Kana susayan bir millet!

Bir milletvekili karşılanıyor. Bir boğa binbir eziyetle ayaklarından vinçle kaldırılıp kesiliyor. Kan dökülüyor. Sözün bittiği vahşetin başladığı yer burası. Bu utancı bizim omuzlarımıza yükleyenleri lanetliyorum. Onlardan utanç duyuyorum. Ve onlar utanmak nedir bilmiyorlar. Bir yandan İsrail e şovenlik taslarken, ülkesinde soy kırımlar yapan kan dökücü Sudan başkanına kucak açıyorlar. Ne yazık ki bir milletin ulaşabilceği en kötü durum olan stabil körlük bizi de sardı artık. Bu körlükten yararlananlar kan döküyorlar, çalıyorlar, çırpıyorlar, arsızlığın ve utanmazlığın doruklarında tarihe ve insanlığa utanç sayfaları ekliyorlar.

Bunlara göz yumdukça evrim çizgisinde bir adım geride yer alırız artık...

Üç maymun psikolojisi ile görmeyiz, konuşmayız, duymayız.

Bizi maymunlaştıranlar ise ellerindeki maymuncukla bütün bağlandığımız değerlerin kapılarını açarlar ve yağmalarlar...

Bu yağma sadaka kültürüyle ürün dağıtıldığı sırada bir onur ve haysiyet yağmalaması olurken, tüm dünyada ezikliğimizi sadece bizim gözümüzde tatmin eden yapay küstahlıklarla çağdaş bir dünyaya atmaya çalıştığımız temeller için de geçerlidir.

Yazık sana Türk milleti !

Yazıklar olsun sana; bu yağmalamaya suskun kalan her Türk bireyi "