Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '12

 
Kategori
TV Programları
 

Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman
 

 Bu acı kimindi?

Dün akşam Muhteşem Yüzyıl’ı izlerken büyülendim.

Bu diziyi izlemek bana iyi geliyor.

Dekor, kostüm, ışık ve müzik…

Bunları birbirinden ayırt etmek benim için zor.

Müzikleri muhteşem diyorum. Daha ne olsun diyorum. Fatih Atakoğlu diyorum. Sonra diziyi izlerken; her bir karesinin bir yağlı boya gibi görünmesinin ardında ışığın rolünü düşünüyorum evet diyorum harika.

İyide yağlıboya görünmek için sadece ışık yetmiyor ki, dekor nasıl diyorum inanılmazda karar kıldığımda kostümler geliyor gözümün önüne kim hayır diyebilir, kim bu kostümler için sadece iyi diyebilir ki muhteşemler..

Onu da geçiyorum, oyuncular diyorum. İşte orada.

Evet işte orada olanlar oluyor.

Dün akşam kendimi tiyatroda gibimi hisettim bilmiyorum. Halit Ergenç beni duyar mı bilmiyorum!

Bildiğim ayakta Halit Ergenç’i gözleri yaşlı olarak alkışladığımdı.

İşte budur dedim.

Budur…

Dün akşam izlediğim kimdi?

Kanuni Sultan Süleyman mıydı?

İçi çok yanan bir babamıydı?

Halit Ergenç miydi?

Kimdi?

Ben bilmiyorum, sizler izlerken bildiniz mi?

Bir padişah, yedi cihanın sultanı, katı biri, kararlı biri, vicdanını çoğu zaman zorlayan biri! Muhteşem Süleyman denildiğinde; keşfettiği ülkelerde, destur dediği birinin içi o kadar acıdı ki…

Ağlayamaz, bağıramaz, haykıramaz.

Ne yapar içine atar. Nefesi kesilir. Oğlu acı içinde, küçük yavrunun çığlıkları yeri göğü çınlatıyor. Koca Hünkâr perişan. Belli edemez. Yanında paşası var, büyük oğlu Şehzade Mustafa var.

Acısı sadece yüzünde olur.

Acısı sadece içinde olur. Acısı sadece gözlerinde olur.

İşte burada;

Gözler izleyene her şeyi anlattı…

O bir hünkâr olabilir ama bir baba o. İçi yanıyor…

Kendine istediği kadar hâkim olmaya çalışsın, gözlerine olamıyor ki.

Gözleri, dünya âlemi korktuğu o gözler; acıyı, tereddüttü, sevinci o anda size veriyor. Hemde ne şekilde veriyor, içinizde, yüreğinizde kalbinizde hissediyorsunuz.

Sanki sizinle TV ekranı arasında bir elektrik geçiyor. Sizin içinize geliyor, parçalıyor. Ağlatıyor.

Aman Yarabbi diyorsunuz.

Siz çoktan onun bir dizi olduğunu, onun bir şow olduğunu unutmuşsunuz.

Karşınıza bir baba var ve çok acılar içinde. Üstelik acının binde biri görülüyor diğeri içinde kalmış.

Bu ne büyük bir başarıdır ki binde birini hissettirdiğinde bir dev sanatçı, bir Halit Ergenç, izleyenler onu ayakta alkışlıyor.

Allah’ım seni esirgesin.

Allah’ım seni eşine ve oğluna bağışlasın.

Bizlerin, Türk izleyicelerinin Halit Ergenç’lere çok ihtiyacımız var.

Bizlerin, Meral Okay’lara, Timur Savcı’lara çok ihtiyacı var…

Tabiki hepimiz kanuni Sultan Süleyman’ı biliyorduk.

Bu kadarını biliyor muyduk? Bu kadar seviyor muyduk?

Bu kadar konuşuyor muyduk?

O güçlü ekibin elinden çıkan, muhteşem oyuncularla çekilen ve bir Halit Ergenç gerçeği ile devam eden dizinin, tüm oyuncularına da, ekibin tüm çalışanlarına da ellerine sağlık diyorum…

Ben izlerken Kanuni Sultan Süleyman’ıgörüyorum…

Bu nasıl iştir bilmiyorum.

Nasıl yansıtmaydı aklım almıyor.

Gördüğüm bir zaman penceresinin ardından Muhteşem Kanuni’yi izlediğimdi…

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....