Kandaki iz

Siz hiç hakkaride, Vanda, Şırnakta, ağrıda doğanın insanla kendi arasına set çektiği vahşi tabiatta görev yapan, ailleleri ile meslekleri arsında tercih yapma durumunda kaldığında mesleğini tercih eden bir meslek gurubu biliyor musunuz. Ben biliyorum ( ASTSUBAYLAR )

Siz hiç KONUR diye bir yer biliyor musunuz. Ben biliyorum, Hakkari-ırak sınırında ırak topraklarına bakan kervan geçmez kuş konmaz bir dağın yamacında, burada görev yapan personelin doğrudan barınabilecekleri yerleri olmadığı gibi eski çağlarda mağaralarda yaşayan insanları başka yerde aramanız gerekmez, bunlar KONURda var.

Buradaki personel dağın içerisine oyulmuş kovuklarda yaşarlar, Teröre karşı vatanı korumak için ailelerinden uzak, sevdiklerinden hiç bir haber alamadan aylarca vatan savunması yaparlar, yiyecek ve içeçek çok zor şartlar altında konvoy veya helikopterlerle ulaştırılır, bu insanlar yine de hallerinden şikayet etmez, görevlerini yerine getirmeye çalışırlar, biliyorlar ki kendilerine emanet edilen bu topraklar ve halkın güvenliğini sağlamak ilk görevleridir.

Şehit düştüler aileleri dışında kimse ağlamadı, hatta şehit sayılmaları için bile kanunlarla ve siyasi erkle boğuşmak zorunda kaldılar. Öyle zaman geldi ki ülke içerisinde her önüne gelen, masa başında oturup bir evrak bile hazırlamadan günü kapatan insanlar, kendilerini, yaptıkları işleri, maaşlarının azlığını bile ASTSUBAYLAR ile kıyaslayarak siyasi iradenin karşısına geçtiler. ASTSUBAYLARI küçük görmeye başladılar. Siyasi irade de ASTSUBAYLARI ordunun bir parçası olarak görmekten ziyade BEYAZ ZENCİ muamelesi yapmaya başladı. Kanunlarla kendilerine verilmiş haklarını bile başka kanunlar çıkararak gasbettiler. Tarih bunun örnekleri ile dolu ama bu insanlar kendilerinden önce vatanlarını düşündükleri için seslerini bile çıkarmadılar.

Genelkurmay Başkanlığında astsubaylar hakkında hazırlanacak olan kanun tekliflerinin hazırlandığı bir şube vardır, bu şubenin görevi nedir bilir misiniz. Astsubaylara bir hak verileceği zaman bu hakkı nasıl gasbederim diye uğraşmaktır.

Bir ülkede çıkarılan yasaların eşitlik ilkesine göre çıkarılması gerekirken, bu şube nedendir bilinmez hep buna karşı çıkar. Kendilerine geldi mi yasa tasarısı 5 dakikada hazırlanır ve meclisten de 10 dakikada geçer kanunlaşır. Ama astsubaylara geldiğinde yasa tasarıları bırakın dakikaları, bırakın günleri, bırakın ayları yıllarca hazırlanmaz ve meclise sunulmaz. Çünkü astsubaylar bu ülkenin beyaz zencileridir.

Astsubaylık kanunu çıkarılarak sözde yürürlüğe konuldu. 24 nisan 2002 tarihinde de çıkarılan bir yasa ile meslek yüksek okulu oldu, iki yıllık yüksek okul mezunu astsubaylar devletin diğer birimlerinde çalışan memurlarla aynı haklara sahip olmaları beklenirken, bu sefer de yine Gn.Kur. Başkanlığındaki meşhur şubemiz devreye girerek haklarını gasbetti. Efendim; 1/4 gösterge aylığı sadece albaylara aitmiş. bu nedenle astsubaylara 1/4 kademesi verilemezmiş.

Astsubaylara çok gördükleri bu kademe siyasi erk tarafından yüksek okul bitirmiş polis memuru ile imamlara verilmiştir. Bu durumda albaylarla imamlar bir tutulmaktadır. Çünkü siyasi irade buna karar vermiştir.

Türkiye Cumhuriyetinin bir ilçesini teslim ettiğiniz sevk ve idaresine bıraktığınız, gerektiğinde kaymakamlıklara vekil olarak bıraktığınız astsubayları hangi kategoriye koyacaksınız.

Olayların bugün bu duruma gelmesinde Genelkurmay Başkanlarının bilgisinin olduğuna inanmıyorum. Çünkü askeri bürokrasi buna direnir. Astsubayların damarlarından akan kan kırmızı değil mavidir. Onlar başka bir gezegenden sadece Türkiye Cumhuriyeti ordusunda çalıştırılmak üzere getirilmiş kölelerdir. Kölelere de hak verilmez, sadece emir verilir ve yaptırılır.

Bu zihniyet içerinde olan bir kuruluştan da başka bir şey beklemek mümkün değildir. Hakkari'nin, van'ın, Ağrı'nın, Şırnak'ın ve güzel ülkemin güzel dağlarını dahi görmemiş, hele hele Pirinçeken'de Derecik'de Konur'da Yk.Balçıklı'da ayağının izi dahi olmayan kişilerin masa başında oturup hazırlayacağı yasa taslaklarından da bir şey beklenemez.

Günümüz şartlarında artık hazırlanacak yasa taslakları için ASTSUBAYLARIN yasal kuruluşu olan TEMADIN görüşlerinin de alınması zorunluluk olarak kabul edilmelidir. Bunlar yapılmadığı takdirde bir müddet sonra çalışan astsubayların görevlerini hakkıyla yapmalarını beklemek insafsızlık olur ve 1975 yılındaki olaylara benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmaz olur. Bilgi çağında insanlar birbirleri ile anında iletişim kurarak aralarında bir takım kararlar alabiliyorlar. Bunlara izin vermeyecek olan tek makam Genelkurmaydır.

Hemen hergün bir astsubayın şehit düştüğü haberi gelmekte ve astsubay camiasını derinden yaralamaktadır. şehitlere mi yanalım geride kalanlarına mı? geride kalanlar da zaten insafa bırakılacağı için hep hayatta olanlar suçlanacaktır.

Artık herşeyin yeniden gözden geçirilerek ASTSUBAYLARA hakettikleri yasal haklarının verilmesi, damarlarındaki mavi kanın kırmızıya dönüştürülmesi zamanı gelmiştir. Genel kurmay başkanı sayın Yaşar BÜYÜKANIT' ın konuya el atarak sorunları çözümleyeceği yönünde teşkilata ümit vermesi kaçınılmazdır.

O günün geldiğini görmek de ASTSUBAYLARIN en büyük hakkıdır.