Kanka

Yazmayacaktım. Hele bu konuda hiç yazmayacaktım. Ama, nereye götürülmek istendiğimizi, görünce dayanamadım. Her kafadan bir ses çıktığını görünce, dayanamadım. Bölünüyoruz. Önce kendi aramızda bölünüyoruz. Yazarımızın, çizerimizin, sanatçımızın, aydınımızın, cahilimizin, bölündüğünü görünce de dayanamadım. Konuşması gerekenlerin sustuğunu, hiç konuşmaması gerekenlerin, manşetten konuştuğunu görünce, dayanamadım. Tartışmalardaki seviyesizliği, çirkinliği, tutarsızlığı, saygısızlığı, kültürsüzlüğü, belden aşağı vurmaları görünce, dayanamadım.

Şimdi soruyorum: Nereye gittiğimizi, bizi nereye götürdüklerini, bilen var mı? Kürt Açılımı nedir. Neleri içeriyor, bilen var mı? Bu kadar konuşuldu, tartışıldı, Kürtler ne istiyor, bilen var mı? Bakın, hepimizin tanıdığı, bildiği, kapı komşusu, hısımı, akrabası, karısı, kocası, nişanlısı, sözlüsü, yavuklusu, okul arkadaşı, asker arkadaşı, mahalle arkadaşı, kahvede beraber oturduğumuz, çay içtiğimiz, tavla oynadığımız, okey oynadığımız, düğünlerde halay çektiğimiz, cenaze namazlarını birlikte kıldığımız, birlikte iş yaptığımız, ekmeği bölüştüğümüz, aynı bardaktan su içtiğimiz, kadeh tokuşturduğumuz, Kürt kökenli birileri vardır. Biz, kürtlerle, et ve tırnak gibiyiz. Akrabayız, kankayız. Bu tanıdığınız, bildiğiniz, Kürtlere hiç sordunuz mu, NE İSTİYORSUNUZ? Ayrı bir devlet mi istiyorsunuz? Aramıza sınır mı çekelim, istiyorsunuz?

Ben sordum. Hepsine, HAYIR cevabı aldım. İstediklerinin, bizim istediklerimizden, ne fazlası var, ne de eksiği. AŞ, İŞ, YARININA GÜVENCE, hepsi bu. PKK onlar için de bir tehdit. Ama bunu açık, açık dile getiremiyorlar. PKK sizden çok, bizi öldürüyor, diyorlar. Bunları yazıyorum, ama, bu güne kadar, Kürtlerin itilmişliğini ve kakılmışlığını da, inkar etmiyorum. Ben, bundan 50 yıl önce oraları gezip görmüştüm. Elektriği, suyu, yolu, olmayan köyler, toprağın altına, adeta gömülmüş gibi olan evler, damlar, ve buna rağmen, gözlerinin içi gülen, küflü peynirini, tandır ekmeğini ve soğanını, sizinle paylaşmaya can atan, insanlar. Bizim sorunumuz bu insanlarla değil. Biz onlara borcumuzu öderiz. Bizim sorunumuz PKK. PKK da bize olan, can borcunu öderse, sorun çözülür.