Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Kanıksadığımız terimlerin çekiciliği’

‘Kanıksadığımız terimlerin çekiciliği’

Demokrasi, Cumhuriyet, laiklik, Devlet, Sosyal devlet, Hukuk devleti politikacıların ezberden sıkça kullandığı terimlerdir. Her konuşan kendi anladığı anlamda kullanıyor kurduğu cümlenin içinde. Oysa önemli olan söyleyenin ne söylediği değil dinleyenin ne anladığıdır.

Politikacıların çok sık kullandıkları bu terimler; bilimsel anlamı olan, evrensel olarak tanımlanmış, hiç kimseye ve hiçbir devlete göre değişmeyen, kapsam olarak sadece nüfus cüzdanı olması yeterli olan temel hakların yasalardaki adıdır. Hiç kimsenin alternatifini ortaya koyamadığı bu evrensel toplum sistemlerini ‘en çok ben savunurum’ yarışı yapılıyor.

En çok ben savunurumdan çok ‘en çok ben uyarım’ yarışı olsa bu terimler herkes için olurdu. Halka yansımayan ve halkı sadece oy veren bir unsur olarak gören bir anlayış ne cumhuriyettir nede demokrasidir. Halk yönetim süreçlerinde etkin değilse, demokrasi işlemez. Halkın iradesine şu veya bu şekilde çeşitli gerekçelerle engeller çıkıyorsa, cumhuriyet işlemez.

Ülkemizde; bu evrensel temel hakların herkes için aynı ölçüde olması yerine, bazı seçkinlerin doğuştan hakkı ve özel malı görüntüsü veriliyor. Bu yüzden devlet yönetiminde ‘üst düzey’ yöneticiler kendilerini geliştirmek ve daha demokrat olmak yerine bu temel değerlere ve ulusal değerlere yaranmak suretiyle beceriksizlik örtüyorlar.

Görevinizde başarısızsanız kendinizi koyu bir Atatürk’çü ve laiklik yanlısı olarak benimsetirsiniz böylece çalışmadan, demokrat olmadan, hukuka saygı duymadan, çalıştığınız kurumu batırsanız da mesleğinizde yükselebilirsiniz.

Siyasette de kendilerini demokrasi ve hukuk değerlerine en saygılı göstererek sorunlara proje ve çözüm üretmek yerine, bu ulusal ortak değerleri malzeme olarak kullanarak politika yapanlarda, kendi siyasi prensiplerini aşındırıyorlar. Bir siyasi partinin en temel prensibi halka en yakın olma çabası olması gerekmez mi?

****************************************

‘Sosyal demokrat olmak, yada olmamak’

Sosyal demokrat düşünce bilimsel anlamda tartışmalı bir duruştur. Sosyal demokrat teorisyenlere sorulduğunda netleşmiş bir analiz veremiyorlar. Tarihsel süreçler olarak halkların demokratik kazınım mücadelelerinde, sosyalist siyasete yakışır davranmadıkları örneklerle doludur.

Ülkemizde de sosyal demokratların genel duruşları; militarist devlet tablosu içinde görünerek, halka mesafeli kaldıklarını, elli yıllık demokrasi mücadelesi içinde üstlendikleri misyonla ortaya koymuşlardır.

Günümüzde sosyalist patiler; sosyal demokrat partilerden çok daha demokrat duruş sergiledikleri gibi, halkın, özellikle emeğin mücadelesini dürüstçe verdikleri net olarak görülmektedir.

Ancak anlaşılmaz bir şekilde sosyal demokrat partiler; ülkemizde yasal olarak kurulup siyasi hayatta yerini alan sosyalist partileri hedef alarak önlerini kesme çabaları acımasızca sürüp gidiyor. Bunun gerçek nedeni; sosyal demokrat anlayışın, sosyalist anlayışa göre bilimsel bir alt yapıya sahip olmadığının anlaşılması korkusudur.

Bu gün sesi duyulamayan sosyalist partiler bu maskeyi bir gün muhakkak düşüreceklerdir. Halk; demokrasi mücadelesi ve evrensel temel haklarının mücadelesinde yanında göremediği sosyal demokratları, seçim süreçlerinde ürettikleri sol siyasi anlayışla bağdaşmayan duruşlarla kendisini nasıl aldattıklarını da anlayacaklardır.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..