Kanal D’nin ilginç anketi…

Arkadaşlarım bilirler: “ üç devrin insaniyiz derim”...

İnanılmaz yoksulluk yılları, dünyaya entegre olma yılları ve milenyum.

Geçmiş bir asırda doğduk, milenyumda devam ediyoruz.

Çeşitli tahliller evreler yıl gruplamaları görmüşsünüz, değinmeyeceğim.

Geçen yirmili, otuzlu yıllara bakarsak, her şey dün gibi, bilinmeyen yok gibi..

Puslu olan bir şey yok. Hatırlıyoruz her şeyi.

Renkleri ayan beyan Merhum ÖZAL’in kanallarına borçluyuz gibi geliyor bana bu hafıza tazelemelerini…

Kıvırmanın manası yok, şimdi söylenenleri biliyor, sohbetlerimizde dile getiriyorduk ama kimselere açılamıyorduk.

Kanal D bir anket düzenlemiş ilginç geldi bana. Eski dost sohbetleri geldi aklıma…

“Çiller, Yılmaz ve Ağar konuşmalı mı?” diye bir anket düzenlemiş…

Birinci evredeki “ben” boynunu büker hiç cevap vermez, yerinden kımıldamazdı.

İkinci evredeki “ben” “92 iktidarını bakın” derdi, “neden Mesut Yılmaz, neden Demirel ve neden Çiller?” der, susardı.

Üçüncü evredeki “ben”, “ bu soruyu sormak ayıptır, bu anketi düzenlemek 50 sene geriye gitmek demektir” der.

O kadar ki, Mahir KAYNAK beyefendinin son tahlillerine bakın ondan önce benim yazdığım makalelere bir bakın. Mahir beyin konuşmasının mülakatının tarihi belli benim makalelerimin tarihi belli.

Yoksa okudu mu paylaşımlarımı, beni mi kopya etti?..

Zannetmiyorum ama o kadar görünen, anlaşılan toplum mühendislikleri gördük ki, ezberledik, özümsedik, yeni senaryolar üretir hale geldik.

Düşünün “Mahir Kaynak benden kopya çekti” diyebiliyorum.

Kızı, Deniz Ülke Arıboğan Hanım Efendi Rize’de bir konferans verdi.

Bildiklerimi anlattığı için salonu terk ettim. Birde makale yazdım gazeteme. RTSO başkanı Sayın Ofluoğlu serzenişte bulundu “olmadı Metin Bey” dedi…

Sorulsun tabii. Mesut Yılmaz neden Özal’a karşı bir hareket başlattı, neden Demirel Şapkasını kaptığı gbi Çankaya yollarına düştü, çifte soy ad, çifte vatandaş Tansu ÇİLLER’i neden Başbakan yaptı?

Çiller Erbakan, Mesut Ecevit Bahçeli ve tek başına Ak Pati…

Ak Parti Özal’ın yarım bıraktığı açılımları tamamlıyor. Siyasi ayağını tamamlıyor.

Kırılma noktası Çiller, Mesut, Ağar mı acaba?

Sade onlar konuşursa Mahir Kaynağın dediği gibi bir “son” mu var ufukta…

Devletlerin tarihini tümden pazara çıkarmanın mümkün olmadığını bilmeyenlerin medya oyunları ile gidecekleri yer sınırlıdır. Onu mu demek istiyor, yoksa gaza mı veriyor birilerini?

On binlerce şehit uğruna var olma savaşındayız halen.

Batının mengenesinden kurtulmuş değiliz.

Bu günlerde, bu önemli günlerde eli kalem tutanların, düşünenlerin

sağ duyuyu elden bırakmamaları en büyük dileğimdir.

Bizde biliyoruz çok şeyler ama her söz her meydanda konuşulmaz.

Sır olmalı mı, olmamalı mı her durumda geçerli değildir.

Bazen sırdaş olmak gerekiyor.

Dışarıya karşı hiç olmasa sırdaş olalım...

Karındaşız çünkü…

Sevgi ve saygılarımla…