- Kategori
- Güncel
Kapatılmasın kararı çok su götürür
Anayasa Mahkemesi'nin kapatmama kararı çok tartışılacak.
Anayasa Mahkemesi, AK Parti ile ilgili kararını nihayet verdi.
Başkan Haşim Kılıç'ın kapatılmasın dediği Mahkemeden, 6 kapatılsın, 4 hazine yarımı kesilsin ve 1 kapatılmasın oylarıyla kapatılmama kararı çıktı.
Yüce Mahkeme, "AK Parti kapatılmasın" dedi.
Öncelikle kim ne oy vermiş ona bakalım:
Haşim Kılıç Red
Osman Paksüt Evet
Fulya Kantarcıoğlu Evet
Mehmet Erten Evet
Necmi Özder Evet
Şevket Apalak Evet
Zehra Ayla Pektaş Evet
Sacit Adalı Hazine yardımından mahrum bırakılsın
Ahmet Akyalçın Hazine yardımından mahrum bırakılsın
Serdar Özgüldür Hazine yardımından mahrum bırakılsın
Ferruh Kaleli Hazine yardımından mahrum bırakılsın
İşte bu tablo, Ak Parti kapatılmasın kararını çok su götürecek karar haline getirmiştir.
Zira, kapatılsın diyen üyelere göre, AK Parti laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuş.
Hazine yardımından mahrum bırakılsın diyen üyelere göre de, AK Parti laiklik karşıtı eylemlerin odağı. Ancak, bu üyelere göre, laiklik karşıtı eylemlerin odaklığı henüz tehlikeli boyutta değilmiş.
Yani, 10 üye, AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı durumunda olduğunda anlaşmışlar.
Anlaşamadıkları konu, odaklığın ulaştığı tehlike boyutu.
Bu durumda sonuç;
AK Parti laiklik karşıtı odak: 10 Değil: 1
Karar: AK parti kapatılmasın.
10 üyenin suç odağı dediği, sadece bir kişini suç odağı olmadığını söylemesine rağmen, alınan karar çok tartışılacak, daha önce dediğim gibi çok su götürecek bir karar.
Suç odağısın ama, hadi bu defalık kulağını çekeyim gibi hiç de hukuki olmayan karar.
Suç odağı suç odağıdır.
Az tehlikelisi, çok tehlikelisi olmaz.
Az tehlikeli olması da, suç odağı olduğunu ve cezalandırılması gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Kulak çekmeyle geçiştirirseniz, suç odağına güç, suç işlemek için yol vermiş olursunuz.
Anayasa Mahkemesinin, 10 üyesinin laiklik karşıtı odak olduğu görüşünde birleşmelerine rağmen kapatma kararı al(a)mamasında, AK Parti yanlısı medyanın yargıçlar ve savcılar üzerinde hakarete varan baskılarının yanısıra göre, ABD ve AB'den gelen yoğun baskının da etkili olduğunu net bir şekilde gözlemlemek mümkün.
Özellikle, ABD'nin Irak'ın yanısıra İran ve Suriye ile ilgili hesaplarda AK Parti'ye ihtiyacı olduğu, onun için AK Parti'nin kapatılmaması gerektiği yolundaki açıklamaları, kararda hayli etkili olmuş durumda.
Anayasa Mahkemesinin kararı, hukuki değil siyasi nitelikte bir karar olarak görünmekte.
Siyasi açıdan doğru.
Hukuki açıdan bir o kadar yanlış.