Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Kanla beslenenler doymadıkça...

Kanla beslenenler doymadıkça...
 

Her zamanki bir gün. Haberleri dinliyorsunuz ya da gazete okuyorsunuz.

Haberin başlığı: Terörle mücadele x şehit daha...

Ne kadar da kanıksamışız olanları değil mi?

Artık çok normal bir olaymış gibi ''Daha'' ekleriyle veriliyor haberler.

Sadece Türkiye mi?

Bir başka haber: Irak'ta x ölü daha...
...

***

Siz hiç ''Savaşlar durmasın, insanlar ölsün'' diyeni duydunuz mu?

İster televizyonda, ister çevrenizde her kim olursa olsun ağzında hep aynı sözler vardır. Barış, kardeşlik, demokrasi vs... Bu sözler o kadar otomatik hale gelmiştir ki her saldırı sonrası sanki daha önceden kaydedilmiş gibi bir takım lider ya da liderimsiler tarafından sürekli dile getirilir. Önce saldırı kınanır, sonra da ''Bu kanın durmasını istiyoruz'' denir. Zaten saldırıyı gerçekleştirenler de kınandıkları için çok utanır ve hemen pişman olurlar(!)

Aslında ölenler kimsenin umrunda değildir. Ateş düştüğü yeri yakmıştır her zamanki gibi. Şehit haberlerini umursamadan dansöz oynatan sözde sanatçıların, düğünde hayal çeken vekillerin olduğu bu ülkede ister yurt içinde ister yurt dışında gerçekleşen savaşlar ve ölümler bazılarını etkilemez. 19 Ağustos depreminden sadece 2 gün sonra disko ve barlarda kıyasaya eğlenenlerin olduğu bu ülkede bazı şeyleri insanlar kendi başlarına gelmediği sürece anlayamazlar. Bu bir umursamazlık değildir. Çünkü umursamayan bir kişi neyi umursamadığını bilir. Burada net bir cehalet söz konusudur. Kendisine dokunmayan yılanın bin yaşamasını dilerken o yılan kendisine dokunduğunda kıyametleri kopartır. Bizim iktidar partimiz kendilerine kapatma davası açılında parti kapatmayı zorlaştıran bir yasa tasarısı çalışması girmedi mi? Parti kapatılmadı. Tasarıdan eser yok...

Savaşlarda da durum değişmez.

Bazıları kanla beslenir. Yıkılan yuvalar, yetim kalan çocuklar, değişen yaşamlar onların sadece ceplerini şişirir. Elleri kan kokar onların. Başkalarını da kendilerine benzetmek için uğraşır ve başarırlar. Ne de olsa kendi sapkınlıkları için uygun ortama ihtiyaçları vardır. Onların silahları vardır. Dünyanın kaderini değiştirmek için kullanacakları teknolojiyi insan öldürmek için kullanırlar.

***

Artık bir gerçeği herkes anlamalıdır.

Savaşlar bitmek için değil sürdürülmek için açılır. Bu bir güçler mücadelesidir. Bir şekilde tüm dünyaya güçlü olduğunuzu ispat etmeniz gerekir. Kapitalizm ve son durağı emperyalizm dünyanın genel yapı taşlarını oluştururken güçsüzlerin yok olması gerekir. Güçlülerin dünyasında onlara yer yoktur. Ya ölecek ya da bir büyüğün boyunduruğu altında etkisiz hale getirileceklerdir.

Dün büyüklerle işbirliği yapanlarsa bugün küçülmeye mahkumdur. Bu sistemin genel yapısı budur. Küçükler ezilecek ki büyükler daha da büyüsün.

Ne kadar insafsızca... Ne kadar bencilce...

Bunca zaman dünyada savaşlar hakimdir. Binlerce insan ölür. Hayatlar kararır. Ülkeler perişan olur.

Değişmeyen tek şeyse gerçeklerdir. Kanla beslenenler doymadığı sürece bu savaşlar durmaz. Ve onlar asla doymaz!

Onların tüm gücü, kendilerini destekleyenlerdir.

Türkiye'de de var. Savaşı desteklemeyen ama savaşı destekleyenlere oy verenler var. Bir yanda Irak'ta ölen çocuklara üzülüp diğer yanda Amerika'yla yani o çocukların katilleriyle açıkca ''Stratejik müttefiklik'' adı altında işbirliği yapanlara oy atanlar.

Böyle çifte standartlarla doludur bizim ve dünyanın tarihi.

***

Kanla beslenenler savaşı masum göstermek için de çalışırlar. Onların çocukları vardır. Çocukları kullanırlar bu masumiyet için. Çocukların saflığından, temizliğinden faydalanırlar. Çocukların elinin değdiği, çiçeklerle süslediği bombaları başka çocukların üzerlerine atarlar.

Daha küçükken iki ayrı dünya yaşantısı beyinlerine entegre edilir. Bu sistem varolmalıdır. Varolmanın dayanılmaz hafifliği içerisinde ölümler artmalıdır. Ve tüm dünya bunu görmelidir. Bir yanda kendi çocuklarının burnu kanadığında kıyametler kopartanların başka ülkedeki masum bebekleri nasıl katlettiğini görmelidir insanlar. Körfez Savaşı sırasında başlayan ve bugün hala devam eden ve ölümleri ve yıkıntıları net olarak gösteren yayınları gelişmelidir. Öyle ki savaşların canlı yayında verilmesi yönündeki hayaller gerçek olmalıdır.

Barış ve kardeşlik yönündeki tüm düşünceler yok olmalıdır. Barışın hakim olduğu bir dünyada eşitlik vardır. Eşitlik bazılarının işine gelmiş. Bir üstünlük görülmelidir...

Sevgi anlamsız bir şeydir. Sevgi olmamalıdır. Kimse kimseyi sevmemelidir. İçinde sevgi hissedenler insan öldüremez. Yok olmalıdır sevgi...

Demokrasi saçmalıktır. Herkes kendi düşüncesini başkasına dikte etmelidir. Tek bir düşünce hakim olmalıdır. Diğer düşünceler silinmelidir.

***

Kanla beslenenler doymadıkça savaşlar da durmaz. Yapılan tüm kınamalar, tüm telkinler, tüm mesajlar anlamsızdır bu yüzden. Hem onları destekleyip hemde ölüm karşıtlığı olmaz. Suçu ve suçluyu savunmak suçluyu savunmakla eşdeğerdir.

Tüm dünyada yiten hayatları artık film izler gibi izliyoruz. Üzülüyoruz..hatta ağlıyoruz. Kızıyoruz. Kendimizde ''Bitsin artık bu çile'' diyoruz.

Sonra kendi yaşamlarımıza dönüyoruz. Benzer haberler yayınlanana kadar susuyoruz.

Kanla beslenenler amaçlarına ulaşıyor.

Biz sadece izliyoruz...
 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..