Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '12

 
Kategori
Sinema
 

Kaptan Amerika Serisi: 3 Film 1 arada

Kaptan Amerika Serisi: 3 Film 1 arada
 

Film : Kaptan Amerika 1 (2011)

Tür : Çizgi roman uyarlama

Puan : 10 Üzerinden 4

Filmin ilk bir saatini izlerken aklımdan şunlar geçiyordu "Marvel'in parlak çocukları yine başarmışlar" Ancak film son bir saatine girerken başlayan saçmalıklar zinciri "Bu sefer saçmalamışlar" dedirtti.

Marvel'in en iyi yaptığı işin çok mantıksız bir konunun mantık altyapısını iyi oturtmak olduğunu fantastik çizgi roman uyarlama tarzını sevenler bilirler. Örnekse demir adam da çok beyinsiz bir karakterdir ama filmde o kadar mantıklı bir altyapıya oturtulmuş ki filmden çıktığınızda bugün demir adam var deseler inanırsınız.

Filmdeki birkaç sahnenin özetini geçelim ve 300 filmi kadar saçmalayan bu filme bir bakalım

1) İlk saçmalık 1.20 boyunda her gün dayak yiyen tipsiz bir herifin Amerikan serumuyla 1.85 boyunda kaslı ve daha yakışıklı hale getirilmesiydi. Sahneyi izler izlemez aklıma ilk gelen şeyin Kıvanç Tatlıtuğ'un da bu serumdan takılmış olabileceğiydi. Her ne kadar o serumdan bi tane de benim canım çektiyse de çok aşırı zırvalanmış.

2) Adamcağız serumu yiyip güçlendiği andan sadece 1 dk sonra o gücünü mükemmel şekilde kontrol edebilir halde bir otomobili 3-5 kilometre kadar kovalayıp yakalayabildi. Bunu yaparken uçma yeteneğinin nereden geldiğine dair bir bilgi de filmde aktarılmıyor.

3) Çizgili gaffur pijamasına benzeyen soytarı kostümünden farksız olan Kaptan Amerika figürünü karizmatik kılabilmek için oluşturulan mantık altyapısına dair herşey, bu beyinsiz karakterin tek kişi olarak elinde aleminyumdan yapılma parlak kırmızı kalkanıyla özel birliklerin koruduğu bir üsse girip yakalanmaması bana malkoçoğluna rahmet okuttu.

Büyük üstad Cüneyt Arkın'ın hakkını yemişiz yıllarca. Amerika da isteyince çok saçmalayabiliyormuş. Gözlerim bir an için at üstünde koşan Kaptan Amerika figürünün yanında bir Bursa şehir tabelası aramadı değil doğrusu...

4) Kaptan Amerika'nın Mazhar Alanson gibi şapkasız çıkmam hesabı kalkansız bir yerlere gitmeme sevdası da gereğinden fazla işlenmiş ancak işin b...u çıkartılmış. Bunu filmi izleyince anlayacaksınız.

5) Ayrıca o boyu devrilmeyesice kalkanın dünyadaki en sağlam metalden yapıldığını filmdeki labarotuar sahnesinden anlıyoruz ama kalkanın bumarang özelliği olduğunu niye bize zorla kabul ettiriyorlar. Maşallah kaptan Bursa kılıç kalkan ekibinden daha iyi kalkan kullanıyor... Tabanca ve tüfeklere karşı kalkanla adam öldürme işine anca şapka çıkartılır.

6) Onlarca silahlı adama karşı komik kıyafetiyle zafer kazanan kahramanımızın bütün kurşun ve plazma silahı mermilerinden koruyan o kalkan nasıl bir kalkandır ki her seferinde tüm mermileri üzerine çekiveriyor? Hiç mi ayağından yaralanmaz? Kimse mi ayaklarına veya bacaklarına ateş etmeyi akıl edemez? Hadi onu geçtim hiç mi mermi sekmez? Adam Kırıkkale MKE cephaneliği gibi silahlı adamların yaylım ateşinin ortasına dalıyor da bana mısın demiyor... Marvel'e kuvvet iman gücüyle giriyor maşallah adamlara...

