Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '14

 
Kategori
TV Programları
 

Kanallar da yeni moda “Finalsiz son!”

Kanallar da yeni moda “Finalsiz son!”
 

Oyun gücü kanıtlanmış nice starın kadrosunda yer aldığı, senaryoları yabancı dizileri aratmayacak, görsel olarak tatmin edici, bütçelerinin yükseklikleri bilinen diziler apar topar yayından kaldırılıyor.

 ‘Fatih’, ‘Firuze’, ve ‘A.Ş.K’, gibi dizilere ‘İnadına Yaşamak’ ve ‘ Tatar Ramazan’  eklendi. Hem de bir final bile çok görüldü canım dizilere. Neyse A.Ş.K dizisine bir lütufta bulundular da yalancıktan final bölümü çekildi.

Sanem Çelik’e başrollerinde Oktay Kaynarca, Murat Ünalmış, Levent Ülgen ve Nilüfer Açıkalın’ın eşlik ettiği dizi beklenen reytingi almayınca oyuncuların sözleşmeleri feshedildiği için sete gitmedikleri öğrenildi. Bu ne demek oluyor? Nasıl tek taraflı fesih yapabilecek kadar cüratkar olunabilir? Artık birileri (ki oyuncu sendikaları) bu duruma bir hal çaresi bulmalı. Öyle “canım çekti, bahanem hazır, ancak gidersiniz!” diyerek diziler sonlandırılmamalı!!!

Bahane ararsanız çok bahane bulunur, ama unutmayın ki bu oyuncular o dizi için kendilerine gelen bir sürü teklife sırtlarını dönüyor. Zamanını ayırıyor, emek veriyor, çekim tarihini bekliyor… Bir de iş yürümezse sorumlusu oynayanlara çıkartılıyor.

Oysa planlanan yapımlar; senaryoları özgün yapalım derken festival tadında yazılıyor, görselleri Amerikalı ve Avrupalı dizileri aratmayan, oyuncuları, mekan seçimleri titizlikle seçiliyor. Nihayetinde de 2 bölümde, 4 bölümde, 6 bölümde apar-topar ekrandan kaldırılmayı hak etmiyorlar.

Kanal yöneticileri ya ileri görüşlü olmadıkları ya da akıllarında tilki dolaştırdıkları için “canım istedi, kayırılacak yapım var” diyerek yanlış planlamalarla dizi yayın saati ve günü belirliyorlar. Sonra da “yeterince reyting alamadın!” diyerek “Sürgün dizi kervanı”na katarak gün ve saat değiştiriyor, canının istediğini istediği kadar yayınlayıp, can sıkılınca da son veriyorlar. Oh ne ala memleket!

Tabi yuları bu kadar kanallara kaptırınca, canım diziler de heba olup gidiyor. Merak ediyorum gerçekten reytinge inananlar var mı? Seçilmiş denek gurupları ile reklam verme mantığına uyan şirketlere de ayrıca gülüyorum. O seçilmiş denek gurubunun sizin ürününüze itibar eden kesim olduğunu nasıl kestiriyorsunuz? Yayınladığınız reklamların hiç birini izlemeyen ben, birilerinden açıklama bekliyorum. Reklama giren dizinin kanalında kaldığımı da sanmayın, mutlaka kanal değiştiririm. Bunu yapan sadece ben değilim, haber vermek istedim, umarım hayallerinizi yıkmadım!

Bu saçmalığa bir son vermek için aklıma ilk gelen şeyler; yapım firmalarının dizilerini yayınlatacak kanal bulmakla yetinmemeleri, kendi ve çalışanların haklarını koruyacak sözleşmeler yapmaları, “en az 13 bölümde final yaparım” diye sözleşmeye ek madde koydurmaları, 13 bölümden önce dizi yayından kalkarsa tazminat talep etmeleri, 13 bölümde yayınlandığı kanalda final yapsa da başka kanalda yayına devam edebileceklerini belirten madde eklemeleri v.s.

Böylece öyle “canım istedi, sabrım yok, amcamın oğlunun dizisine yer açmak lazım…” gibi bahaneler kanal yöneticilerinin aklına bile gelmez. Şunun şurasında kaç dizi tepeye oynuyor, reyting rekorları kırıyor? Artık bu saçmalığa bir son verin! Bırakın diziler günlerinde, saatlerinde kalsın, insanlar alışkanlıkları ile dizi seyreder! Oradan oraya dizi göçü yaptırırsanız siz de yapım da izleyen de aradığını bulamaz!

 Daha akıllı ve sert savaşan yapım firmaları arıyorum, dizisine, ekibine, izleyenine sahip çıkan, ipleri komple kanal yönetimine kaptırmamış ve cesur! Güzel fanlar dizinize sahip çıkın yoksa sevdiğiniz dizi kaybolup gider!

Hayatta kaybolmamanız dileği ile…

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6
http://blog.milliyet.com.tr/eceer
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..