Milliyet Blog Ankara Toplantısı için şehrimizi renklendiren sevgili Sema Öztürk ve sevgili İlyas Bayram ile yapılmış kale turumuzdan aklımda kalanlardı bunlar. Keyifle, neşeyle dolaştık kale sokaklarında.

Sayın, İlyas Bayram'ın kamerasından kale turu yapmak isterseniz işte linki:)

http://www.facebook.com/#!/video/video.php?v=10150163751292904

Sayın, İbrahim YILDIZ'ın Kalenin İnsan Bedenleri isimli harika fotoğrafları için:

http://www.facebook.com/#!/media/set/fbx/?set=a.10150120366135909.295222.685065908

Bu güzel görüntüler için her iki arkadaşıma da teşekkürler...

Sevgiyle, sevginizi hak edenle kalın dostlar.