Bu zırvaların ucu bucağı yok. Uzatmayalım. Marvel bu salak kıyafete de beyinsiz karaktere de bir ruh verebilmek için üstünü başını yırtmış ama çok zırvalamış. Filmin başında dansçı olan Kaptan Amerika bence hep dansçı bir soytarı olarak kalmalıydı. En azından daha mantıklı ve gerçekçi olurdu. Kamuflajlı özel harekatçıların önünde Gaffur pijamalı kalkanlı bir soytarı ciddi bir komedi sebebidir bence. İzlerseniz bana hak vereceksiniz.

 

Film : Kaptan Amerika 2 (2014)

Tür : Çizgi roman uyarlama

Puan : 10 Üzerinden 4

Birinci filmin saçmalıklarına hiçbir şey demez ve kabullenirseniz bu film sizin için izlenebilir bir seviyeye çıkıyor. Ayrıca artık görüyoruz ki Marvel artık bizler için sanal br dünya inşa ediyor ve bu dünyada olanlar başka başka filmlerle destekleniyor. Demir adam, avengers bunlardan sadece bir kaçı...

Gelelim filme... Filmin neresine puan verdiğinize göre filmin alacağı puan değişecektir doğrusu. Eğer bir Amerikan vatandaşı olarak size pompaladığı milliyetçilik, görsel efekt ve aksiyona puan verecekseniz şüphesiz yüksek puan vermeniz gerekli.

Ancak eğer hiç değilse filmde size dayatılmak istenen ideolojilerin desteklenmesi yerine etkileyici bir kurgu ve senaryo bekliyorsanız o zaman puan değişir elbette. Ben birinciyi tercih edenlerdenim. Filmin adının yüzbaşı Amerika olduğunu, amacının ABD vatandaşlarına milliyetçilik ve savaşçılık duygusu aşılamak olduğunu biliyorum. Bu yüzden de rahatsız oluyorum.

Filmin konusunda ABD gizli güvenlik teşkilatı SHIELD'in içine sızmış bir örgütlenme teşkilatı kendisi gibi düşünmeyen kişileri öldürmek için kullanma kararı alır. 20 milyon adet kendisi gibi düşünmeyen kişiyi öldürerek 7 milyar insanı homojenize etmeyi ve böylece dünyada savaşlrı bitirmeyi planlamaktadır.

İnsanlığın kurtarıcısı kimdir dersiniz? Tabi ki haktan adaletten yana, kul hakkı yemeyen ve yenilmesine müsaade etmeyen, neredeyse beş vakit namazını kaçırmayacak hacı adayımız Kaptan Amerika... Bunu da gaffur pijamasının teknolojik hali görünümündeki kostümü ve hiçbir zaman kenarlara mermi taşırmayan kalkanıyla yapıyor elbette...

Filme dair bu kadar eleştirel yaklaşıyor olmam belki sizi rahatsız etmiş olabilir ama günümüzde ABD, bizatihi filmde adı geçen HYDRA örgütünün yaptığını bilfiil gerçekleştiren bir topluluk gibi davranmakta milyonlarca insanı sırf kendi çıkarları gerektiriyor diye vahşice öldürmektedir.

Hal böyleyken kendi filmlerinde de sürekli hakkın adaletin savunucusu gibi kendilerini gösterme çabaları olsa olsa ağır bir suçluluk duygusunun eseri olmalı diyorum.

Sözün özü film her şeyden önce fantastik bile olsa gerçeğin aşırı derecede dejenere edilmesi amacıyla çekilmiş olması gibi kirli bir amaç doğrultusunda çekildiği için düşük bir puanı çoktan hak ediyor.

ABD dünyada kendi coğrafyalarında kendi hallerinde yaşamak isteyen insanları sırf çıkarları için öldürmeyi bırakacak olursa, dünyayı kurtarmak için bir kaptan Amerika'ya gerek kalmayacaktır. Dahası o durumda belki bu karakter hakkındaki senaryo düzenlemeleri belki daha gerçekçi ve sempatik bile olabilir.

