Kapadokya; Asırlardır Var Olan Yer Altı Şehirleri

Kapadokya’yı en çok yazanlardanım biliyorum bunu. Orası her zaman sihirli gelmiştir, bilinmeyendir ve aklımın almadığı çok şey vardır.

Örneğin yer altı yaşamlarına bir türlü akıl erdirememişimdir.

Gittim ve gördüm.

Nasıl yaşamışlar akıl almıyor.

Dar dehlizler olduğu gibi, mutfakları var, eğitim gördükleri yerler ve günlük hayatlarını sürdükleri mekânlar mevcut.

Elbette bizim yer üstünde yaşadığımız şekilde değil ama ciddi yaşam yerleri.

Anlaşılmaz olan yerin bu kadar altında ve havası bol.

Otel seri kitaplarımı yazarken;

Kapadokya – Beyaz Atlar Ülkesi’ni yazdığımda çok incelemiştim oraları.

Yeraltı kentlerinin içine girilmesi zor,

Labirentler gibi.

Amaçları da buymuş zaten, bilinmesin istemişler.

Derinkuyu, Kaymaklı ve Özkonak

Buradaki yeraltı şehirlerinin çok sonradan bulunmasının nedeni de girişlerin fark edilmemesinden kaynaklanmış.

Girişlere kocaman, değirmen taşlarından kapılar yapmışlar.

Yuvarlak ve dışarıdan bakıldığında oranın bir kapı olduğunu anlamak asla mümkün değil.

Tabi bu taşları öyle bir mekanizma ile yapmışlar ki, ancak içeriden açılabiliniyormuş.

Dışarıdan açıp içeri girmek mümkün değil.

Diyorum ya oralar sırlarla saklı.

Gizler Dünyası Kapadokya.

Nerede yaşadıkları bilinmesin diye büyük taşları koyanlar, kimlerden saklanıyorlardı?

Bildiğimiz Hristiyanlar Romalılardan kaçıp buralara saklanmışlar fakat buralar o zaman var mıydı da saklandılar yoksa kendileri mi yaptı?

Bu yeraltı şehirleri her dönem kullanılmış.

Birçok uygarlığın izleri bulunduğuna göre asırlar öncesinden var edilmiş bu kentler.

Ve bilirkişiler derler ki;

Yeraltı şehirleri 4.000 yıl öncesinden beri var.

Bu asırlar boyunca kimler yaşadı buralarda.

Ne heyecanlarla, korkularla belki de aşklar ve sevinçle yaşadılar.

Bazıları dinlerini yaymak için,

Bazıları canlarını kurtarmak için.

Bilinense asırlardır yeraltı şehirlerinin olduğu.

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com