Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kapıyı Açar ve Yatardım da

Bugün bir kadın tanıdım. Daha doğrusu bir kadın tanıyordum ve yeniden tanışma fırsatım doğdu.  Bir taraftan temizlik yapıyordu, benim evimde bir taraftan da konuşuyorduk.

-Aşık oldum, dedi durup dururken. Camdaydı. Bende oğlumun masasını düzenliyordum.  Ne cevap vereceğimi bilemez bir halde. İçimden ‘ben de’ dedim.

-Evli değil misin sen, diye sordum. Ağzımdan cümleler çıkınca içimde bir özür dileme arayışı başladı. Evli olmuş olması engel miydi aşık olmasına. Ben de yeni boşanmıştım, ve eşime de aşık değildim üstelik.

-Hayır abla, eşim beş yıl önce öldü. Ben eşimin ailesi ile yaşıyorum. İki çocuğum var, okuyorlar. Eşimden dolayı aldığım bir maaş var. Evim var. Ama aşık oldum. Ne yapacağımı bilmiyorum.

Karşısındaki sandalyeye oturdum. O hala camı siliyordu. Anlatmak istiyordu. Benden alacağı bir akıl da yoktu. Zaten kararını vermişti. Sadece yüksek sesle duymak istiyordu. Keşke bende ona söylesem diye düşündüm. Ben de aşık oldum. Kendime itiraf edememişken, nasıl söylerdim evin temizlikçisine. Kendimden utandım. O kadını öyle basıtleştirdiğim için.

-Anlatmak ister misin, gel kahve içelim. Belki bende anlatırım dedim.

-Tamam camı bitireyim, şimdi gelirim dedi. Gerçekten de ben fincanları doldururken, ellerini yıkayıp masaya geldi. Kurabiye de çıkarttım.

-Kim diye sordum. Sanki aşk da kimliklerin önemi var mıydı. Mehmet, Ali ne farkedecekti ki.

-Abla kapıyı çaldı geçen akşam, seni çok seviyorum dedi. Çocuklar evde yoktu. Korktum.  Eve almadım.

-İyi ki almadın, dedim. Ama ben olsaydım, alırdım diyemedim. Ben olsaydım alırdım ve yatardım da. Çünkü ben aşık olduğum da aldığım sinyaller ile onların vücudumu harekete geçirmesi arasında ki mesafe maalesef çok kısa.   Günler aylar, masalar üstünde kadınca teorilere yer bırakmayacak kadar kısa.  Ben söz dinlerim.

-İyi cesaret, dedim. Gelip akrabalarının arasında senin kapını çalıp ilanı aşk etmesi, dedim. İlanı aşkı bence anlamıştır. Her kadın anlar aşkın dilini.

-Abla korkmasına gerek yok ki. Eşimin kardeşi. Benden 10 yaş küçük, utandığı çok utandığı yüzünden belli oluyordu. Zayıf, orta boylarda, buğday tenli, renkli gözlü bir bayandı. Neler yaşadığı yüzünden anlaşılmıyordu.

-Vay… dedim. Bak utanmana gerek yok. Seni rahatlatacaksa ben de şu an hiç olmamam gereken birine aşık oldum, dedim. Eğer aşk suç ise , yapacak bir şeyim yok, dedim.

-Sen de mi kardeşine aşık oldun, dedi. Eski eşim altı erkek kardeş. Bu bana biraz komik geldi. Sonra kadın için, diğer kadınlar için üzüldüm. Aşık olma potansiyeli var. Kadın vücudu bu programa uygun ama, sosyo ekonomik koşullar yüzünden elinde veri yok. Bulduğu ilk erkeğe de yanlış yollanan sinyaller. Belki de gerçek aşktır. Kim bilebilir ki.

-Nasıl oldu, peki. Baştan anlatmak ister misin, dedim.

-Abla eşim öldükten sonra, kardeşi bizde çok kaldı. Hep salonda uyudu. Eşimin ailesi de bir şey demedi. Arada yaş farkı olunca. Ama geçen gün mutfakta yemek yapıyordum. Ağabeyim ne şanslı bir adam dedi. Yanıma gelip bana yardım etti. Bazen para da verir. Hiç merak etmedim. Niye para veriyor, amacı nedir diye. Bu arada bir kızla nişanlıydı. Kızdan ayrıldı. Yatak kısmı hariç neredeyse evli gibiyiz. Benim ailemde, onun ailesi de bir şey bilmiyor. Yaşı ufak diye konduramıyorlar. Şimdi yine evlendirmek istiyorlar. Bu sefer yanıma geldi, anlattı durumunu. Seni seviyorum diyor.

-Çocuklarıma nasıl anlatırım bunu. Ya kendime. Dedi. Kafası karışık bir şekilde.

Boşver kafana takma, git hayatını yaşa.,senin hayatın, senin kararların demek inandığım uğruna ömürler döktüğüm kendi yaşam biçimime uygun olarak çok kolay olurdu. Ama zaten bir karar alınmış, kafada. Sadece teyit etmek istiyor. İşte burada ne söylemem gerek bilmiyorum. Başka bir alternatif olmamış ki yaşantısında erkek olarak. Kadın olarak bastırılmış duygular var, hayatın yorgunluğu var, sığınacak bir liman araması çok normal. Ne söylemem gerektiğini bilemedim. Kendimi düşündüm. O bir taraftan anlatıyordu ama, ben orada değildim. Ben ne olacaktım. Aşıktım. Fena aşıktım.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.  Bir şey yüreğime uzanıyordu ve sıkıyordu.

Bazen hayat size, sizin sorunlarınızı cevabını veriyordu. Ben ne öğrenmiştim, mesela. Sanırım birisine anlatmalıyım. Beni tanımayan, sadece dinleyecek.

-Abla bana evlenelim diyor. Şimdi evlensek o ne olay olacak biliyor musun.

-Bak kızım , dedim. Benden cevap bekliyordu.

-Seviyor musun,  aşk mı onun adı. Eğer buysa vücuduna sor, bazen en iyi kararı o verir. Aşksa, sonuna kadar git. Aşk yaşanmayı hak eder .

Dedim, bildiği ve kararını verdiği bir şeyi tekrar dile getirerek.

Sevgiler

Yasemin Yenil.

 

 
Toplam blog
: 96
: 369
Kayıt tarihi
: 05.09.07
 
 

Size hikayeler anlatmamı beklemeyin, halen büyümek istemeyen birisiyim. Daha çocuk, daha yaramaz ..