Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '07

 
Kategori
Spor
 

Kanaryalar cıvıl cıvıl...

Kanaryalar cıvıl cıvıl...
 

Bir gün önce kara yaslara bürünen tüm Türkiye, dün akşam sarı-lacivert sevinçlere boğuldu. Ne maçtı, nasıl şahlandılar, tarih yazdılar, ezdiler... demeye gerek yok, sadece Fenerbahçe gibi oynadılar, diyorum. Ben maçı alacağımızdan adım kadar emindim, hatta skor tahminim 3-0' dı. Alex de atar diyordum. Hayatımın en rahat ve telaşsız maçını izledim, Kasımpaşa maçında bile daha çok kasılmıştım. Hatta ilk 30 dakikada peşpeşe goller gelince, "Amanın bu akşam Beşiktaş'ın intikamını alacağız, Türkiye bizden goller bekliyor!" dedim. Olmadı, olamadı, bir dahaki sefere kesin, merak etmeyin!

Güle oynaya maç çıkardık. Rakip bir kez yokladı kaleyi,o da 85. dakikada. Dillere destan Farfan adım bile atamadı, kendini yerlere attı. Sadece ikinci yarıda giren Koevermans, (ilk maçtaki gibi) etkili oldu. O da bizim bücürlerin ağına takıldı. Milletin ağzında sakız gibi çiğnenen savunmamız, geri dörtlümüz, sistemimiz ve takımımız demir gibi sağlammış oysa. Ne istediyse yaptı , oyunu, tempoyu kendisi ayarladı Fenerbahçe. En yeni oyuncular bile kırk yıllık Fenerli gibi, maçın sonucuna katkıda bulundular. İlk gol Kazım'ın katkısıyla rakip savunmaya çarptı ve ağlara gitti. Hemen iki dakika sonra Alex, Semih'e yardımlaşmanın en zarif örneğini göstererek attırdı ve futbol dersi verdi.

Bu yıl kaptanlık Alex'e çok yakıştı. Maestro gibi yönetiyor, oynamasa da oynatıyor, üstelik kendini parçalamasına da gerek yok, ayağının ucuyla dokunması bile yetiyor. Yasin ve özellikle Gökhan, ne kadar iyi transferler olduklarını gösterdiler. Maçın 88. dakikasında direktörlerin babası Zico, ona güzel bir jest yaptı ve onu oyundan alarak 50.000 kişiye alkışlattı. Gökhan için bundan daha güzel bir an olabilir mi? Fenerbahçe'de genç oyuncular hiç şımartılmadan hak ettikleri değeri fazlasıyla görüyorlar. Zaten gidenler gittikleri yerlerde bu yüzden mutsuz ve formsuz oluyorlar.

Futbol adına çok güzel şeyler vardı akşam ki maçta Saraçoğlu'nda. Kaleci Volkan belki hayatının en rahat maçını çıkardı, yüzünde diğer maçlarda gördüğümüz tedirgin ifade yoktu. Mehmet biyonik adam gibi sahanın her yerindeydi. Bol bol top çaldı ve faul yaptı. O sakin görüntüsüne rağmen en faullü oynayan oyuncuymuş. Roberto Carlos geldiğinden beri ilk kez küçük bir sakatlık geçirdi. Aman nazar değmesin! Bu yıl ki başarılarda onun katkısı çok fazla. Adının büyüklüğü rakipleri hatta hakemleri bile etkiliyor. Bırakın düşürmeyi, yanına bile zor yaklaşıyorlar. Ben hakemi beğendim, herşeye rağmen, güler yüzlü ve nazikti. (Belki bizim yöneticiler maçtan önce bir açıklama yapıp etkilemişlerdir...)

Avrupa yolunda emin adımlarla, hazmederek, akılcı oyunlarla ilerliyoruz. Kehanet değil benimki, kupanın ucu görünüyor. Şimdi 8 puanla ikinci sıradayız, ama benim gönlümde hep grup birinciliği var. Neden olmasın? Hiç yenilmeden geldik buralara. CSK' nın iddiası kalmadı gibi. İnter de çapraz eşleşme hesabı yaparsa, maça fazla asılmaz.

Fenerbahçe bu görüntüsüyle bırakın Avrupa'yı evrensel bir takım oluyor. Bu başarıda tüm teknik ve idari yönetimin, oyuncusundan, malzemecisine, çevirmenlerine kadar herkesin katkısı var. Bizlerin bile, hani her maçtan sonra, "Bu maç bitti, artık önümüzdeki maça bakıyoruz!" diye kalıplaşmış bir söylem vardır. Ben de şimdi bu yazı bitti, artık önümdeki güzel yazıya bakıyorum, yazıyorum.

Pazar akşamı Kayserispor- Fenerbahçe maçının yazısını yazmak üzere, hepinize mutlu ve huzurlu günler dilerim. Akşamki maçı da izleyeceğim, Türkiye adına güzel bir futbol oynayıp, güzel bir sonuç almalarını gönülden dilerim, alamazlarsa da canları sağolsun, bizim başarılar yetecek tüm ülkemize...

Sadece futbol maçlarını izlediğimi düşünmeyin. Fenerbahçe tüm dallarda başarılar almaya devam ediyor. Dün bayan basketbol takımımız Napoli Phard takımını 85-79 yendi. Maçı heyecanla ve gururla izledim.

Sağlıcakla kalın!

Resim Milliyet'ten alıntıdır.
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..