Kapanmanın osuruk etkisi

Sanırım ilk "Açılımın Osuruk Etkisi" yazısından sonra uzun uzun başlığın neden bu kimimizce uygunsuz sayılabilecek isme sahip olduğunu uzun uzun anlatmama gerek yok. Varsa bile yazıyı lagaluga ile doldurmak istemem. Hazmedebilme, hazmedememe, sonucunda da gaz çıkarma mevzusunu taban almış olduğumu anlayın en azından yeter. Fazlası için buyrun burdan yakın:

http://blog.milliyet.com.tr/Acilimin_osuruk_etkisi/Blog/?BlogNo=209405

Elbet, hazmetmek zor meseledir. Kimi, günü geldiğinde dağda silah sıkanları özgürlük savaşçısı zannedenlerin önünün kesildiğini zanneder;

"Barışın önüne koyulan büyük bir engeldir" onlara göre siyasi bir kuruluşun ne siyaseti yaparsa yapsın kapatılıyor olması hoş değildir.

Ama fasülye bu, tane tane midenize yerleşir hepsi:

"Vatana millete hayırlı olsun" dedirten olay olduğu zannedilir.

Fasülyeyi sindirirken karnınız hafif şişebilir. İnternette paylaşılan bir şeyi "şeyır"lamazsanız eli kanlı teröristlerle bir tutulursunuz.

"Paylaşmayan PKK'lı olsun "Üstüne amaçsızca olduğunu zannettiğim bir şekilde şehitlerimiz için 7 günden 700.000 kişi olmaya çalışılır. Hatta iddaya girerler ki 10 günde bir milyon kişi olacaklar. Da bundan kime ne? Hani orada toplanmak neye yarar?

Bu arada atı alan fasülye ince bağırsağa gitmiştir.

"Parti kapatmanın en çok kapatılan partinin oylarını eşdeğeri biçimindeki partiye katlayarak aktardığını geçen yıllarda gördük" demek ne güzeldir. Üstüne "millet bunun hesabını sandıkta verecektir" diye haykıran liderlerin senin benim hatta onun kadar ülkeyi sevip sevmediği konusunda şüpheye düşülür mü? Yoksa ülke kaderi sandık hesabı kadar basit ve ucuz mudur?

Fasülye fasülye olalı böyle zulüm görmemiştir. İnce bağırsaktan sonraki durak kalın bağırsaktır.

"Ortamı daha da germekten başka faydası olmayacağı açıktır" denildiği üzere ortamı gerer. Şu da bir gerçektir ki gergin bir lastik sizi bir yöne çok hızlı biçimde fırlatabilir. Aynı şekilde gergin ortamda tutunacak dalı olanlar doğru yere sıçrama şansını ele geçirirler.

Kalın bağırsağı terkederken herşey artık b.k olur.

Sonuçta örgütle bağı belgelerle kanıtlanmasına gerek olmayan bir parti kapatılmıştır. Aslında bu her zaman bilinen bir gerçek olmasına rağmen, demokratik açılımın amacının da mücadelenin siyasi ortamda yapılmasına olanak sağlaması amaç edindiği de düşünülürse, mantığın kargaşada olduğu bir ortamda yediğinizin size yarar sağlaması beklenemez.

Bir taraf ne vermek istediğini bilemezken diğer taraf da almak istediklerinin ne olduğunu hiç düşünmediğini fark etmiş olmalıdır. Sebebi de belki "el"in eşşeğini yine "el"e aratma çabasıdır. Sonuçta "el" türkü çığıra çığıra gezinip ortalığı karıştırmış, komşuyu komşuya düşman etme çabasında başarıya ulaşmıştır. Halbuki iki komşunun da eşşeği yoktur. Ortaya bir maval uydurulmuş, bu masalı uyduran "el"in yüzünden komşu komşudan sözünü, gözünü, özünü, kızını saklar olmuştur. Halbuki şu bir gerçektir ki komşu komşunun külüne bile muhtaçtır.

Sindirim biterken fasülyede mevcut protein (azot şeklinde) gaz yapar. Afiyet olsun...

Ahmet Kaya şöyle söylüyor bir şarkıda:

"Artık sazın bağrı mı olur?

Kimsenin bilmediği bir ağrı mı?

Gider kendine gömülürsün.

Yoksa bu şehir bu sokaklar,

Seni alır seni kullanırlar.

Santim santim çürürsün.

.............."

Hiçbirimizin birbirine düşman olmayacağı günler temennisiyle,

Saygılar...