Kamer Genç ve 20 yaşındaki genç!..

Medyatik milletvekilimiz Kamer Genç’e Ergenekon’un son dalgasını soruyorlar.

Cevap ilginç:

- Barajın arkasındaki su çoğalıyor…

Devam ediyor:

- Bu su birike birike bir gün bendini aşacak ve taşacak!..

Benzetme ilginç, tespit ilginç ve gelecek hakkındaki tahmin daha da ilginç…

Adalet Bakanı 20 yaşındaki bir gencin soruları karşısında “tek”liyor ve terliyor.

Şöyle soruyor genç adam:

- Paşalar içeride, üniversite hocaları içeride… Bizler, bir toplum olarak askerimize ve eğitimcilerimize güvenemezsek, kime güveneceğiz?..

Adalet bakanı yanıtlıyor:

- Kimse hüküm giymeden suçlu değildir…

Peki, diyor genç adam ve bir soru daha soruyor:

- Niçin Deniz Feneri davası’nda gizlilik kararı var?... Ama Ergenekon’da yok?..

Adalet Bakanı’nın işi zor…

Ama, yaşanılan bütün olumsuzluklara rağmen, 20 yaşındaki bu pırıl pırıl gencin bilincinden sızan ileriye dönük umutlarımız canlı ve dipdiri…

Bu 20 yaşındaki genç, haber ve bilinç kirliliği üreten bir medyanın saldırıları altındadır…

Bu 20 yaşındaki genç, her akşam televizyonların yarattığı haber kirliliği ortamının ortasında yaşamaktadır.

Magazin, reklâm, promosyon, moda, marka, tarikat ve tüketim toplumunun değerleri arasına sıkışmış bir çevrede yaşamaktadır…

Ama, pırıl pırıldır dimağı…

Keskin bir zekâ ile kaplıdır bilinci…

Ve etrafını saran tüm bu olumsuzlukların ortasında Cumhuriyetin değerlerine ve hukuk devletine sahip çıkmakta ve bu değerlerin karşı kıyısında saf tutan Adaletin bakanını sorgulayabilmektedir..

Ergenekon’un son dalgasının toplumda yarattığı kargaşa, gerginlik ve güvensizlik ortamında geleceğin Türkiye’sine doğru bir umut halkası oluşturmaktadır…

Bu halkayı görüyor, algılıyor ve ona tutunarak içinde yaşanılan umutsuzluk ortamını yatıştırmaya çalışıyoruz.

Sözünü ettiğimiz bu umutsuzluğun kaynağında Hukuk Devleti’nin uğramakta olduğu eylemli tahribat birinci sırayı işgal etmektedir.

Milletvekilimiz Kamer Genç ise, “barajın dolmakta olduğu”ndan söz etmektedir.

Baraj tamamen dolarsa ve yan kapakçıkları açılarak tümü ile taşması önlenemez ise, ne olacaktır bu ülkenin hali?..

Bu ciddi tehlike, hiçbir yetkili kişiyi ilgilendirmemekte midir?

Devlet adamlığı sorumluluğu bu ölçüde hafife mi alınmaktadır?

Baraj taştığında yok olacak olan, kamu düzenidir… Kamu düzeni ise, bir toplumun omurgasıdır, iskeletidir; temelidir ve esasıdır!..

Bu esas ve temel ise, bizi bir arada tutan en önemli öğe ve birlikte yaşama kültürümüzün sıvası ve harcıdır…

Lütfen, bu ülkeyi en az Kamer Genç kadar sevelim ve düşünelim.

En az onun kadar.

En az!..