Kandil’den seslendirilen 20 tehdit

Vaşington ve Brüksel bu kez [de] Kandil üzerinden konuşuyor.

Birileri, Kandil’e bir “borazan” gönderiyor.

Ve Türkiye’de yerleşik malum kadro, Kandil’den öttürülen melodiye hep birlikte eşlik ediyor…

Konu, bu kez Kürt sorunu içine çöreklenmiştir …

Ve borazan, Kandil’den elinde bir paketle dönmüştür.

Paketin ambalajı üzerinde AB ve ABD’nin “soğuk” damgaları vardır.

Paketin içinde ise, onların deyimi ile Türkiye’nin atması gereken “20 adım” bulunmaktadır

Bu 20 adım, uzun yıllardır süregelen kanlı terörün sonlandırılması için dayatılan “şartlar”dan ibarettir..

Borazan’ın dili ile konuşacak olursak, birinci adım;

- Başbakanın DTP Başkanı Ahmet Türk’ü kabul edip görüşmesi [dir!..]

Lütfen dikkat edin:

Terörün durması için ilk adım bu!

Peki, bu ilk adım, DTP ile terör arasındaki ilişkinin açıktan açığa bir itirafı değil mi?

Geçiyoruz…

Bu pakette daha neler var, neler...

Örneğin, üniversitelerde Kürt enstitülerinin açılması, Devlet Tiyatroları’nın bölgede Kürtçe piyesler oynaması, bölgeye Kürtçe bilen personelin atanması, yaşayanların hepsinin Kürt olduğu yerlerde inatla “ne mutlu Türküm diyene” yazılmaması gibi...

Ve sonra “borazan, ” sıraladığı koşulların ardından koltuğunun arasına sıkıştırılan şu talimatları da iletiyor:

- Bunlar barışı sağlamaya yetmez!..

Ve çok sesli borazan, türküsünü öttürmeye devam ediyor:

- Barış için çok temel değişiklikler gerekiyor. ..

Lütfen ve bir kere daha dikkat… Ancak bu sayılanlar yapıldığında “barış” sağlanacak!..

Yani?..

Yani, bu koşullar yerine getirilmez ise, terör can almaya devam edecek!..

Bu ağız kimin ağzıdır?

Bu ağız, ABD ve AB’nin Kandil’den öttürdüğü yerli borazanlarımızın sesidir…

Hayır… ağzı ve sesi değil; açık bir tehdididir.

Bu tehdit, doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılmaktadır. Ve denmektedir ki, şu yukarıda saydığımız talimatlar yerine getirilecektir…

Ama yetmez… Aşağıdaki koşullar asıl önemli olanlardır! Bunları yerine getirdiniz mi?... Bakarız.

Eğer Getirmediyseniz… O zaman biz de Türk Ordusu’na kurşun sıkmaya devam ederiz!..

Neymiş, bu asıl önemli olan talimatlar?..

Şunlar:

n Bu ülkedeki Kürt varlığı anayasa teminatı altına alınacaktır.

n PKK kadrolarının dağdan inmeleri halinde güvenli bir ortamda yaşamaları sağlanacaktır.

n Belediye hizmetleri iki dilde verilecektir.

Gördüğünüz gibi… Dayatılan bu 20 adımın arkasında, gerçekte tek bir adım vardır…

O adım da, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün ciddi biçimde tehdit altında olduğudur.

Türkiye, silahlı terör örgütünün dayattığı koşulların hedefinde yer almaktadır.

Ve ileri sürülen ve adına “adım” denilen koşullar, gerçekte ülkenin parçalanmaya doğru sürüklenmesi yönünde atması talep edilen adımlardır…

Türkiye eğer hala gerçekten bağımsızlığını koruduğunu iddia ediyorsa, bu dayatmaları, değil kabul etmek, müzakere bile edemez.

Çünkü bu dayatmaların görüşülmesi dahi, üniter devletin egemenlik haklarına aykırıdır.