Kandilde Dua Etmek

Kandilde dua etmek

Kandil geceleri ihya etme meselesine İslam kaynaklarına baktığımızda birkaç adet ahad haberden öteye herhangi bir dayanağın olmadığını söylememiz lazım, bununla beraber kadir gecesini ayrı tutuyoruz zira Kuranla sabittir, hangi gece olduğunu bilmiyoruz tek bildiğimiz ramazan ayı içerisinde olmasıdır.

Allahtan af dilemek için kadir gecesini mi bekleyeceğiz? Elbette değil İslam hürriyeti esas alan bir dindir nasıl ki vakit namazlarımızı kılmak için mekân şartını aramıyoruz Allahtan af dilemek için kandil gecesi, mabet vb yer şartı da aramamalıyız.

Kelam ilminde Marifetullah için insanlara özel bir sorumluluk yüklenişmiş kişi nerde olursa ne iş yaparsa Allah’ı bilmek ve ona itaat etme gibi bir sorumluluk yüklemiştir.

Kuranı kerimde: Onlarayakta, oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler: "Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru!" ali İmran 191

Müfessir Zemahşeri:  ‘’Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde’’ yani bu muazzam gök cisimlerini icap edip sanatkârane yaratan ve onları hassas bir şekilde planlayan ki akıl ve havsala (anatomi) bunların enteresanlıklarından bir kısmını bile kavramaktan çalışırken usanırlar, sanatkârının şanının azametine ve otoritesine büyüklüğüne delalet eden hususlar üzerinde ‘’tefekkür ederler’’

 Yani tefekkürün bir dua olduğunu belirtir,

Ebu Ala el Mu’arri; fiilsiz dua Psikolojik rahatlıktan öteye geçmez der, kısacası bundan anlayacağımız sabah akşam düşünme ve ihtiyatı elimizde bırakarak dua etmemiz pek bize fayda vermeyeceğini aksine en büyük israf olan zaman israfına yol açabileceğini açıklamaktadır.

Peki fiili dua nedir? Yani sanatkârımız, üreticimiz, idarecimiz, hâkimimiz vd. yaptıkları işlerde başkasının hakkını gözeterek, yani herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet teşkil etmeyen bir iş yaparlarsa,  bununla beraber nerde olursa olsun Allah onun gözetleyicisi ve denetleyici olduğu bilinciyle hareket etmesi en büyük duadır.

Dünyayı hunharca kullanan, doymak bilmeyen, birbirlerine üstün gelmek için geliştirdikleri kitle imha silahları kullanmaktan imtina etmeyen, yeni denemelerin yol açtığı olumsuz tablo karşısında denizde ve karada ifsat meydana getiren kişilere, Benim anladığım ve inandığım İslam’da buna sebebiyet veren her kimse Allahın affına mazhar olmayacaklardır.

Kızıl derililerin bir sözü beni epey etkilerdi; Bizler dünyayı evlatlarımızdan emanet aldık,  Yani tıpkı atalarımız olduğu gibi bizlerde buralarda geçiciyiz, nasıl ki atalarımız burayı bıraktı ve ahirette intikal ettiler bizlerde  gelecek nesillere temiz bir dünya bırakma sorumluluğudur.

Kısacası kandil geceleri gibi özel af günü kutlamak İslam’ın tevhit ve Adalet anlayışıyla bağdaşmayan bir durumdur. Sorumluluk bilinci bir duadır, çalıştırdığı kişinin hakkını tam veren kişi aynı zamanda dua etmiş gibidir.  Duanın mekânı ve zamanı yoktur her yerde ve zamanda olur hak ettiği ölçüde Allah duasını kabul eder…