Sonuç olarak özellikle bu film serisini izlerken diğer Marvel karakterlerine oranla daha ciddi bir zihinsel, ahlaki ve mantıksal sorun yaşıyorsunuz. Film fantastik olabilir. İnsanlar binalardan aşağı atlayıp hayatta kalabilirler. Onlarca kurşun yiyip hayatta kalabilir veya robot uçak gemileriyle gökte de süzülebilirler. Hatta beyin gücüyle çelikleri de eritebilirler. Bunlar kabul edilebilir.

Ancak Amerika'nın bir yandan milyonlarca insanı katledip sonra da kahraman olması fantezi sınırlarının çok ötesinde bir durumdur. Bunun adı fantezi değil saçmalıktır. Sözlerimi Donald Trump'ın ABC kanalında canlı yayınlandığı esnada kesilen konuşmasının bir kısmı ile tamamlamak istiyorum:

"IŞİD'i kuran Clinton ailesi" gibi aileler var oldukça ve Amerika bu sistematik terör operasyonlarını dünyaya yaydıkça, dünyada ne huzur olur ne fantezi... Yine de saçmalıkseverler için iyi bir film... Buyrun izleyin.

 

Film : Kaptan Amerika 3 (2016)

Tür : Çizgi roman uyarlama

Puan : 10 Üzerinden 7

Tüm seri içerisinde en iyi ve sanıyorum ki tek iyi film bu sonuncusu olmuş. Kaptan Amerika, elinde kurşunları üzerine çekerek sektirmemesiyle meşhur Amerikan bayrağı kalkanıyla saçmalıktan saçmalığa yol alan ve dünyaya da "adalet!" getirmeye devam ederken hiç değilse bu filmle birlikte nispeten ait olduğu yere, fantezi dünyasına daha yakın bir noktaya dönmüş. Bu da filmi çok daha izlenebilir kıvama getirmiş.

Kısaca filmin konusuna bakacak olursak bir önceki filmde kurgusal Sokovia'nın Avengers ekibi tarafından ağzına s.çılması, hem de Avengers'ın bir işi yaparken genelde bir şehri bir daha yaşanmayacak hale getirmeleri konusunun Birleşmiş Milletler'e taşındığını görüyoruz.

Bir zamanlar Demir Adam'ın hayatını kaydırdığı bir adamın şeytani planıyla demir adam ve Kaptan Amerika liderliklerinde ikiye bölünen ekibin birbirine düşerek son derece yüksek görsel efekt ve aksiyon sahnesiyle birbirlerini yediklerine şahit olduğumuz filmde Örümcek Adam karakteri üçüncü kez farklı bir oyuncuyla sinemaya dönüşüne "Oha artık ya son 10 yılda aynı karakter için 3 farklı film mi çekilir?" diyoruz.

Ancak bir ergeni filme alma zorunluluğundan ötürü yine adı sanı duyulmamış bir karakterin eğlenceli bir şekilde filme dahil olduğunu görerek filme ayrı bir lezzet geldiğini söyleyebiliriz.

Dünyayı kana ve teröre boğan Amerika'nın eline bir kalkan tutuşturduğu kahramanının bu hikayesine sürpiz şekilde Karınca Adam'ın da güzel bir katkı verdiğini söyleyebiliriz. Heyecanla beklesek de üzerindeki kıyafet ne olursa olsun fiziksel boyutları üç katına çıkınca üstü yırtılan ve altında mavi renkli, likralı olmasından olsa gerek bir türlü de yırtılmayan donu peyda olan Hulk'un kadroda yer almamasına ise bir miktar şaşırıyoruz. Bu kadar aksiyona bir de o dahil olaymış iyiymiş ama nasipten ötesi yok, filme almamışlar elemanı...

Genel olarak hayali bir dünyada hayali bir düşmana karşı gelişen olaylar yüzünden Marvel'in karakterlerinin sille tokat birbirlerine girmelerini konu alan bu filmi fantastik bir gözükle keyif içerisinde izleyebileceğinizi düşünüyorum.

İyi seyirler

 

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..