Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '08

 
Kategori
İnter-rail
 

Kaos'tan bil-diriler 3

Kaos'tan bil-diriler 3
 

kaosun bir mozaik olduğunu görmek için yükseğe çıkmak gerek


Kapitalizm, kaosun içindeki bir kanserdir.

İnsanoğlu ve insankızının toplum olarak yaşamaya çalışırken kaosun belirsizliği ve bilinmezliği karşısında duyduğu korku yüzünden geliştirdiği "bir arada yaşama" pratiğinin başlarında uyguladığı "komünal yaşam", "eşitliği " farklı yönden kurallar koyarak korumaya çalıştığı için ve kaosun sistemsizliğine aykırı olduğundandır ki yürümemiştir.

Fakat ondan sonraki her türlü ekonomik sistem de bir süre sonra kaos içinde sistemin kaldırabileceğinden fazla karmaşıklığa ve sonunda "kaotik uyumsuzluğa" düştüğünden çökmüştür ve çökmeye devam edecektir. zira her türlü sistem bir süre sonra sistemsizliğe dönüşür kaosta.

Kaos, eşitliği ve kuralı, hele hele eşitliğin kuralla korunmasını hiç sevmez. kaos, kendi içinde herşeye yetecek kadar yer ve fırsat sunarken, kendisiyle "uyum içinde" akmayı reddeden her türlü "düzen meraklılarını" da bertaraf eder.

Çünkü Kaos düzenlenemez. Sadece başlangıç koşullarında değişiklik yapmaya izin verir ve ondan sonrasına kimse müdahale edemez. Bir tür "ne çıkarsa bahtına" sistemidir ardından gelen. bu yüzden kaos içinde insanoğlunun düzenleyebileceği tek şey "başlangıç anı"dır.

Ve zaten herkesin eşit olduğunu müjdeledikten sonra "eşitlikleri gerektiğinde güç kullanarak korumak amacıyla" onların da üstünde "herkesten daha eşit" bir devlet sistemi kuran sosyalizm bu yüzden çökmüştür. Çökmeye mahkum olduğundan.

Gerçekte herkes eşittir, ama kimse eşit değildir. İnsanların eşit olmamaları, varolmak için birbirlerini öldürmelerini gerektirmez. Eşit olmadıkları halde kaosun içinde birbirlerini yaşatmaya ve birbirlerinden faydalanmaya devam edebildikleri sürece her ikisi farklı şekillerde varolabilir.

Kaos kendiliğindencidir.

Yani eğer herkes "kendiliğinden", dışarıdan bir güç onları zorlamaksızın sistemi korumaya, birlikte uyum içinde yaşamaya "gönüllü" iseler sisteme hükmedebilirler.

Kaosa en iyi uyum göstermesi olası en başarılı toplum sisteminde, insanların suç işlenmesini engellemek için polise ya da askere ihtiyaç olmayacaktır. Çünkü tüm insanlığın kaosla uyumlu yaşamayı öğrendiği bir ortamda suç kavramının anlamı marjinal kalacak ve varolmak için bir diğerini yok eden ya da bunun için çalışan her bireyin diğerleri arasında yaşama şansı kalmayacaktır.

ama bu hiç gerçekleşmeyebilir. Ya da bir zamanlar olduğu gibi gerçekleştiği anda kaybedilebilir. Önemli olan herşeyin ama herşeyin değişmekte, dönüşmekte olduğudur. Ütopyaların gerçekleşip gerçekleşmemesinin de bir anlamı yoktur. Hep birden bir yere doğru gidilmesi kaos içinde mümkün olabilir de olmayabilir de. "hep birlikte oluşan bir hareketi" yakalamak tamamen tesadüflere bağlıdır.

bu gerçeği farkeden her birey için kaos "kendi başınalığına" "akıl-dışılığına" , "özgür iradesine" uyum gösterenleri denize doğru üzerinde taşıyan bir nehir olur. birdenbire bütün gizlerini sunuverir.

Tüm parlaklığı içinde bile, gerçekliğin sadece bir anlığına kavranabildiğini, bu kavrayışların her an değişebildiğini, kavrayışların oluştuğu bilincin değişebildiğini, var olmanın ya da yok olmanın değil, sadece "kaosla birlikte akabiliyor olmanın" bir insanın hayatında kavrayabileceği en önemli bilgi olduğunu gösteriverir insana.

Onunla birlikte akmayı kabul ettiği zaman kaos, sadece olumlu, varlıkla içiçe geçmiş, sonsuza giden bir bilgiden ibaret olduğunu anlatır insana.

 
Toplam blog
: 121
: 2834
Kayıt tarihi
: 09.07.06
 
 

Başkentte doğmuşum ve orada gidilecek tüm okullara gitmişim: ODTÜ-Psikoloji ve Ankara Üni. İletiş..