Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '07

 
Kategori
Halkla İlişkiler
 

Kan verme korkusu mu, kan alamama mı?

Ben kendimi biliyorum. Ben en zor hastalar sınıfında bir insanım. Hayatta en çok korktuğum şey kan aldırmak. Hele parmaktan iğne ile kan alma olayı yok mu, benim bittiğim an işte o andır. Kendim psikolojik analizini yaptım. Allahtan psikolojiye merakım var, analizi yaptım ama korkuyu yenemedim.

Ben çocukken çok çizgi roman okurdum. İşte onlardan birinde kahramanımız düşmanına işkence için içi iğne dolu bir eldiven giydiriyordu zorla. İşte o adamın yüz ifadesi hiç gözümün önünden ayrılmaz. Ne zaman kan vermeye gitsem o olayı anımsarım. Analiz tamam ama tedavi eksik... Parmak şart mı? Koldan aldırın kanı derseniz tamam o kabul, ya da öyle idi şimdi ondanda korkar oldum. Bir sürü insanı yan yana sandalyeye oturt elinde şırıngalı görevliler sıra ile kan alsın. Bu parmaktan kan almadan bir kat daha iyi ama görevli insan damar bulana kadar kolunuzu morartmazsa ve rahatlatıcı birkaç konuşma yaptıysa tabii. Ne o kos koca adam kan vermekten mi korkuyorsunuz? Diye söze başladı mı, ben o adama kan aldırmam arkadaş. Geçenlerde tahlil için kan aldırmam gerekiyordu. Tüm cesaretimi topladım, bu kez korkumu yeneceğim. Ama tüm cesaret sağlık ocağının kapısına kadar... İçeri kan verme odasında film koptu. Bende renk atmış. Herkes sıra ile verdi kanını ben yerimden kalkmıyorum bile. Anladılar korktuğumu. Sağ olsun görevlinin biri bir odaya aldı beni. Biraz uzanın dedi. Uzandım görevli bayan bir yandan mesleğimi, nerede görev yaptığımı ve daha başka şeyler sorup beni oyalayıp, bir yandanda kan alıyor ama ben korkmuyorum. Bitti dedi bayan görevli geçmiş olsun. Ne dedim bittimi. Evet dedi bayan. Şu bir dilim ekmek ve peyniri yiyin, üstüne de, şu kesme şekeri yersiniz. Tekrar geçmiş olsun. Ne denir teşekkür ettim. En kolay kan verme olayımı yaşamıştım.

Yolum yine aynı sağlık ocağına düştü geçenlerde. Sıramı beklerken duvarlardaki yazıları okudum. Madde madde sıralanmış, biri ilgimi çekti. Eğer yanlışım varsa beni bağışlayın. Mesai dışı çalışmalarda personel ücret almıyormuş. Haksızlık bu bence... Tamam, doktor ve diğer personelin şikâyeti yok ama hakkını vermek lazım. Her gün onlarca hastaya bak( hele benim gibi birkaç hasta olursa), aldığın ücret ne kadar. Birde fazla çalışırsan cepten... Şimdi sağlık çalışanları da din görevlileri gibi şunu şunu yaparız. Şundan sonrasına el sürmeyiz mi desinler? Bence onlara ne kadar fazla ücret ve diğer haklar verilse yine de az. Biz sağlık ocakları ve hastanelerde sıra beklerken ortamı görüyoruz. Ama onlar yine de şikâyet etmeden işlerini yapıyorlar. Allah eksikliklerini vermesin.

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..