Kanaat önderleri (Akil insanlar fos çıkmıştı..)

KANAAT ÖNDERLERİ…

“Adanaplatformu” sitesinde bir yazısını paylaşan MKF Genel Başkanı Sayın Ramazan Özünal’ın yazısının bir bölümünde muhtarlara “kanaat önderi” arkadaşlarım diye hitap etmesi dikkatimi çekti.

Konuyu ele almamım sebebi; bu terimin yanlış yerde kullanıldığı ve yanlış kişilere yakıştırıldığını düşündüğüm içindir.

***

Zaten son yıllarda moda olan “Akil insanlar” terimi gibi sıkça kullanılan bir terim daha var;

“Kanaat önderleri…”

“Akil İnsanlar” konusundaki duygularımı aynı ismi taşıyan yazımda sizlerle paylaşmıştım, içi fos çıktı şimdi de bir “kanaat önderi” kavramı tutturulmuş gidiyor…

Merak ettim nedir bu iki kelimeden meydana gelen “Kanaat Önderi” terimi?

“Kanaat Önderi” fertlerin ve toplumların anlama ve kavrama farklılıklarından dolayı, bir gruba veya bir topluluğa problemi anlatan ve çözüme kavuşturan kişi…

“Kanaat” kelimesi düşünce ve fikir olarak açıklanıyor, “önder” ise öncülük eden yol gösteren yöneten olarak kullanılmaktadır. Buna göre “Kanaat önderleri” düşünce ve fikre yön gösterenler demektir…

Bunu şöyle yorumluyorum; sizler akılsız beyinsizsiniz ve ne söylendiğini ne anlatıldığını anlayamayacak kadar salaksınız aptalsınız; “kanaat önderleri” ne diyorsa ne düşünüyorlarsa onu kabullenmeli ve onların istedikleri gibi davranmalısınız…

Yani “Kanaat önderleri” bizim adımıza düşünsün karar versin ve uygulasınlar bizler de “paşa, paşa” kabullenelim…

Var mı böyle bir şey?

Benim bir aklım var beynim var aldığım terbiye ve eğitim var; neyin ne olduğunu anlayacak durumdayım, bir fikir bir düşünce üretemeyecek durumdaysam zaten “adam değilim” demektir…

Ancak ben inanıyorum ki bu ülkede yaşayanların çok büyük çoğunluğunun “Kanaat önderlerin” ihtiyacı yoktur, zaten bu kavram demokrasi ve özgürlük kavramlarına da (bence) ters düşmektedir…

***

Kanaat önderi “din adamları “olsun diyenler vardı, terör örgütü temsilcileri de birilerine (?) “kanaat önderimiz” diyorlar.

Bu terimi “birilerine” yakıştıran ve yapıştıranların çokluğuna görünce nedense aklıma “sürüler” geldi…

Madem Başbakan bu ülkede yaşayan vatandaşlarına “koyun” diyordu, o halde “Kanaat Önderi” konusunu açıklayabilmek için buradan gidelim…

***

Bildiğiniz gibi, daha doğrusu çiftçi dostlarım çok iyi bilirler; koyun sürülerinin önünde bir sürü başı “koyun” vardır.

Bazıları bunlara “koçum” diyorlar ama aslı astarı hiç değişmez yani “koyundur”

Başlarındaki “çobanın” talimatı doğrultusunda sürüyü su içmeye otlamaya götürür. Yol bilmeyen “koyunlara” yol gösterir, karnını doyurmasını bilmeyenlere yemyeşil çayırları sunar, bir de “hava” güzelse bu durum hem sürü lideri hem çoban hem “koyunlar” için harika bir ortamdır ve herkes mutludur…

Ne zamana kadar?

Öyle zaman ve yerlerde hiç beklenmedik durumlar doğar; aniden duyulan şiddetli bir ses, ya da patlama ve saldırı “sürüyü” bir anda korkutur, şaşkınlıkla paniklerler.

Tam da bu sırada “koyunların” kafası “sürü başına” döner, sürü başı duruyorsa durular ama sürü başı koşmaya kaçmaya başladı mı “koyunlar” da sürü olarak kaçmaya başlarlar.

Çok görülmüş ve yaşanmıştır ki “sürü başı” kendisini “uçurumdan” aşağıya atar, atar atmaz da sürü arkasından atlar…

Yani sürü başı isterse “koyunları” felakete sürükleyebilir uçurumun dibine atabilirler…

***

Bana göre “Sürü başı” yeni terim “kanaat önderi” ile eş anlamlıdır. Kendi başına düşünebilen kendi kararlarını kendi verebilen yorumlayan ve her şeyden önce “insan” olduğunu koyun, esir-tutsak olmadığını kabullenen hiç kimsenin bir “kanaat önderine” ihtiyacı yoktur.

Çünkü her insan erdemli bir yapıya sahip olduğu sürece, doğruluktan dürüstlükten ilimden bilimden çağdaşlıktan ayrılmadığı sürece kendisi bir ” Kanaat önderidir”

Ve bu ülke; bu tür “kanaat önderlerine” sahip olduğu ve kaldığı sürece de “güdülmekten” kurtulacak ve kendi ve dünya yani “insanlık” lehine doğru ve yerine kararlar alabilecektir.

***

Mesele; “Koyunluğu” reddetmekte, en kısa zamanda sürü psikolojisinden kurtulmakta ve her alanda kafamıza birer “kanaat önderi” dikmeye çalışanlara “dur” diyebilmektir, cancağızım…

***

Yoksa başınızdan ne “çobanlar” eksilebilir ne de “çoban köpekleri…”

Hayırlı Cumalar…

Erdoğan ÖZGENÇ