Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '11

 
Kategori
Yolculuk
 

Kamyonla yolculuk bir başka oluyor!

Akşam on buçuk treniyle Ankara’ya yollandım!

Anadolu Ekspresiyle!

Tam otuz iki yıl sonra trene biniyordum! Sabah yedide Ankara’ya inecek, bir saat kadar kaldıktan sonra Merzifon’a devam edecektim!

Bire kadar trenin lokantasında vakit geçirdim. Hem vaktin hem de alkolün etkisiyle sanırım uykum gelmişti! Dört numaralı vagondaki koltuğuma yatmamla uyumam bir oldu! (hadi iki olsun!)

Eskişehir’de müthiş bir üşümeyle uyandım! Donuyordum! Kendimi Sibirya treninde sandım Allah’ıma! Ulan dedim rejim muhalifi oldun da Sibirya’ya mı sürüldün Ahmet?

Ankara’ya indiğimde saat tam yediyi on beş geçiyordu! Banliyö trenine bindim ve Cebeci’ye gittim! Cebeci istasyonundaki üst geçitten aşağı inerken yanlış yönden indiğimin farkında değildim!

Yabancı görüyordum çevreyi! Selami’yi aradım!

“Oğlum ben Cebeci’deyim ama burayı tanıyamadım! “

“ Neredesin baba; bir tarif et yerini!”

“Cebeci stadı var burada! İki ay önce yoktu oğlum! Ziraat Bankası var! Bir de Hamamönü yazıyor! Ulan bunların hiç biri yoktu!”

“Ters yöne gitmişsin baba!”

“Ne yapayım?”

“Karşı tarafa geç!”

Tekrar merdivenleri çık, tekrar merdivenlerden in; gavura eziyet oldu benim için!

Ama buluştuk oğlumla, evlerine gittik! Büyük oğlum Ali de kalkmıştı.

Kahvaltımızı yapıp metroyla AŞTİ’ye gidecektik!

Zor oyunu bozuyordu! Karnımın ağrısından duramıyordum!

“Oğlum hemen umumi tuvalet bulalım, yoksa karışmam!”

Camilerin bu işlevini de takdir ediyorum! Hem sabahın yedi buçuğunda da bedava! (ama bir lira attım yalan yok!)

Sanırım bir saate yakın kalmıştım orada!

Çok kez uyardı beni Selami!

“Orada mısın baba?”

“Nerede olacağız lan! Ne demek istiyorsun?”

“Sahanda yumurtalar soğuyor da!”

“Ben menemen istememiş miydim?”

“O da soğur!”

AŞTİ’deki maceram bundan yarım saat kadar kısa sürmüştü! Aslında sürerdi ama dış baskılara dayanamamıştım! Durmadan kapı tıklanıyordu!

“Ihı!”

“Adam kabız Abi! Bizdeki şansa bak! Bekle dur işin yoksa! ( tahmin sadece!)

Sungurlu- Çorum arasında hayatımda bir ilki yaşadım! Bisiklet yarışlarına konvoy olduk! Tam otuz kilometre hem de! Güzel bir yarış oldu! Sarı mayolu Nizamettin’in nefes kesen yarışını sinirli bakışlarla seyretmek bahtiyarlığına nail oldum!

Merzifon’u son bir kez daha ziyaret etmenin derin hazzı içindeydim!

Yanıyor arkadaş!

Duşumu aldım, kanepeye uzandım! Deliksiz iki buçuk saat uyumuşum!

Karasal iklimin akşamlarını bilenleriniz vardır! Hafiften titrersiniz! Ama bu sizin aradığınız bir şeydir! Serin serin esen rüzgâr ciğerlerinizi ferahlatır! Beş altı tane çay içtik kafede!

Cumartesi sabahı saat sekizde telefonun alarmıyla uyandık!

Eşyaları paketleyeceğiz!

Ben ustalığımı gardırobu sökmeye harcadım! (nasıl toplayacağım bilmem!)

Gün boyu eşyaları hazırladık!

Pazar sabahı saat yedide kamyon geldi, eşyaları elemanlar yüklediler ve saat on buçukta Merzifon’a veda ettik!

Hayatımda yaptığım en güzel yolculuklardan biriydi! Bundan sonraki şehirlerarası yolculuklarımı kamyonla yapmaya karar verdim!

Tavsiye ederim!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..