Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '13

 
Kategori
Anılar
 

Kan şekerinin azizliği

Kan şekerinin azizliği
 

Benim özellikle akşamları bastıran ve genelde şekerli bir şeyler arama krizlerimle son bulan bir rahatsızlığım var. Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) adındaki bu hastalık, bende doğuştan mı gelmedir yoksa sonradan mı belirmiştir hiç bilemiyorum. 

Tabii sadece akşamları bastırmakla kalmaz. Normal bir öğünün ardından, eğer 5-6 saat sonrasında hala bir şeyler yememişsem, beni kelimenin tam anlamıyla süründürür. 

Nice doktora gittim ama bana tek dedikleri, öğün atlamamaya ve uyku düzenime dikkat etmem gerektiği. Yani yeterince uykumu alamadığımda da problemler oluşuyor. Benim en çok üzüldüğümse, çok sevdiğim oruç ibadetini gerçekleştirmekte aşırı zorlanmam.

Sen zorlanırsın da, kalp bu dinler mi? Her sene ramazan ayında, televizyon ve gazetelerin sürekli oruçtan bahsetmesi ya da eş dost, akrabanın oruç tutması da, zaten yoğun olan isteğin üstüne tuz biber eker. Ve en azından bir gün olsun oruç tutmak için müthiş bir arzu duyarım.

Sonra ne mi olur?

Geçen yaz, her ramazanda olduğu gibi yine inat ettim oruç tutmaya. Bir gün de olsa deneyeceğim, kararlıyım. İşyerinde çalışıyorken hem de.

Sabahın 8'inden beri açtım. Öğlen 12'ye kadar her şey normal geçti. Tam öğlen vakitlerine girildiği o saatte, birden önümdeki laptopta, yazılar dalga şeklini alıp halaya geçtiler. Yarım saat sonra, danseden yazılar bir durulmadığı gibi, bir de üstüne bir yazıyı, 4 kez üstüste okumadan anlayamadığımı farkettim.

Ayağa kalktığımda yürümekte zorlanıyordum. Hareketlerim inanılmaz derecede yavaşlamıştı. Bir saat sonra ellerim titremeye ve ağır bir halsizlik üstüme çöreklenmeye başladı. 

Saat 3'e geldiğinde, ben sebebini bilmediğim halde, şakır şakır ağlıyordum. Allahtan patron insafa geldi de, halimi görünce beni eve gönderdi. Minibüsten inerken az daha aşağıya düşecektim. Yollarda nasıl geldiğimi bilmiyorum. Ama normalde yürüyerek 7-8 dakika sürmesi gereken yolun, bana hiç bitmeyecek bir ızdırapmış gibi geldiğini hatırlıyorum.

Eve geldiğimde hemen kendimi yatağa attım ve akşama kadar uyudum da kurtuldum. Ama iftar saati masa başındayken, midem resmen kilitlenmişti. Hiç bir şey yemek istemiyordum. Ve yine gözlerimden sebepsiz, durduramadığım yaşlar akmaya başladı.. İftardan ancak bir saat sonra biraz bir şeyler yiyebildim.

Her sene arkadaşlardan ve diğer kişilerden, neden oruç tutmadığımı soran olunca, artık durumumu açıklamaktan bıkkınlık gelmişti. Ama sanıyordum ki, ben abartıyorum. Öyle değilmiş. 

Ramazandan sonra rast geldiğim bir yazıda, benim durumumda olanlar anlatılıyordu. Meğer böyle kişilerin hiç bir şekilde, hatta bir gün bile oruç tutmamaları gerekiyormuş. Ölüm riski varmış, o dereceymiş yani. Yine de önümüzdeki yaz yine bunu denemeye kalkarsam hiç şaşırmayın.

 
Toplam blog
: 30
: 12123
Kayıt tarihi
: 30.01.13
 
 

Anadolu Üniversitesi Tarih 4. sınıfta okuyorum. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat 4. sın..