- Kategori
- Deneme
Kalpazan Kırmızısı
İyi bir kalpazan isen her dümeni döndürür çıktığın sahnenin her perdesinden lehine bir rol evirirsin hayat seni ekseninde alt üst çevirse de. Bir karanlık boşluk ve içinde bin türlü duygu ve düşünceyle tam tekmil bir vücut.
Siyah bazen renkleri içine boğarak yaklaştıran ve tekleştiren bir perde, bazen hiç kinayesiz, bizzat kendisi gibi salt karaya cesurca verdiği hüküm, renk paletinden en koyu isim.
Gün ışığı diyagramdaki tesirini değiştirse, örtüsünü elimine etse de tek zehiri ışık değil, zahirî rolü ıssızlık olan derinlerinde.
Şimdi bu mum ışığında vücut bulan, diğer kırıntıların içinden, karanlık siyahın yerini alacak olan renk boya
fırçandan bir darbe bekleyen tutkunun esaretinde, sahneye çıkmak üzere rolüne hazır bir kalpazan suretinde can suyunun emrine amade.
Alevin dalgalanan harelerinden kırmızıyı seçtiğin bir gül memleketi olur belki de gecenin zembereğinden kurtuluş bulan rengin sahnedeki başrolü.
Karanlıktan beğendiğin renk kadar renge de zevk katmak hayalinin gücünde; unutma kalpazanın elbette bu ipler de elinde.
Müzik desen tüm notalar, akorlar, makamlar huzurunda bir bir. Yeni dünyanın bir parmak uzaklığında değişir bütün sessizliği karanlık boşlukların.
Zift sessizliğin pûr kalabalığıdır müzik. Katmer katmer yalnızlığın senfonik eşliği, yaşamın keyfiyle kardeşliğidir.
Kırmızına yakışan bir dans müziğinde karmen bir siluet kaplar sahneni ve mum aleviyle kıvılcım almış bir kibrit çöpü neşesinde dans eder kırmızı, kibrit kutusunda seçtiği o tek kibriti diğerlerinden, diğer tüm renklerin içinden ise kırmızıyı ayırdığın gibi.
Mum bitene, müzik susana dek karanlığın kırmızısı olur kalpazanın dünyası.
Bir kırmızı kalır karanlık gecenin hilesi, müzik susana dek dans eder sessizliğin içinde, çivi düşene dek son ışığıyla mumun dibine, kalpazan dönene dek hayatın gerçeğine ve siyah yeniden örtene dek renkleri gözlerine.