Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Kamasutra out , komiksutra in

Kamasutra out , komiksutra in
 

Sevişirken kahkaha atmak moda!

Hadi be…O da ne?

Kahkaha ile gülebilmek temalı bir yazı yazayım istedim... Hani şöyle taa içten gelen bir kahkahanın insan psikolojisinde ne gibi etkiler yapabileceğini ciddi ciddi anlatayım istedim.

Google amcama danışmadan olur mu hiç? Kahkaha atmanın psikolojisini o bilmeyecekde başka kim bilecek?

Danıştım... karşıma bu çıktı; Sevişirken kahkaha atmak moda!

Benim o kadar ciddi ciddi kurguladığım “kahkaha” yazım, birden bire kahkahalara boğuldu.

Sevişenler arasındaki yeni trend “komiksutra” imiş. Meşhur kamasutrayı, komiksutra yaptılar ya ne diyeyim.

Neymiş komiksutra; eğlenerek, gülerek seks yapmak...

Araştırmayı yapan da “Laughing Seks Enstitüsü”…Yani “gülerek seks”enstitüsü… Enstitünün böylesini de hiç duymadıydım.

Enstitü uzmanları kamasutranın modasının geçtiğini, yeni trendin komiksutra olduğunu söylüyorlar. Artık çiftler gülerek ve eğlenerek seks yapmayı diğer seks türlerine tercih ediyorlarmış.

Yav kamasutrayı kaç kişi bilir, uygular da komiksutra yapacaklar şimdide…

Somurtuklar için, gülme yogaları uygulandığını duymuştum da… şimdi bir de komiksutra çıktı.

Gülme yogası da başlı başına ayrı bir alem… İnsanlar gülüyormuş gibi davranıyor fakat içten değil ve çok alaylı bir şekilde, dürüst olmadan gülüyorlarmış. İçten gülmeyi sağlamak için de “gülme yogası” seansları düzenleniyormuş.

Kalıplarımızı aşacağız, ezberimizi bozacağız diye ne yapacağımızı iyiden iyiye şaşırdık…

Kahkaha atmak istedikten sonra, bir de kahkaha attıracak sebep olduktan sonra gülme yogasına ne ihtiyacım var. Yok şöyle gülün, böyle gülün, sevişirken gülün…

Evet, toplum olarak içten gülmeyi unuttuk, öfke toplumu olduk… ama bu kadar da değil.

Bir de bakın adamlar ne yapmış ;

“Kahkahaölçer”…Kahkahanı say, ne kadar samimi olduğunu gör…

Japon profosör Kimura, kişilerin gülerken samimi olup olmadığını anlamak için “kahkahaölçer” geliştirmiş. 1 saniyedeki kakaha sayınız ne kadar çoksa, kişi o kadar samimi kabul ediliyor.

Kahkaha ölçer, karın ve çevresine yerleştirilen bazı alıcılarla diyafram ve kasların hareketini, kahkaha anında vücudun verdiği elektrik sinyallerini ölçüyor.

Böylelikle kişinin zorla mı yoksa içinden gelerek mi, hatta bunun alaycımı edepsiz bir gülüş mü olduğu anlaşılabiliyormuş.

Rahmetli Babam derdi ki “Kızım , gülerlen göbeği oynamayandan kork”. İşte adamlar bunu teknolojik olarak ispatlamış.

Gülmenin insanda ''bilgisayarın yeniden başlatılması gibi'' bir etki yarattığını belirten Kimura, insanların ''savaşların olduğu çağdan keyif ve hoşgörü çağına geçebileceğine inandığını'' da ifade etmiş.

İşin aslına bakacak olursak; Komiksutra, gülme yogası filan hikaye…

Biz herşeye rağmen gülmesini seven bir toplumuz. Yine de biz bol bol gülelim.

Gülelim ki vergileri arttırdıkça halkın nabzını yoklayan padişah fıkrasında olduğu gibi, belki birileri çıkar “ya artık durum vahim, halk kahkahalarla gülmeye başladı” der… belki kendilerine bir çeki düzen verirler de bu don lastiği misali gerginlikler sona erer.

Ben, içten atılmış bir kahkahanın insanı mutlu edeceğine , toplumsal travmalardan, keyif ve hoşgörü çağına geçirebileceğine inanıyorum.

Gülümsemek hayat üniversitesinde bana öğretilen ilk dersti.

Dudaklarımızdan kahkaha ve gülücükler eksik olmasın.

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..