Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '09

 
Kategori
Deneme
 

Kar koysan köze döner küllerimde

Sessiz, sensiz bir gecenin eşliğinde senli mısraların kapı eşiğindeyim. Ne gidişlerini umursuyorum artık, ne de gidişinin ardından büründüğüm kimliksiz suretleri.

O tutkulu melodileri, deli maviyi ve imlasız satırları bir kenara bırakıp kırık dökük bir yüreğin son notlarını düşüyorum geceye. Uzun uzun susuşların ardına gizlediğim o geveze yanımı taşırıyorum sayfalarımın kenarından.

Gizlemeyeceğim bu kez kendimi mısraların ardına, satır aralarını kısa tutup kapatacağım yokluğuna bu hüzünbaz yanımı.

Her sesin sana benzemesi, her yüzün tanıdık gelmesi sandığımdan daha sancılı oluyor son zamanlarda. Kapalı gişe umudu oynuyorum haftalardır. Bu basit oyunda sıradan bir figüranken bugün başrolündeyim umutsuz aşkların.
Şairin dediği gibi; kar koysan köze dönerdi küllerimde.

Çok değil bir kıvılcımın yeterdi dünyayı kızıla boyamama. Sanırım büyüyorum demiştim. Ben büyüdükçe büyüyor yalnızlığım. Yazdıklarımın arasında dolaştım az önce. Ne kadar değişken bir yapıya sahipmiş meğer hislerim. Bazen bir damla tükürüğünün yokluğumun hiçlik aşısını etkisiz kılacağını savunurken, bazen kendimi gizlemişim mısraların ardına. Bazen İstanbul'u ortak yapmışım kendime, bazen hayalinin koynunda bulmuşum huzuru.

Endişelenme..! Hayalin senin kadar zarar veremez bana dediğimde nasılda hoyratmış kalemim.

Bulduğumda seni yazmışım, bulamadığımda yokluğunu. Bazen Marmara'nın mavisi olmuşsun, bazen gecenin koyu karanlığı.

En çok şarkıları katmışım mesela mısralarıma. Kim olduklarını umursamadan bir melodinin eşliğinde dökülmüş dudaklarımdan sözcükler.

Binbir hali vardır demiştim aşkın. Aşktı bu. Kendisi gibi aşığınında vardı binbir hali. Bini bir para etmeyen yalnızlık öykülerinin meşhur yalnızıydım. Aşktan nasibini almamış umut fakiriydim. Yokluğunla defalarca dönerdim halbuki dünyayı. Seninle yürümedim iki adım yanyana.

Şimdi elimde sigaram, fonda bir şarkı ile yine seni sana yazıyorum. Sendeki beni ne kadar tanıyorsun bilmiyorum ama tüm bunlar bendeki senin yansımalarıdır. Yitirdiklerimin ardından bir sen kaldın elimde. Bir seni sakladım en savunmasız kaldığım anlarda.

Şimdi ellerim ceplerimde, usul usul yol alırken gecenin karanlığında kulağına küpe olsun son sözlerim. İhmal etme, unutma.

Kar koysan köze döner küllerimde demişti şair. Ben adımlarımla erittim karları, Ağustos sıcağında buz kesti elim ayağım. Ne közüm kaldı geride, ne külüm.
Tutuyorum nefesimi, gecikme demiştim.Tuttuğun nefes benimse eğer gecikme. Gel ki renklerim gelsin seninle. Gel ki çiçek açsın bahçeler.

Gel işte. Nasıl geliyorsan, ne zaman geliyorsan.

Elini çabuk tut, gel.

18/04/09

 
Toplam blog
: 36
: 603
Kayıt tarihi
: 24.03.09
 
 

..