Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '07

 
Kategori
Özel Lezzet Durakları
 

Kaptan amca bir özür borçlusun

Kaptan amca bir özür borçlusun
 

Hadi dediler gidiyoruz, bir tekne ile anlaştık şöyle memur işi koyları gezecegiz, akşama kadar güneşlenip rüzgara karşı tüm sahili dolaşacağız.

Heyecanla hazırlandım. kardeşim patates salatası hazırlamış, Selanik gevreği, soğuk birkaç içecek, havlular güneş gözlüğü şapkası hazırız savulun kıyılar biz geliyoruz.

Gündoğandan kalkacakmış teknemiz, adı Barbişko.. Geziye katılacak olanlar yavaş yavaş yerlerini almaya başladılar. Gündoğan gerçekden görülesi bir yer, çok güzel evler kıyı boyunca dizi dizi. Seçkin bir yer sahilde güzel lokantalar var tüm masalar karbeyaz masa örtülerle kaplı üzerinde günlük çiçekler vazolarda etrafa mis kokular saçmakta.

Bu seneki ilk tekne gezim amanın pek heyecanlıyım nedense, kaptanımız kocaman göbekli, Necdet Tosun ve Lorel Hardy karışımı adeta, sahilden kıyıdan kıyıdan gitmeye başladık.

Şaşkınım, o tepelere nasıl ev yapmışlar diye, o kadar da lüks görünüyor ki kendimi sanki bir masal alemimde hissettim, şatomsu görünümde bol çiçekli özel havuzlu, çiçek seralarına kadar herşeyi düşünülmüş, bakımlı villalar.

Ben su tasarrufu olsun diye eve çiçek almaz iken ahhh Halide ahhh bak gör senin tasarrufların nerede, canına yandığımın dünyası. Gel de isyan etme, çivisi çıkmış bu dünyanın derlerdi de inanmazdım, çeşmeleride açık kalmış, kapatsın biri şu çeşmeleri.

Gariban bir koya demir attık, atladık billur gibi sulara, ohhh iyiki gelmişiz dedik, yahu neden her hafta gelmiyoruz ki? Tamamm artık her hafta gidiyoruz. Dedik demesinede de haftaya aklımızda bile kalmaz.

Suya gir çık acıkıyorsun , ne olsa yiyeceksin, bakacaksın baban çıkmış yiyeceksin mümkünatı yok, teknenin mutfağından mis gibi balık kokusu burnumuzun direğini sızlatıyor, kedi gibi yalanıyoruz. Hazırlıklarımızı da çıkardık, geldi balıklar önümüze şöyle tabağa yayılmış bir halde yanında bol salata, ekmekler çıtır. Tüm teknedekilere patates salatamızdan dağıttı kardeşim şaşkın bir şekilde bakakaldılar, kendi getirdiklerini sessizce mideye götürürken... Paylaştıkça o salatanın tadının ne kadar artacağını bilmiyorlar elbet.

Yemek üzeri dilimlenmiş soğutulmuş bir tabak karpuz da müesseseden al yanına hem denizi izle hemde karpuzu sularını akıta akıta ye.

Dinlen biraz sonra biz buraya oturmaya mı geldik diyerek atla serin billur sulara.

Demir alma zamanı haydi bakalım diyerek yeni bir koya doğru süzüldü teknemiz, sonrasında teknedeki arıza nedeni ile kaldık mı orada, telefonlara sarıldı. Kaptanımız bizi çekecek yine bir gezinti teknesini çağırdı, geldi bağlandı teknemiz birbirine, kendime şöyle can simidine yakın bir köşe bulup , tehlike anında onu nasıl kullanacağımın çaktırmadan hain planlarını yaptım.

Rüzgar da sanki bize karşı tekne ile işbirliği halinde, sallana sallana güvenli bir koya girdik, indiğimizde utanmasam toprağı öpeceğim...)

Her güzelliğin bir bedeli var değil mi? Pişkin kaptanımız sanki çok olağan bir şey yaşamışız gibi ne bir özür diledi , ne de eksik gidilen koylarla ilgili bir indirim de bulundu..

Yine de herşeye rağmen çok hoş bir gezi idi, dört kısım tekmili birden yaşandı bitti...

Bodrum... Sen ne güzel yersin öyle... Direniyorsun herkese herşeye, şimdi buradayım yarın kimbilir nereleri anlatarak üstüne gül koklarım.

Sevgi ile kalın...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..