Kanarya örtmeye başladı.

Fenerbahçe’nin uzun bir süredir alamadığı bir kupa var ya. Esasında Fenerbahçe’de kupalar çokta Türkiye Kupası yeni adıyla başına Ziraat eklemesiyle Ziraat Türkiye Kupası liglerin bitmesi ile birlikte start almış bulunmakta.

Fenerbahçe kupaya tüm hızıyla başlamış oldu.

Rakip uzun yıllar boyunca Türkiye Süper Ligimiz de mücadeleler sonucunda bir alt kümeye düşmüş ve bir daha da yükselememiş İzmir’imizin siyah-beyazlı takımı Altay’dı. Doğrusunu söylemek gerekirse ben Altay’ı beğendim. Çok mücadele ediyorlar koşuyorlar ve ciddi biçim de gol arıyorlar.

Fenerbahçe kalesini de epey sıkıştırdılar. İlk golü de bulabilirlerdi. Ama karşılarında Süper Ligin ilk yarısını lider tamamlayan bir takım vardı. Ve o takım karşısında yapabilecek tüm mücadeleyi de ortaya koydular. Nasıl ki Fenerbahçe 27 yıldır bu kupayı alamıyorsa da Altay’ımız da İzmir’i 7 yıldır da süper lig’de temsil edemiyor.

Hem Fenerbahçe bu kupayı alsın ve Altay’da bu sene Banka Asya 1’inci Liginde ki mücadelesine son verip hak ettiği süper Lige yükselsin.

Fenerbahçeli olduğum halde bir bakıma İzmir’de oturmamdan dolayı Altay’ı dikkatlice izledim. Artık yeter diyorum. İzmir Türkiye’nin en büyük 3’üncü kentidir. Bunca yıldır Süper Lig’den uzak durmamalı.

Şimdi gelelim Fenerbahçe’ye.

Birkaç futbolcusunun gece kulüplerinden çıkmamaları, yok bilek kesmeler ve futbolculara para cezaları verilmesi gibi nedenlerle Fenerbahçe’nin konumunu sarsmıştı. Bir ara liderlikten bile etmişti.

Takımın iskeletini oluşturan futbolculardan yoksun bir kadrola çıkan Fenerbahçe de oynayanlar da mücadeleyi elden bırakmadılar. Üstelikte yıldızı parlayanlarda var gibiydi. Bunlardan biri de Özer’di. Onu gördükçe Alex’mi oynuyor sandım bir anda.

Skor tabelasında 3-0’lık skor vardı maç sonunda. Karşımızda zayıf rakip olmasına karşın direnen bir Altay olunca fazla golde çıkmadı Fenerbahçeli futbolcuların ayaklarında.

Söylemek istediğim bir hususta. Vallahim de billahi de bunu nasıl açıklayabilirim bilemiyorum. Sen koskoca bir kulüpsün. Kulüpsen meğer şimdi soruyorum sana. Türkiye’nin etkileyici stadı bizim stat. Nasıl oluyor da stadın o güzel çimenleri bir anda yok olmuşta patates tarlasına dönmüş. Kale önleri ve orta alan yıllar öncenin İnönü Stadında ki çamur halini hatırladım bir anda.

Saat 21.30’da oynanılan Galatasaray-Trabzonspor maçını ise bir keyifle izledim. Yeşil alan hiç bozulmamış.

Bence Türkiye’nin en güzel stadına bu yapılmamalı.

İstanbul’a bir Avrupalı gelse ve o gün Fenerbahçe Stadında maç olduğunu öğrenip maça gitmeyi istese ve gitse göreceği manzara karşısında gözlerine inanamayacak.

Bu kadar güzel stada bu çimler yakışmıyor.