Kalp Krizi mi Mide Ağrısı mı?

Reflü, son zamanların popüler sağlık konularından biri olmuş durumda. Reflü tuzağına düşen ya da reflüden şikâyet eden pek çok insan var. Reflüden yakınanların artmasının en önemli nedeni ise "beslenme yanlışları".


Eskiye nazaran daha çok miktarda besin tüketmek, oturarak yemek yerine ayakta bir şeyler atıştırmak, hızlı yemek, yeteri kadar çiğnemeden lokmaları yutmak, kısa sürede fazla miktarda yiyeceği mideye indirmek, gece boyunca yemeyi sürdürerek neredeyse yatağa bile yiyeceklerle girmek, hareketsizlik, yemek sonrası çıkıp yürümek yerine uzanıp televizyon seyretmek, kilo problemi reflüyü kolaylaştıran en önemli faktörler.


Yiyip içtiklerimizin de bu işte günahı var elbette!.. Eskiye oranla daha fazla çay, kahve tüketiliyor. Gazlı, kolalı içecekler daha çok ve sık içiliyor. Fast food türü besinlerin, yapıları itibariyle reflüyü kolaylaştırdıkları biliniyor lâkin vazgeçilemiyor. Bilhassa kızartmalar ve bu kızartmalarda aynı yağın tekrar tekrar kullanılması reflüyü kolaylaştıran etkenlerden biri.


Muhtemelen stres de çok önemli bir faktör. Yoğun stres durumunda yemek borusunun mide ile birleştiği yerdeki kapak mekanizmasının bozulabileceğini gösteren güvenilir bilimsel çalışmalar var.


Kısacası, batı modeli beslenme ve yaşam tarzı, reflü problemi ile karşılaşma ihtimalini şu ya da bu şekilde arttırıyor. Çoğumuz bu sebepleri ortadan kaldırmayı bir tarafa bırakıp ilâçlarla sorunu çözmeye çalışıyoruz. Ne var ki fazla kiloları vermeden, beslenme alışkanlıklarını değiştirmeden, oturarak yemeyi, yemekten sonra biraz yürümeyi, yiyecekleri yavaş yavaş ve iyice çiğnedikten sonra yutmayı, gazlı, kolalı, kafeinli içecekleri azaltmayı öğrenmeden, daha da önemlisi ayaküstü atıştırmalıklar söz konusu olduğu zaman yağlı, unlu, şekerli olanlarından vazgeçmeden bu sorunu çözmek hiç de kolay değil.


Çoğu hasta reflü ile ilgili şikâyetlerin sadece ekşime, yanma, kazınmadan ibaret olduğunu düşünür. Oysa reflü bazen kalp hastalığıyla karıştırılacak düzeyde göğüs ağrısına da yol açabildiği için önemlidir!..


Yemek borusunun mideyle birleşme noktasında yer alan alt özafajiyal kapak, asitli mide muhtevasının yemek borusuna geri kaçışını engelleyen özel bir yapıdır. Bu son derece karmaşık fakat düzenli işleyen bir süreçtir. Kapağı oluşturan dairesel kaslar yutkunma haricinde açılmaz. Sadece gıdalarla beraber yutkunduğunuzda besinlerin mideye geçmesi için açılır. İşte bu kapaksı yapının yapısal ya da fonksiyonel hasarlarla bozulması reflüye giden yolun ilk virajıdır. Kapak sistemi genişler veya zayıflarsa asitli mide muhtevası geriye, yemek borusuna doğru kaçar. Yapısal hasarın hafif olduğu başlangıç döneminde yalnızca yatar pozisyonda ya da eğilerek ayakkabı bağlarken meydana gelen kaçaklar bir müddet sonra siz otururken ve ayakta dururken de sürecektir.


Eğer sık sık tekrarlayan mide ekşimesi, yanması, yemek borusuna gıda kaçması sorununuz varsa ve bu durum sıradan antiasitlerle, gaz gidericilerle düzelmiyor, geceleri sizi uykunuzdan uyandırıyorsa, ayrıca bu sorunlarınız yutma güçlüğü, kilo kaybı, ağza kan gelmesi ve siyaha yakın bir dışkılamayla birlikteyse hemen doktora görünmelisiniz.


Korunmak için :


Kilonuza dikkat edin, fazla kilolarınızdan hemen kurtulun...


Az miktarda ve sık sık yemeyi tercih edin...


Yemeğin ardından hemen yatmayın...


Akşam yemeklerinizi erken saatlerde tamamlayın ve aşırı yemeyin...


Sigarayı bırakın, alkol kullanmayın...


Uzun müddet öne eğilmekten kaçının...


Midenizi ekşiten yağlı besinlerden, çikolata, soğan, sarmısak, baharat, meyve suları ve kafeinden uzak durun...


Başınızı yüksekte tutacak şekilde yatın...


Gazlı içeceklerden kaçının.