Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '06

 
Kategori
Tıp
 

Kanserle yaşamak....

Evet çağımızın henüz yeterli oranda tedavi bulamadığı hastalık kanser. Kanser olan insanları duyar ve üzülürüz. Bizim başımıza gelmeyecek gibi gelir. Biz ailece kanserin ne olduğunu nasıl bir hastalık olduğunu babannem kanser olunca öğrendik. İşin içine girince herşey o kadar çok değişiyor ki... Biz bu hastalığı en kötüsü olarak yaşadık. Geç kalınmış bir teşhisti. Yapılacak fazla bir şey kalmamıştı. Kanserin nedenleri hep sigara, içki, kötü beslenme gibi birçok etmene bağlanırdı. Rahmetli babannem derler ya eski insandı. İçki içmez, sigara kullanmaz ve bir o kadar beslenmesine dikkat ederdi. Nasıl olduda bu hastalığa yakanlandı diye düşündük. Tek bir nedeni vardı. Üzüntü.. Yıllarca yaşadığı olaylar, evlatlarının ölüm acısı onu içten içe bitirmişti. Onunla birlikte 8 ay bu hastalıkla mücadele ettik. Bağırsak kanseri doktorların demesine göre en iyi kanserlerden. Kurtulma şansı en yüksek olanı ama erken teşhiste. Babannem ile birlikte hergün bizde biraz daha öldük. Çok sevdiğiniz insan gün geçtikçe eriyor ve siz birşey yapamıyorsunuz. Eliniz kolunuz öylesine bir bağlanıyor ki.. Yaşaması için bir gün fazla hayatta kalması için bildiğiniz her yöntemi deniyorsunuz. Sonuç değişmiyor fakat içiniz rahat oluyor. Ona moral vermek uğruna üzüntünüzü saklıyorsunuz. Polyanacılık oynuyorsunuz.

Kanser bir daha sizi bulmaz derken bu hastalığın aslında ırsi olduğunu dahada acı bir gerçekle öğreniyorsunuz. Halamın bağırsak kanseri olduğunu öğrendiğimiz an geçmişi yaşadık yeniden. Evimizin büyüğü dayanağımız olan bir insanın daha o hastalıkla mücadelesi başlıyordu. Bu sefer erken teşhisti. Yapılacak çok şey var. Tedavi başladı. Zor ve yıpratıcı olan tedavi süresi bizler içinde aynı korkular, aynı acılar ile geçiyor. Ama bu sefer teslim olmayacağız. Halam bu hastalığı yenecek. Hepimiz buna inandık. Aynı inancı o da yaşıyor. Bizim ona vermemiz gereken morali o bize veriyor.

Şimdi hepimiz bu hastalık için birer aday olduğumuzu öğrendik. Beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik. Yaşam şartlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Dünya ne kadar acı ve dayanılmaz gelsede üzüntülerimizi içimize atmamız gerektiğini öğrendik. İnce eleyip sık dokuyarak, pireyi deve yaparak, acılarımızı içimizde büyüterek hastalığa davetiye çıkardığımızı öğrendik. İnsanın yaşamını değiştirmesi, alışkanlıklarını yenilemesi zorda olsa geleceğimiz için bunları yapmak zorundayız. Eğer ki yapmazsak kanser ile yaşamak zorunda kalırız. Bu hastalıkta sadece kendimiz değil sevdiklerimiz de yıpranıyor. Onları üzmek acı çekmek istemiyorsak önlemimizi almak zorundayız.

Sevgili halacığım bu sefer biz kazanacağız. Senin galretin ile bu günleri atlatacağız. Nasıl ki sen bize her zaman destek oldun şimdi bizde senin yanındayız. Bizler için dayanmalısın. Bizler için yaşamak zorundasın. Gereken ne ise yapılacak yeter ki sen kendini bırakma. Sen bize daha çok uzun yıllar lazımsın. Neleri atlattın sen bu onların yanında hafif kalır. Hem sen hepimizden bilgili bu hastalığı tanıyan birisin. Yaşama ümidinin ne kadar önemli olduğunu sen bilirsin. Hadi halacağım bir an önce bu hastalıktan kurtulalım.

 
Toplam blog
: 60
: 2933
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Memur olduğum için Türkiyenin çeşitli illerini gezmekteyim. Yaşamı seven, hayatını daima daha iyi ya..