Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '08

 
Kategori
Mizah
 

Kanatlı burun

Kanatlı burun
 

Son günlerde bu büyük burun meselesi aklımı kurcaladı. Cumartesi akşamı pek sevimsiz, misafirlerim, bunları düşündürttü bana. Küçük görümcem ve ailesi bizdeydi.

Yalova’da oturuyorlar. Şehirlerarası olduğu için mecburen yatılı misafirlerim oldular. Sevmiyorum kendisini - zorla değil. Görümcem benden altı yaş küçüktür. Pek bilmiş.

Boyu kısa ama kocaman bir burnu var. Burnu sadece büyük değil yamuk ta üstelik. Süpürgeye oturmuş cadıyı andırıyor. İlk tanıştığımızda da öyle düşünmüştüm.

Görümcemi gördüğümde, bazen tebessümle, bundan on dört sene önce kendisini gelin ettiğimiz günleri hatırlıyorum.

Evlendirmeden önce, damadın ailesi :

“ Kızınızın, burnunu estetik yaptırsanız da öyle gelin olarak alsak…” önerisinde bulunmuşlardı. Sülale büyük… Ne derler insanlar, kaygısını taşıyorlardı. Pek haksız sayılmazlardı gerçi.

Evet, şaka yapmıyorum, gerçeğin ta kendisi.Tabii ki kocamın ailesi bunu kabul etmedi.

Ve böylece cadıyı, doğal burnuyla, gelin etmiştik.Çok şükür! Fiziksel anlamda, bir insanın burnu büyükse, hele, hele bir bayanın, dert olur içine. Umursamaz gözükse bile yer içten içe.Her ne kadar gözler çok önemli olsalar da, burunun da hakkını yememek lazım.

Eğer öyle olmasaydı estetik cerrahları ne iş yaparlardı. Burun ameliyatları – estetik ameliyatların başını çekiyordur eminim. Bir araştırma yapmış değilim ama öyle gibi geliyor.

Şimdi benim aklımı kurcalayan bunlar değil tabii. Mecazi anlamda burnu büyükler. Hiç dert etmezler kendilerine.Estetik yaptırmaya - aklının ucundan bile getirmezler. Tam aksine- büyüklendikçe büyüklenirler , burunları sanki kanatlanır ve herkese tepeden bakalar.

Neden onlara büyük burunlu derler acaba?

Başka bir deyim daha var:

Burnu bir karış havada.

Burun meselesi önemli bir mesele demek ki! ir de üstelik cahil bir büyük burun ise durum iyice vahim.

Hiç sevmem, mecazi anlamda, büyük burunları!Sinirime dokunuyorlar ve beni fazlasıyla geriyorlar.

Hepimiz aynı yerden geldik ve aynı yere gidiyoruz.Temel gerçeklerden biri. Büyüklenmek niye? Hep sorarım kendime bu soruyu. Bazı insanlar kendilerini neden bu kadar önemli sanıyorlar? Dünya onların etrafında dönüyor sanki Onlara sorulmayan soruları, cevaplamak, gibi hakları nasıl bulabiliyorlar kendinde?

Cumartesi gecesi buna benzer bir durum midemi bulandırdı. Kötü ve gergin bir Cumartesi gecesi geçirdim .

Burun meselesi, mecazi anlamda. Ameliyat etmenin bir çaresi bulunur mu, biraz estetik hale getirilebilir mi ? Keserek, biçerek, dikerek daha güzel şekle getirebilmek mümkün mü? Bu sorulara cevap bulabilmeyi çok isterdim doğrusu..

Yazı konusunda iddialı değilim, fakat yazmak beni rahatlatıyor. Birkaç cümleyi yan yana getirebilmekten mutlu oluyorum. Bu satırları yazdıkça kızgınlığım kanatlanıp uçuyor ve gülümsememe neden oluyor.

Kendim için yazıyorum, kendimi mutlu ediyorum Harika bir şey bu!

*********

Çok sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum:

“Kör cehalet çirkefleştirir insanları! Suskunluğum asaletimdendir.. Her lafa verecek bir cevabım var.. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, Bir de söyleyene bakarım adam mı diye... “

<ı>

<ı>Mevlana

<ı>

Burunlarınızın kanatlandırıp, uçmasına izin vermeyin…

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..