Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

Kanun ve yönetmelik birbiriyle çelişiyorsa

Günlük yaşamımızda birçok kişi, defalarca birbiriyle çelişen uygulamalarla karşılaşmaktadır. İşin acı tarafı; Toplumu oluşturan bireyler, ‘nerem doğru ki’ anlayışıyla artık bu çelişkileri içine sindirmiş ve aldırmaz bir tutum içine girmiştir. Konuyla ilgili yöneticiler de, şikayet olmadıkça bunları düzeltme yoluna gitmemektedir. Sonuçta vatandaş ve dürüst çalışanlar mağdur olmakta, bazı gözü açıklar da bu durumdan kendilerine çıkar sağlamaktadır.

Konuya birkaç örnekle açıklık getirmek gerekirse;

Yıllardır aynı okuldan mezun olup, aynı işi yaparak, aynı sürede fakat farklı kurumlarda (Emekli Sandığı, SSK, Bağ Kur)  çalışan kişilerin emekli olduktan sonra almış oldukları maaşlar arasında hala uçurum sayılabilecek farklar bulunmaktadır. Ne yazık ki yıllar geçmiş ve bu farklı kurumlar birleştirilmiş olmasına rağmen bu adaletsizlik ve eşitsizlik hala giderilememiştir.

Unutmayınız; Geç gelen adalet adalet değildir.

Benzer şekilde ikinci örneği Doktor ve Diş Hekimlerinin çalışma düzeni üzerinden vermek istiyorum;

21. 01. 2010 tarihinde 1219 sayılı ‘Tababet ve Şuabatı  San’atlarının İcrasına Dair Kanun’ un 12. Maddesinde değişiklik yapılarak ‘Tabip ve diş tabiplerinin birden fazla yerde çalışabileceği’ belirtilmiştir. Bu kanuna göre özellikle uzmanlar ikinci bir işte kadro dışı geçici olarak çalışabilir. Bu kanundaki değişiklik, özellikle bazı dallarda uzmanların yetersiz sayıda olması nedeniyle hizmet alanının genişletilmesi için düşünülmüştür. 

Ancak 3224 sayılı diş hekimliği kanununun 31. Madde, 3. Fıkrası; ‘ 42. Madde hükmü saklı kalmak üzere, diş hekimlerinin aynı yönetmeliğe tabi ise başka bir kuruluşta çalışamaz’ olduğunu söylemektedir. Bu kanunun 42. Maddesi; ‘Özel kurum ve işyerinde görevli diş hekiminin aynı yönetmeliğe tabi başka bir yerde görev yapması, odanın iznine bağlıdır. Oda çalışma iznini iş hacmi, adil dağılım ve hizmetin iyi yapılmasını dikkate alarak gerekçeli karara bağlamak zorundadır.’  Şeklindedir. Böylece iki kanun ve bunlara uygun çıkarılan yönetmelikler çelişkiye düşmüş görünüm vermekte ve işleri daha karmaşık hale sokmaktadır.

Burada son kararın odalara bırakılmış olduğu gibi bir izlenim ortaya çıkmakta ve genellikle oda yöneticileri de bunu böyle yorumlamakta ‘son kararı biz veririz’ şeklinde düşünmektedir.

Oysa biz sağlık bakanlığı yetkilileriyle bu konuyu görüştüğümüzde ‘odaların kararı kanunun üzerinde olamaz. Onlar iki yerde çalışma izni vermek veya vermemek durumunda değildir. Odalar sadece kanun ve yönetmeliklere uygun olup olmadığına yönelik denetleme görevi yapar. Kanun iki işte çalışabilir diyorsa buna aykırı yönetmelik ve oda kararları geçersiz olur.’ şeklinde bir yorum aldık.

Kanun ve yönetmeliklerdeki bu çelişkilere bir de Tabip ve Diş Hekimliği Odalarının çelişkili kararları eklenince bakın neler oluyor;

Farklı illerde, doktor ve diş hekimlerinin çalışmalarında farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Bazı illerde diş hekimleri iki işte çalışabilirken, diğer bazı illerdeki diş hekimlerinin bu çalışma olanakları kısıtlanmış durumdadır. (Eşitler arasında eşitsizlik).

Bir kısım şanslı diş hekimi, farklı bölgelerde birden fazla muayenehane, poliklinik, merkez veya hastane açabiliyorken, dürüst iş yapmak isteyen fakat odadan izin alamamış hekimler böyle bir uygulamadan mahrum bırakılmış oluyor.

Bu şekilde odanın izin vermediği durumlarda, birçok diş hekimi kaçak çalışmayı tercih ediyor. Kimi teknisyene diplomasını kiralıyor. Kimi ‘çantacılık’ olarak isimlendirilen yöntemlerle çalışıyor. Kimi ‘konsültan hekim’ gibi uygulamalarla kaçak çalışmayı legal hale getirmek için uğraşıyor.

Sonuçta Diş Hekimleri Odaları ise yasal çalışmayı teşvik ederek, yasalara uygun çalışanların çalışmalarını denetlemek yerine, ne yazık ki yasal çalışma olanaklarını ortadan kaldırarak, teşvik etmiş olduğu kaçak çalışanları yakalayıp bunlara cezai yaptırım uygulama yoluna gidiyor.

Bazı hastane ve polikliniklerde ise hastalara uzman olmayan kişilerin uzmanmış gibi gösterilerek hastadan fazla ücret alınmasının temelinde de aynı uygulamanın etkileri yatmaktadır. Çünkü yetersiz uzman sayısı ve piyasanın rekabet koşulları o klinikleri ister istenmez bu etik olmayan yola sevk etmektedir. 

Birçok bölgede yapılaşmanın yetersiz olması nedeniyle hastane, merkez, poliklinik ve muayenehaneler işyeri yönetmeliğine uygun şartları sağlayamamaktadır. Doğu Anadolu'da  gezdiğim bir muayenehane alış veriş yapılan pasajın içinde küçük bir dükkandı. Bekleme odası pasajın içindeki bir bankanın koyduğu bank'tı ve muayenehane tuvaleti pasajın alt katındaki genel tuvaletti.

İşyeri yönetmeliğine uygun şartlar olmaması nedeniyle birçok klinik cezalı duruma düşmektedir. Aynı şehirde olmasına rağmen yapılaşma aksaklıklarına göz yumulan ve yumulmayan bir çok klinik, merkez ve hastane olduğunu görmekteyiz. Ancak hastane açmaya gücü yetmeyen hekimler ise genellikle hastane ve kliniğe yatırım yapan para babalarının elinde oyuncak olmakta ve iş verimleri düşmektedir. Bunda da hastalar zarar görmektedir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Bütün bu çelişkili uygulamalar sonucunca fatura dürüst çalışanlara ve vatandaşa çıkmakta,  kanun ve yönetmelikleri hiçe sayan bir takım çıkarcılar ise bu uygulamalar sonucu adeta mükafatlandırılmaktadır.

Dileriz tüm birimlerdeki yetkililer olayı kavrar ve üzerlerine düşeni yapar.

Güzel günler hepimizin olsun

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..