Kapital dünya

Kim ne derse desin hepimiz bu lânet 'ekonomik sıkıntı' denilen şeyle yüz yüze geliyoruz. Zenginlerin egemenliğindeki dünyada birer köle olmak her ne kadar bizim suçumuz değilse de bir şekilde bu duruma çanak tuttuğumuz gerçeğini yadsıyamayız herhalde.

Allah-peygamber, din-iman kelimelerini sihirli sözcük olarak kullanan bazı uyanıklar, halkın mağarasına girip oradaki hazineyi talan etme gayreti içindeler. Yalnız bu bahsettiğim haramilerin sayısı kırktan oldukça fazla...

Paranın açamayacağı kapı yoktur, düşüncesi etrafında kenetlenen yurttaşlarımız o kadar iyi niyetli ki hep kodamanların mutluluğunu istiyorlar. Daha eşitlikçi ve kendi ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir ülke özlemini dile getirenleri komünist ve anarşist olarak nitelendiren bu kodaman tayfası, halkın kendilerini desteklemesi için kafalarına silah mı dayadı da bu denli kalabalık bir taraftar kitlesine sahip oldular? Komünizmi şeytan olarak gören fakir halk, zenginlerin mal varlığını koruma ve çoğaltma işini kendilerine vazife edinmeye devam ettikçe daha da fakirleşecekleri kesin...

İnsanın en temel ihtiyacı olan fiziksel gereksinimler, öyle ya da böyle karşılanmak zorunda... Bunu sağlamanın bir yolu o mâlûm kâğıtlara sahip olmak ise, diğeri de hayvancılık ve tarımdır. Yani karnımı doyurabilmek için ya paramın ya da hayvanlarımın veya ekip biçecek bir arazimin olması şart. Ekonomik krizde işsiz kalırsam ve bu yüzden param olmazsa kim bana ekmek-peynir verir? Oysa köydeki adam ya hayvanını kesip yer veya sütünü içip yumurtasını yer, ya da topraktan karşılıksız olarak elde ettiği bulguru pişirip iyice karnını doyurur. O zaman neymiş, köyü ve köylüğüyü destekleyeceksin arkadaş. Her şey ticaret hayatından ve borsadan ibaret değil.

Türk insanı artık övünmek, çalışmak ve kendine güvenmek zorunda... Başkasının refahını değil biraz da kendimizi düşünme vakti çoktan geldi.

Atatürk'ün ne yapmaya çalıştığını anlayarak ve de onu gerçek manada severek başlayabiliriz işe. Köylü milletin efendisidir, sözüne değersiz paçavra muamelesi yapmaktan bir an önce vazgeçip Mustafa Kemal Paşa'yı onurlandırmanın zamanıdır şimdi.

Lale Devri sona erdi. Artık o kolay kazanç ve tatlı para kimsede yok. Eskiden olduğu gibi paradan para kazanamayan bazı kişilerin öfkesi gittikçe artmakta. Bir zamanlar düşman olarak gördüğümüz kişilerin aslında birer vatansever olduklarını yavaş yavaş görmeye başladık. Zihnimiz aydınlandıkça farkında olmadan kölelikten çıkıyoruz. Kendi kararlarını kendisi verebilen bir insanlık toplumu dileğiyle...