Kansere bağlı ölüm vakaları %80 artmış... Artık bir şeyler yapılmalı...

İki gün önce Sağlık Bakanlığı kanserle ilgili çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Haber şu şekildeydi.

"Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de kanser hastalığına bağlı ölüm vakalarının 10 yılda yaklaşık

yüzde 80 oranında arttığını açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "TÜİK verilerine göre; 2002 yılında kansere  bağlı ölüm %12 iken, bu oran 2012 yılında %21'e ulaşmıştır" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre 2015 yılından itibaren dünya genelinde en önemli ve birinci sırada ölüm sebebi kanser olacağını da hatırlatan Bakan Müezzinoğlu, "Ülkemizde de, kanser sıklığı ve kansere bağlı ölümler dünyadaki artışa paralel ve benzer oranlarda artış göstermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre kanserde görülen bu artışın üç temel sebebi yaşlı nüfusta meydana gelen artış, tütün kullanımı ve obezite salgınıdır. Ülkemizde; bunların yanı sıra, kanser kayıtçılığında yapılan iyileştirmelerle daha önce bilinmeyen vakaların kayda alınması da kanser istatistiklerindeki artışın bir diğer sebebidir" ifadesini kullandı."

Ben de annemi 3 yıl önce, genç yaşta kanserden kaybettim. Bu acıları, skıntıları hep yaşadık. Kanser olan kişler daha büyük acılar yaşıyorlar. Allah kimseye göstermesin, çok zor gerçekten.

Neden kanser bu kadar çok arttı? Neden tedavisi bir türlü bulunamıyor? Bulunanlar da erken teşhis olanlar genelde. Oysa geç kalınınca metastaz (sıçrama) yapıyor.

Dünyada da böyle oluyor, bir artış trendi var yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. Önleme çalışmaları yapılmak zorunda. İnsanların sağlıklarını korumak için devletin çok etkin çalışması gerekiyor. Çernobil'den sonra karadenizde çok kanser vakası görüldü ama etkin neler yapıldı bilmiyoruz. Hoş, böyle bir felaket sonrasında ne yapsanız boş. Olay duyulur duyulmaz hiç olmazsa önleyici tedbirler alınabilirdi belki ama o da  nükleer kaza gibi bir olay için önemsiz kalıyor. Ancak durum diğer kimyasallara, kanserojen maddelere, gıdalara, giysilere, çevreye (hava, su, toprak) gelince pekala bir şeyler yapılabilir. Çaresiz olmamak, insanları patır patır kanserin pençesine terk etmemek lazım. Gıda, çevre, endüstri, vbg. denetimleri çok titizlikle yapmak lazım. Bir kaç kuruş birileri kazanacak diye toplumun tüm sağlığı tehlikeye  atılamaz. Sağlık olmayınca hiç bir şeyin kıymeti olmuyor maalesef. Artık bu orman kanunlarını terk etmek, gerçekten düzenleyici, denetleyici faaliyetlere hız vermek lazım. Türkiye globalleşti. Artık nerede ucuzsa oradan mal getirtiyoruz ama bu ürünler, gıdalar ne kadar sağlıklı? Bunlar ne kadar denetlenebiliyor? Gıdaları, çevreyi, fabrikaları denetleme konusunda çok ciddi mesafeler katetmemiz lazım. Muhalefetin bu gibi konuları daha çok gündeme taşıması lazım. İşte o zaman daha ilerici hareket ederek halkın teveccühünü kazanması daha kolay olabilir.

En önemli varlığımız insan kaynağımızdır, unutmayalım.

Her çok erken yitip giden insan varlığımız zenginliğimizden kopan önemli bir parçadır.