Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '08

 
Kategori
Felsefe
 

Kapitalizm'in çarklarına Buddha'nın çomağı nasıl sokulur?

Kapitalizm'in çarklarına Buddha'nın çomağı nasıl sokulur?
 

Bulunduğumuz coğrafyanın bir hayli doğusuna düşen bu uzak diyarlarda kan ve göz yaşı hiç eksik olmuyor. Zaman zaman basına yansıdığı kadarıyla şöyle bir göz ucuyla baktığımız haber başlıklarında deprem, sel baskınları gibi tabii felaket haberlerinin ötesinde dikkatimize konu olacak önemde gelişmeler nedense hiç basına düşmüyor. Arada bir teknolojide, sağlıkta, ekonomide dünya gündemini sarsacak değerde buluş ve gelişmeler magazinel mantıkla düşüyor basınımıza.

Asya Pasifik’te kat edilen mesafeler, öyle kendiliğinden elde edilmiş sonuçlar mıdır! Piyango biletlerine milyonda bilmem kaç ihtimalde bir tesadüf eden o sihirli rakamların sağladığı türden bir şöhret mi bahşetmektedir sahiplerine? Hiç sanmıyorum. Herifler ciddi ciddi çalışıyorlar. Hindistan’da bir TATA çıkıyor General Motors’a rağmen 2500 dolarlık bir otomobili satışa çıkarabiliyor. Hani bizim şu reenkarnasyon, enkarnasyon ve hint fakirlerini sohbetlerimizde öne alarak üzerinde geyik muhabbetleri yaptığımız Hindistan. Kapitalizmin çarklarına Buddha’nın çomağını sokuyor. Yahu bu adamlar İngilizler’i gerçekten ülkelerinden kovabilmişler. Yaptıkları iş ortada ve bu gerçeği söylüyor. Gayrı Safi Milli Hasılaları ne kadar, ekonomilerini hangi reel kaynaklarla döndürürler? Bunun cevabını veremem ama ortada işte böyle bir veri var. Sanırım nükleer enerji alanında da caydırıcı bir güce sahipler. Bundan ötesi lafı güzaf. Birileri çıkar, ekonomik verilerini överek “…işte şu, şu gerekçelerle bizden geri olsalarda aslında göz ardı ettiğimiz şu nedenlerden dolayı, şu açıdan şöyle bir verimli potansiyele sahipler ve bu bakımdan ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi, ..” şeklinde bir onay veriverir bu ekonomik yapıya.

Ya o bir zamanların kızıl Çin’i, ne hale geldi öyle! Adamlar hem ürettikleri ucuz ticari meta ve işgücüyle alt üst ettiler bütün ekonomik kıskaçları ve hemde ideoloji ihraç etmekteler. Hayret ki kapitalizmin karanlık lordlarıyla aralarında her hangi bir sürtüşmede yaşanmıyor. Yahu sormadan edemiyorum, mesele pastanın paylaşımına gelince neden hep o bütünün ideolojik dilimi sıradan vatandaşlara bırakılır? Demek ki kapitalizm’in en büyük kozu bu paylaşımdaki kavgayla ilgili.

Siyasette, tutarlılığı niye ararsın be kardeşim? Saf mısın nesin? Çapın, birikimin, dağarcığın yeni yeni mi başladı böylesi konuları sorgulamaya? Bak, tarihin hangi döneminde makyevalist uygulamaların dışında bir durumla karşılaşacaksın? Cevap ver. Buna reel politik denir. Başkaca bir çıkışı yok bu açmazın, bu gerçeğin erken kabulü aklın kemalatıyla ilintili vs. vs. İyi ama tarihin sayfalarında oyun bozucularda çıkmıştır. Mussolini ve Hitler gerçeğini unutmadı bu insanlık.

 
Toplam blog
: 177
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

1965 Almanya doğumluyum. Atatürk üniversitesi İlahiyat fakültesi mezunu olup, öğretmen olarak çalışm..