Kaliteli ve sağlıklı yaşam, küçük bir ayrıntıda gizli.

Sağlıklı bir yaşamla 90 yaşlarına hep birlikte merhaba diyebilmek için bu blogumu yazmaktayım. Yapacağımız teferruatlı bir şey de değil, küçük, basit bir ayrıntıyı yaşantımıza ilâve etmek..

Bu basit uygulama, gecenin karanlığından sağlığımız yönünde istifade etmek. Işıktan negatif etkilenen bir hormon sayesinde bedenimiz zinde, beynimiz dinlenmiş oluyor, kendimizi ruhen ve performans olarak daha güçlü hissediyoruz..

Durumu biraz daha açıklığa kavuşturalım:

Vücudumuz tam teşekküllü bir makine, beynimiz ise bu makinenin motoru. Beynimizde "epifiz bezi" isimli salgı bezi, "melatonin" isimli bir hormon salgılamakta.

Melatonin, gece karanlığında, biz uyurken, saat 23.00 ile 5.00 arasında salgılanıyor. Gündüz yıpranmış hücrelerimizin yenilenmesini sağlamakla kalmıyor, imnü sistemi (bağışıklık sistemini) güçlendiriyor. Vücudumuzun biyolojik ritmini ayarlıyor. Kalp ve damar sisteminin sağlıklı olmasına yardımcı oluyor. Güçlü bir antioksidan göreviyle, kanın tam temizlenmesinde başrol uynuyor, kansere karşı güçlü bir koruyucu. Anti-aging (yaşlanmayı geciktirici) görevi var.

Büyüme çağındaki çocukların sağlıklı gelişimlerinin ve uzun boylu olmalarının ana sebeplerinden biri.

Uzmanlar, uyku için gece 23.00 ten daha geç yatmamak gereğine vurgu yapıyorlar. O saatte uyumaya alışık değilseniz bile, aynı saatte 23 te yatağa girildiğinde 2 veya 3 gün sonra beyin "artık uyku saatinin 23 olduğu yönünde" komut veriyor. Kişi, ortalık aydınlanırken de dinlenmiş olarak uyanmış oluyor.

Bunlar belki bildiğimiz şeyler olabilir ama uygulanacak ayrıntı, "kesinlikle çok karanlıkta uyumak" olacaktır. Gece lambası kullanılmayacak, pencerelerden ışık sızmayacak. Çünkü hormon, ışığa karşı hassas, üretimini azaltıyor, göz kapaklarımızdan sızan bir ışık huzmesi bile hormonun salgısında azalma yapıyor.

Yarı ışıkta uyuyarak melatonin hormonunun az salgılanmasına sebep olunduğunda, gündüz, halsizlik, kaslarda, mafsallarda ağrılar, bazen bulanık görmeler, algılama kusurları, güçsüzlük, sersemlik hissi, keyifsizlik, dirençsizlik görülüyor.

Büyüme çağındaki çocukların sağlıklı gelişmeleri ve uzun boylu olmaları için, geceleri, ışıksız, karanlık odalarda uyutulmasını öngörülüyor. . Bunun fevkalade önemli olduğu, üstüne basa basa ebeveynlere empoze ediliyor.

Özet olarak sıhhatli ve uzun ömürlü olmak için, sağlıklı beslenme ve hareketli ama stressiz yaşamın yanında geceleri ışıksız ortamda 23.00 ile 5.00 arasında mutlaka uykuda olmanın şart olduğu belirtiliyor. (Sigara ve alkol yasağı devam ediyor.)

Geceleri çalışanlar, pilotlar, uzun yol şöförleri, geç vakit sahne alan sanatçılar uyku bozukluğu çekenler risk altında oluyorlar. Dikkat edilirse, bu işlerde çalışanlar erken yıpranıp, erken yaşlanırlar. Uyku bozukluğu olan kişiler, uyuyamasalar dahi, bu saatlerde, gözlerini kapatarak ışıksız ortamda bulunacaklar, bu faydalı hormonun salgılanmasını sağlayacaklar. Bu şekilde zamanla, uyku bozukluğu gibi bir şikayetten de muhtemelen kurtulacaklardır.

Uzmanlar, körlerde kanser vak'asına rastlanmadığını bu olayın doğruluğuna örnek olarak gösteriyorlar..

Sizlere de faydalı olmasını arzu ettiğim, bizde olumlu sonuçlarını gördüğümüz bu bilgileri paylaşmak istedim.

Buraya yazdığım, yazmak istediğim her blogumda, "faydalı olabilmek" ilk ve tek amacım.

Sağlıcakla kalınız.

Gül Alkan