Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '06

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Kalitesizliğin büyüsü

Kalitesizliğin büyüsü
 

Şuanda prime timeda yayında olan Sabrina (amerikan yapımı bizimkilerin kopyaladığı cadı kız dizisi) tarzında iki dizi mevcut: Acemi Cadı ve Selena. Kanal D'nin Acemi Cadı'sına karşı Gani Müjde'ye ısmarlanan Selena: bu iki dizi hala yayında -ki bunun tek nedeni izleyici kitelesinin kalitesizliği. Yapımcılar kaliteyi, yeniliği, yaratıcılığı kale almadan nabze göre şerbet veriyorlar.

Mevzu bahisin trajik yanı; bu dizilerin tvlerde döndüğünü gören senarist adaylarının duyduğu heyecanın; "ya olaya bak ya, böyle dizileri oynatıyorlar, madem durum bu kafamdaki projeye kalem değdirirsem benim senaryomu kesinkes çekerler" demesinin; yarattığı senaryo karakterleri ile yatan, kalkan, dışarı bakkala, sinemaya, tiyatroya giden senarist adayının senaryosu bittikten sonra karşılaştığı durumdur trajedi: kalite değil, anlatılan değil çarkın dişlilerini döndürenin ne istediği önemli. Yeni alınan bisikletine binmek için yatağından kalkan çocuğun bisikletinin olmadığını görmesi ile yaşadığı hayal kırıklığını, medya sektörü, içine girmek isteyenlere çokca yaşatıyor. "Herşeyin bedeli vardır, birden bir yere gelinmez ki, tabii ki pat diye giremez" denilebilir... Keşke girilmek istenen piyasa nitelikli eleman ve işlerle kaynıyor olsa da bu yüzden içine girmek zor olsa. Maalesef durum bunun tam zıttı.

Herşeye rağmen bir başarı öyküsü... Oskar ödüllü Amerikan Güzeli'nin senaristi Alan Ball (aynı zamanda six feet under), filmi yazdıktan sonra haliyle yapımcıları aşındırmaya başlar. Yaratıcı bir senaryoya imza attığını düşündüğü için kendinden emin ama birazda insan psikolojisi dolayısıyla gerginmiş. Çaldığı kapılar bir bir yüzüne kapanınca afallamış, ne yazdığını kontrol etmiş, ne kendine ne de senaryoya inanmamaya başlamış (cidden kötü bir ruh hali). Kendisiyle boğuşurken kanının son damlasını yapımcılara karşı kullanmaya karar vermiş... Ve ortaya oskar ödüllü bir film çıktı. Tabii ki filme giden beş oskarın biri senarist Alan Ball'a gitti. - Kaliteli işlerin hakim olduğunu bildiğimiz Hollywood'da bile oslarlık-iyi-kaliteli işler (senaryolar) birden günışığına çıkamıyabiliyor. Kalitesizliğin hakim olduğu ülkemizde ise niteliğe sahip olanların işi çok zor (özellikle senaryo sathında). Bundan dolayıdır ki bilenen yolları kullanmamalı; yani senaryoyu yazıp yapımcı şirkete postalamamalı. Önce piyasa anlamaya çalışılmalı, çarkların nasıl döndüğü gözlemlenmeli, araştırılmalı... Doğru adımlarla maraton koşusunu 100metre koşusu yapabilirsiniz. Adım için ayaklar sizin bedeninize bağlı.

 
Toplam blog
: 4
: 635
Kayıt tarihi
: 11.12.06
 
 

Yök'ün araştırması sonucunda ortaya çıkan "istediği bölümü kazanan %3'ük bir kesim var" trajedisinde..